Dionysos
Zeus ile Semele’nin (veya Demeter, İo, Dione ve Arge’nin) oğlu olan bağ, şarap, mistik coşku ve bereket tanrısı ama aynı zamanda tabiatın yaratıcı gücünün de sembolüydü (Hom. Hymn. vi. 56; Apollod. iii. 4. 3). Şarabın sarhoş edici özelliğinin yanı sıra sosyalleştirici, barış ve uygarlığa etkisini de temsil eden bu ikinci kuşak Olymposlulardan kadınsı tanrı Yunan ve Romalılarca Bakkhos olarak da adlandırılmış hatta İtalik Liber Pater ile de özdeşleştirilmiştir.
Yaşlı bir kadın kılığına giren Zeus’un kıskanç karısı Hera, Zeus’un sevgilisi Semele’yi

Zeus’tan kendisine tüm haşmetiyle görünmesini istemesi konusunda kandırmayı başarmıştır. Altı aylık hamile olan Semele’nin arzusunu kıramayan Zeus’un şimşekleri yanlışlıkla kadını öldürünce tanrı oğlunu kadının rahminden çıkararak kendi kalçasına dikmiş ve süresi dolana kadar orada saklamıştır. Bir varyasyona göre çocuğu alevlerden kurtaran Zeus değil Hermes’tir (Apollon. Rhod. iv. 1137). Böylece iki kere doğan anlamına gelen Dithyrambus lakabını alan tanrı önce Hermes’e emanet edilmiş o da tanrıyı büyütmeleri için Orkhemenos kralı Athamas ile ikinci karısı İno’ya teslim etmiştir. Hera’nın çocuğu tanımaması için Dionysos’a kız giysileri giydirilmişse de tanrıça çocuğu tanıyınca İno ile Athamas’ı delirtmiş bunun üzerine Zeus çocuğu Hindistan’da olduğu sanılan Nysa adlı dağa götürüp oğlak şekline soktuktan sonra büyütmeleri için buradaki su perilerine emanet etmiştir. Dionysos, burada satirlerden ve Pan’ın oğlu Silenus’tan şarap yapımını ve çiğnendiğinde insanı sarhoş eden sarmaşıkların keyif için nasıl kullanılacağını öğrenmiştir. Hera Dionysos’un yerini keşfedince genci çıldırtarak Nysa’yı terk edip Mısır ve Suriye üzerinden batıya doğru seyahat etmesine sebep olmuş, bu sırada Anadolu’da karşılaştığı yeryüzü tanrıçası Rhea tanrıyı arındırıp iyileştirmeyi başarmıştır. Dionysos, o günden sonra insanoğluna şarap yapımını öğretmek büyük çaba harcamıştır.
Bakkhant adlı yandaşlarıyla birlikte gittiği Trakya’da Kral Lykourgos tarafından kötü karşılanan tanrı hapsedilmekten zor kurtulup, Thetis’in yanına kaçmışsa da kralın tutumu aklını yitirerek ülkesinin kıtlığa sürüklenmesine sebep olunca kâhinlerin isteğiyle kol ve bacakları koparılarak öldürülmüştür. Kalabalık bir yandaş topluluğuyla birlikte gittiği Hindistan yolculuğu sırasında ilk zafer alayı ortaya çıkmış ardından Yunanistan’a dönmüş Thebai’de kendinden geçen kadınların kırlarda çılgınca koşturduğu Bakkahanalia bayramlarını başlatmıştır. Thebai kralı Pentheus insanların bilinçsizce hareket ettiği bu ayinlere karşı çıkınca çıldırtılan annesi Agaue tarafından parçalanmıştır. Naksos’a gitmek için bindiği Tyrreniealı korsanların yolcularını köle olarak satmak için Asya’ya yöneldiğini fark edince denizcileri çıldırtarak denize atlayıp yunus balıklarına dönüşmelerine sebep olmuştur. Naksos’ta Theseus tarafından terk edilen Ariadne’ye âşık olan tanrı kendisine sadakatle bağlı kalan kadının ölümünden sonra Zeus’a ölümsüzlük bağışlaması için yalvarmıştır. Dionysos son olarak annesi Semele’yi karşılığında Hades’e mersin bitkisini vererek yeraltı dünyasından kurtarmıştır. Dionysos kültünü tüm insanlığa kabul ettirdikten sonra yeryüzündeki görevini bitirdiğini anlayıp gökyüzüne diğer tanrıların yanına gitmeye karar vermiştir.
Kökler
Yakın zamana dek Anadolu veya Trakya kökenli olduğu sanılan tanrının adının Girit

adasında Miken uygarlığına ait Linear B tabletlerde DI-WO-NI-SO-JO formunda bulunması (Kerényi, 1976) bu teoriyi tartışılır kılmıştır. Delphoi kâhinlerince tanrı Apollon’un emrine uygun olarak gerçekleştirilen Dionysos’a gizli tapım törenleri zamanla başlı başına bir dine dönüşmüştür. Boğa, yılan ve sarmaşık bu tanrının kültüne ait semboller olurken satirler, kentaurlar ve silenler de Dionysos ile özdeşleştirilmiştir. Dionysos, genellikle bir panterin sırtına binerken, panter spotu giyerken ya da panterlerin çektiği bir savaş arabası kullanırken tasvir edilmiştir. Bu tanrıya tapanlar onun vahşi hayvan formlarında ortaya çıktığına inanmaktaydı. Dionysos tapımı sırasında şarap içerek kendinden geçen insanlar, çılgınca dans ederek kırlık alanlara gider, tanrıyla özdeşleşmek adına buralarda karşılarına çıkan hayvanları canlı canlı parçalayıp yerlerdi. Atina’da ‘Dionysia’ ve ‘Lenaia’ festivalleri bu tanrıya adanmıştı. Dionysos dini ve ayinleri Orfik gizemciliğin ve Gnostik inançların öncülü kabul edilmektedir. Dionysos’un onuruna gerçekleştirilen geçit alaylarında yer altı ve yeryüzü cinleri maskeleri takan insanlar yer almakta bunların gerçekleştirdiği gösterilerin tiyatronun ortaya çıkmasını sağladığına inanılmaktadır. Dionysos festivalleri kış ve ilkbahar mevsimlerinde gerçekleştirilmekteydi. Roma Senatosu MS 186’de Bakkhanalia’nın kutlanmasını resmen yasaklamışsa da Dionysosçu mistik geleneğin birdenbire yok olduğunu söylemek zordur.
Kaynak: Özhan Öztürk. Dünya Mitolojisi. Nika Yayınları. Ankara, 2016