Dünyanın en güzel ve bozulmamış adalarından birisi
Sokotra[1], Yemen’in güney kıyısından 500 km açıkta Guardafui Kanalı ile Umman Denizi arasında yer alan Sokotra Takımadaları’ndaki dört adanın en büyüğü olup, bakir doğası ve alışılmadık görünümdeki bitki örtüsü yüzünden ziyaretçilerde Galapagos adalarından birisine hatta Jurassic Park’a geldikleri izlenimi yaratmaktadır. Kimi yazarlarca Dünyadaki en yabancı görünen yer olarak tanımlanan Sokotra takımadaları 2008’den itibaren UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almıştır.
Afrika Boynuzu ve Arabistan açıklarında ancak karaya oldukça uzak olan Sokotraların ama özellikle ana adanın biyolojik çeşitliliği kıtalardan izolasyonu sayesinde bugüne ulaşabilmiştir. Yeni Zelanda, Yeni Kaledonya, Hawaii ve Galapagos’ta daha fazla sayıda end
emik türü barındırsa da Socotra adasında bulunan yaklaşık 825 bitki türünden 307’sinin (%37) endemik olduğunu, yani Dünya’nın başka hiçbir yerinde bulunmadığı anlaşılmıştır. Ada flora ve faunası, avcıları uzak tutan yıllık muson yağmurları ve adaların jeolojik oluşumlarının doğal bariyeri tarafından asırlardır korunmaktadır.
Yüksek granit dağlar, dik kalker kayalıklar, yüksek kum tepeleri ve sonu gelmeyecek gibi görünen kırmızı taş sırtlarla kaplı adada tuhaf şekilli ağaçlar, garip görünen böcekler ve Sokotra’ya özgü dokuz türü her yerde bulunan buhur üreten ağaçlarla dolu yemyeşil vadilerin gerçeküstü manzaralarıyla karşılaştığında yeryüzünün benzersiz bir bölgesine geldiğiniz hissine kapılıyorsunuz.
Soqotri Halkı
3.796 kilometrekarelik bir alan kaplayan Sokotra’da, çoğu Soqotri adıyla bilinen Afro-Asyatik dili konuşan, 23 aylık benzersiz bir takvimi takip eden ve çoğunlukla keçi çobanlığı ya da balıkçılık yaparak geçinen tümü adanın yerlisi yaklaşık 42.000 kişi yaşıyor. Bunların çoğu, Al-Mahrah kabilesinden Güney Arabistan kökenli Qara ve Mahra halklarıyla akraba olduğu sanılan Soqotri halkındandır.
Efsaneye göre, 3 bin yıl önce anakarayı yöneten Saba Melikesi‘nin tebaasından geliyorlar. Kilometrelerce bozulmamış toz halindeki beyaz kumsalları, açık denizde birinci sınıf scuba dalışları ve adaların benzersiz ejderhanın kanı ağaçlarını görmek için gelen yılda 3 bin kadar Batılı turiste rehberlik eden ada halkı artık turizmin de gelir getiren bir meslek olduğunu öğrendi denilebilir. Ender görülen içten dışa şemsiye biçimli adaya özgü ağaçlar, tarçınlı nektarlarıyla 300 yıldan fazla yaşayabilmektedir. Sokotra sakinlerinin neredeyse tamamı takımadaların ana adasında yaşamakta olup, Hadibu,Kalansiye ve Qad̨ub yerleşimleri adanın kuzey kıyısında yer almakta Abd-al-Kuri’da sadece 450 kişi ve Samha’da 100 kişi yaşamaktadır. Darsa ve diğer adalarda insan yaşamamaktadır. MS 1. yüzyıldan kalma bazı haç gravürleri, birkaç Hristiyan mezarı ve bazı kilise kalıntılarını barındıran ada halkı 16. Yüzyıldan sonra İslam’a geçmiş olup, tümü Müslümandır.
Turizm
Yemen hükümeti Sokotra’nın gelişimini kontrol altında tutarak, devasa oteller yerine kıyıdaki çadır kamplarına, genişleyen tatil köylerinin yerine küçük ölçekli misafirhanelere izin vererek özgün flora ve faunanın turizm endüstrisinin kurbanı olmasını engellemiştir.
Sokotra’ya Nasıl Gidilir?
Sokotra havaalanı 1999 yılında inşa edilmiş olup, bu mütevazı havalimanından önce adaya ancak bir kargo gemisi ile ulaşılabiliyordu. Yemen üzerinden (Sanaa, Aden veya Mukalla) Yemen Airways (Yemenia) adaya haftada sadece bir uçak kaldırmaktadır. Ayrıca Kahire’den (Mısır) üzerinden Sokotra’ya tek uçuş, her Çarşamba kalkan haftalık YI 607 uçuşu olup, böylece saat 03: 30’da Seiyun’a sabah 8: 00’de varıp buradan 09: 15 uçağıyla sabah 10: 15’te Sokotra’ya uçmanız da mümkündür. Kahire’den Sokotra’ya gidiş-dönüş uçuşunun maliyeti kişi başı 1250 $’dır. BAE’den ek uçuşlar bulunmaktaysa da bunlara yalnızca BAE vatandaşları uçağa binebilmektedir.
Nelere Dikkat Edilmeli?
Bu duruma bir de sınırlı konaklama imkânları eklenince turist kalabalığından uzakta bakir beyaz kumlu plajlar ve ejderha kanı ağaçlarıyla dolu vadilerin keyfini yalnız başına çıkarma keyfini yaşayacaksınız demektir. Muson mevsiminden kaçınmak için Ekim- Mayıs ayları arasında gidilmesi tavsiye edilir. Ancak çok sıcak ve çok yağmurlu olmadığı Ekim, Kasım ve Şubat ayları en yoğun ziyaret dönemidir. Aralık ve Ocak yağmurludur ancak ziyaret etmek isterseniz yine de keyifli bir tatil geçirme ihtimaliniz vardır. Hazirandan eylüle kadar muson mevsimi olup ada öylesine rüzgârlı ve yağışlıdır ki hem yürüyüş hem de diğer açık etkinliklerini yapmak neredeyse mümkün değildir. Yine de kimi rüzgâr sörfçüleri bu olumsuzluğu avantaj olarak görüp adaya gelebilmektedir.
2015 yılında başlayan Yemen İç Savaşı’na rağmen Sokotra’nın kendisi hiçbir çatışmaya sahne olmadığından oldukça güvenli olduğu söylenebilir. Adadaki yerliler arkadaş canlısı olup, turizm kültür henüz oturmadığından size turistten çok misafir muamelesi yapacaklardır. Sokotra bir UNESCO sitesi olduğundan üzerindeki Ejderha Kanı ağaçları koruma altındadır ki bu ağaçların bugün gördüğümüz boyuta ulaşması yaklaşık 800 yıl aldığından nesli tükenmekte olan bir tür olduğunu söylemek mümkündür.
BAE ve Suudi Arabistan’ın adayı kendileri için askeri bir karakola dönüştürmek ve tüm güzel, ıssız sahillerini tatil köyleriyle doldurmaya çalıştığına dair bir iddianın bile uluorta telaffuz edilmesi çevre açısından dehşet vericidir. Bu plan gerçekleşirse bugün sahip olduğumuz bakir Sokotra’nın artık var olmaması kuvvetle muhtemeldir.
Sokotra’da yalnızca bir hastane olduğunu ve tıbbi acil durumlar veya ameliyat için uygun durumda olmadığını dikkate almalısınız. Geçmişte daha doğrusu savaştan önce Umman’daki Salalah’tan doğrudan Sokotra’ya giden feribotlar vardı, ancak şimdilik bunlar çalışmıyor.
Yemen Vizesi
Sokotra’da birini tanıyorsanız, Yemen, bürokrasisini sizden daha kolay aşabileceği için sizin için vize alması en akıllıca seçenektir. 30 gün geçerli Yemen vizesinin maliyeti 150 $ ‘dır ve Sokotra’ya varmanızdan yaklaşık 2-3 hafta önce e-posta ile alacaksınız. Socotra Trek Tours veya Easy Yemen Tours adlı seyahat acentaları vize alma sürecinde ve sonrasında ada gezinizde size yardımcı olabilir. Pasaportunuzda İsrail damgası varsa Yemen’e giremeyeceğinizi unutmayın! Ayrıca Sokotra’da toplu taşıma ve uygun turizm altyapısı olmadığını da unutmayın. Bu yüzden bir tur firmasıyla anlaşmanız yerinde olacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ve T.C. İkamet İzni sahibi 3. ülke vatandaşları, Yemen vize işlemleri ve Yemen konsolosluk işlemlerini Yemen Ankara Büyükelçiliği (Fethiye Sokağı, No: 2 06700 G.O.P., Ankara; Telefon : 0312 / 446 26 37) üzerinden yapabilmektedir.
Neler Yapılmalı?
Flora ve Fauna
Sokotra’nın iyi bilinen endemik eski ağaçları olup, 800 metreden yüksek rakımlarda büyüyen Ejderha Kanı Ağaçlarını (Dracaena cinnabari) Diksam vadisinde görebilirsiniz. Bu ağaç dışında dev etli ağaç Dorstenia gigas, salatalık ağacı Dendrosicyos socotranus, nadir Socotran narı (Punica protopunica), Aloe perryi ve Boswellia socotrana diğer özgün ağaç türleridir. Takımadalar ayrıca Sokotra sığırcığı (Onychognathus frater), Sokotra güneş kuşu (Nectarinia balfouri), Sokotra kiraz kuşu (Emberiza socotrana), Sokotra cisticola (Cisticola haesitatus), Sokotra serçesi gibi çeşitli endemik kuş türlerini içeren zengin bir faunaya sahiptir.
Afrika memelilerinin taksonomik gösterimine ve evrimine odaklanan İngiliz zoolog ve yazar Jonathan Kingdon, adalarda bugün rastlanan hayvan ve bitkilerin, bir zamanlar var olanların bozulmuş bir bölümünü temsil ettiğini iddia etmektedir. MS 40-70 arasında Yunanca kale alınan Erythra Denizi Periplus’u adlı esere göre adada timsahlara ve büyük kertenkeleler bulunmaktaydı ki 17. yüzyılın başlarında adaya gelen Portekizliler de su bufalolarının varlığını kaydetmişti. GÜnümüzde adada yaşayan tek endemik meemli yarasalar olurken, bacaksız kertenkeleler ve bir bukalemun türü olan Chamaeleo monachus, tarantula Monocentropus balfouri gibi birkaç örümcek ve üç tür tatlı su yengeci (bir Sokotra pseudocardisoma ve iki Socotrapotamon) dahil olmak üzere birçok endemik omurgasız vardır.
Gezilecek Yerler
Sokotra’daki en büyük Ejderha Kanı Ağacı ormanı Diksam’da Fermahin Ormanı olup, bu ağaçlardan yüzlercesini birlikte görebilirsiniz. Yine Diksam’da bir Bedevi Köyü’nde konaklarsanız, yerel halkın kültürünü, dilini, gelenek ve yemeklerini tanıyarak doğa gezinize kültürel bir boyut da katabilirsiniz.
Dirhour Kanyonu trekking için ideal bir bölgedir. Hadiboh’a çok yakın olan Deleisha Plajı ve adanın güney tarafında yer alan kum tepeleriyle ünlü Zahik Plajı denize girmek için ideal bölgelerdir. Sokotra’nın en güzel plajı ise Shouab Plajı olup burada yunus balıklarını görebilir şansınız avrsa birlikte yüzebilirsiniz.
Adanın güney kesiminde yer alan küçük bir pencere mağarası Degoub Mağarasında el feneriyle de olsa 5 dakikalık kısa bir yürüyüş yapılabilir. Yine mağara merakınız varsa Sokotra’da keşfedilen en büyük mağara olup, 2 kilometreye kadar ilerleyebileceğiniz Houq Mağarası’nı da gezebilirsiniz. Burada arkeologlar petroglifler ve çömlekler bulmuşlardı.
Sokotra’nın en büyük ikinci kasabası Qalansiyah kasabası civarında muhteşem Detwah Lagünü yüzmek için keyifli olmasa dafotoğraf çekmek ve gece kamp yapmak için ziyaret edilebilir. Adanın neredeyse her yerinde balık tutabilirsiniz ve büyük yerleşimlerden 5 dolara şnorkel kiralayabilirsiniz.
Notlar
[1][1] Arapça سُقُطْرَىٰ