16 Aralık 1939 Tarafsız Uruguay hükümeti Montevideo limanına sığınan Alman savaş gemisini Amiral Graf Spee’nin mürettebatına gemiyi tamir edip limandan ayrılmaları için 72 saat süre veriyor. Kraliyet Donanmasının hasarlı da olsa savaşmaya hazır 2 tane ağır kruvazörü Spee’nin limandan ayrılmasını bekliyor. İngilizler, en güçlü savaş gemilerinin sahte radyo sinyallerini yayınlayarak, Almanları liman dışında çok daha büyük bir güçle karşı karşıya olduklarına inandırmaya çalışıyor.
Tarafız ABD’de,Rüzgar Gibi geçti (Gone With the Wind) adlı popüler kitabın filmi Atlanta, Georgia’da bu gece gösterime giriyor. Clark Gable ve Vivien Leigh gibi yıldızları görmek isteyen 300 bin kişi sokaklarda bekliyor. Filmde oynayan siyah aktörlerin beyazların gittiği sinemaya girmesi ise yasak.
Londra, Paris ve New York’ta, Sovyet işgaline uğrayan Finlandiya’ya yardım için fonlar toplanıyor Avrupa’da Amerikan tarafsızlığına rağmen, Kızıl Ordu ile savaşmak için silah satın alıp gönderilmesi planlanıyor.
Bugün neredeyse 24 saat süren karanlıkta savaşan Fin güçleri, Kızıl Ordu’nun geçtiğimiz hafta- harabeye dönen – Kuzey Kutup Dairesi yakınlarındaki Suomussalmi kasabasını tekrar ele geçirdiler. Kızıl Ordu, Fin-Sovyet sınırının 800 mil uzağında, Petropol limanı ile güneyde Karelia Boğazı’nda Fin birlikleri tarafından durduruldu. Kuzey Finlandiya’daki Kızıl Ordu askerlerinden Belaya Smert, Beyaz Ölüm’den bahsediyor: Askerler kayboluyor, Fin keskin nişancılara hedef oluyor ya da hipotermiye yenik düşüyor.
17 Aralık 1939 Berlin’de, Hitler Kriegsmarine komutanı Admiral Raeder ile Alman savaş gemisi Admiral Graf Spee’nin kaderini tartışıyor. Geminin 48 saat içinde tarafsız Uruguay’ı terk etmesi veya interne edilmesi
gerekiyor. Berlin, Spee’nin Kaptanı Hans Langsdorff’a mesaj gönderiyor: Alman yanlısı Buenos Aires’e yolda Kraliyet Donanmasıyla savaşmayı göze alarak yelken açın veya geminizi batırın.
Finlandiya’da Mannerheim Hattı üzerinde, Sovyet topçusu Summa köyü yakınlarında, Viipuri şehri önlerinde. Kızıl Ordu, büyük saldırı öncesinde Finli savunucuları hırpalıyor. Sovyet tankları, Summa köyü yakınlarındaki bir başluktan Mannerheim hattını yarmayı başarıyorlar.
İngiliz Teğmen Gen Alan Brooke, Fransız 9. Ordusu’nun bir geçit töreninden Fransız askerlerin hoşnutsuz ve isyankâr görünümlerine dair gözlemlerini bildiriyor.
18 Aralık 1939 Summa’da, Kızıl Ordu tankları piyade önünde ilerlemeye başladılar ve düşman hattıını yarışmalarsa da Sovyet birlikleri çaresiz ve yerleşik Finlere yönelik kanlı saldırılara rağmen, tanklarını desteklemek için Finleri geçmeyi başaramadı.
Tarafsız Uruguay’ın Montevideo’nun limanını terk etmesi için Alman savaş gemisi Admiral Graf Spee’ye verilen için süre doldu. 3 Kraliyet Donanması gemisi açıkta onu bekliyor. Montevideo limanının dışında büyük patlama oluyor. Alman savaş gemisi Amiral Graf Spee kendi torpidolarıyla kendini havaya uçuruyor. Kaptan Langsdorff, Kraliyet Donanması’na savaşarak mürettebatının hayatını tehlikeye atmaktansa kendi gemisini havaya uçuruyor. Amiral Graf Spee, tüm gece boyunca yanmaya devam ediyor. Mürettebat, cankurtaranlar vasıtasıyla tahliye edildi ve Buenos Aires’e götürüldü.
Berlin’den Telgraf: Sayın JOSEPH STALIN, Moskova. Lütfen altmışıncı doğum günün için en samimi tebriklerimi kabul et. Bu vesile ile en iyi dileklerimi sunarım. Kendinize iyi bir sağlık ve dost canlısı Sovyetler Birliği halkları için mutlu bir gelecek diliyorum. ADOLF HITLER. Nazi Almanya’sı ve SSCB, bu yıl Ağustos ayından beri karşılıklı tarafsızlık paktından yararlandı, ancak dünya, Hitler ve Stalin arasındaki balayı havasının ne kadar süreceğini merak ediyor.
Heligoland Bight’da Alman donanma hedefleri arayan 22 RAF Wellington bombardıman uçağı, “Freya” radarı olarak adlandırılan yeni bir Alman teknolojisi ile fark
edildi. Hemen üzerlerine 50 Luftwaffe savaş uçağı gönderildi. Hızlı bir dogfight sonrasında 12 uçak kaybeden RAF ağır hasarla geri çekilirken çatışmada 3 Alman uçağı da düşüyor.
19 Aralık 1939 İngiliz-Fransız Yüksek Savaş Konseyi, Paris’teki 4. toplantısında, Sovyet işgaline karşı Finlandiya’ya “sadece ahlaki değil maddi yardım” sağlama teklifini kabul etmedi.
The Rising Tide of Color Against White World-Supremacy adlı kitabın yazarı ABD’li yazar ve Öjenik[1] araştırmacısı Lothrop Stoddard Hitler’i Berlin’de buluşuyor ki savaşın başlangıcından bu yana bunu gerçekleştirebilen ilk yabancı gazeteci olma konumuna erişiyor. Stoddard Nazi inançlarına sempati ile yaklaşıyor. “Düşmanları onu kötü niyetli, hatta insanlık dışı bir figür olarak tasvir ediyorla … ama Hitler beni sadece ve doğal haliyle karşıladı. Hitler bana, devlet başkanlarının yabancı ziyaretçilerle paylaşamayacağı derin karanlık sırları vermedi. Savaş yüzünden geçici olarak kenara bıraktığı büyük yeniden yapılanma planları hakkında konuştu.”
Yakalanan Alman manyetik mayınlarının sökülmesi son derece tehlikeli olduğu için İngiliz bilim adamları gemi gövdesindeki manyetizmayı ortadan kaldırmak için ‘degaussing’ adı verilen yöntemi geliştirdi.
Birinci Dünya Savaşı’nda inşa edilen Avustralya Donanması’nın 5 destroyerleri, Malta’da Akdeniz’de Müttefik savaşına yardım etmek için Malta’ya geldi. Alman
propagandisti Dr. Goebbels onları “Hurda Demir Filosu” (Scrap Iron Flotilla) olarak adlandırıyor.
Kızıl Ordu’nun Mannerheim Hattı’na saldırısında başarısız bir gün daha bir Sovyet bölüğüne Finlilerin döşediği bir mayın tarlasından saldırıya geçmesi emredildi. Finlandiya istihbarat subaylarından birisi bugün kar üzerinde düşmana ait Rusça bir mektup buluyor: “2 gün boyunca yiyeceksiz yürüyeceğiz. Pis, şömine gibi kapkarayız. Savaşın Stalin’in [resmi] doğum günü, 21 Aralık’ta biteceğine söz veriyorlar. Ama kim inanır?”
20 Aralık 1939 Alman savaş gemisi Admiral Graf Spee’nin kaptanı Hans Langsdorff, Kriegsmarine komutanlarına bir mektup yazdı: “Şimdi sadece ölümle, Üçüncü Reich’in savaş hizmetlerinin bayrağın şerefine ölmeye hazır olduğunu kanıtlayabilirim. Tek başıma sorumluluğu alıyorum… Bayrağın onuruna bir leke sürülmemesi için hayatım ı vermekten yapmaktan mutluluk duyuyorum.” Geminin bayrağını otel odasına seren Kaptan Langsdorff kendini vurarak intihar eder.
Alman yemek tayınları bu hafta özel olarak “Noel hediyesi” olarak genişletildi: her bir kişi 57gr tereyağı ve ersatz (yapay) bal, 1 yumurta, 1 küçük kek fazladan aldı. Tabii ki sadece “Aryan” vatandaşları için. Nazi işgali altındaki Polonyalılar, Yahudiler veya Romanlar ekstra yiyecek almazlar.
21 Aralık 1939 Berlin’deki ABD’li gazeteci Lothrop Stoddard: “Kıtlık zamanı Noel. Bütün oyuncaklar haftalar önce satıldı ve hediye almak neredeyse mümkün değil”
Stalin’in Hitler’in doğum gününü kutlaması telgrafına yanıt verdi: “Almanya’nın ve SSCB’nin dostluğunun, kanla sertleşmiş olması, kalıcı ve kararlı olmalarının bir sebebi”
Fin gazetesi Hufvudstadsbladet’te bir ilan: “Doğum gününüz vesilesiyle Joseph Stalin’e, özür dileriz, bugün beklenen hediyenizi (Helsinki) almayacaksınız.”
22 Aralık 1939 Kızıl Ordu 3 hafta önce bugün Finlandiya’yı işgal etti ve bir ay içinde zafer bekliyordu. Şimdi, sayıca az ve kötü donanımlı Finliler Sovyet güçlerini tüm cephelerde durdurma noktasına geldi. Finliler arasında yapılan espri şöyle savaş öncesi sınır görüşmelerinde Stalin, “Fin sınırında Kızıl Ordu askerlerinin sayısını iki parmağımla bir kez daha ikiye katlayabilirim” deyince Fin Mareşal Mannerheim: “Ah canım. Her askerime bir mermi daha vermem gerekecek.”
BBC radyo, bazı Britanyalıların, savaş esiri olan Almanlara Noel hediyeleri gönderdiklerini açıkladı.
Fransız duyurusu: “Savaş başlangıcında başlatılan saat 23.00’den sonra sokağa çıkma yasağı, 2 Ocak’a kadar kaldırılacak. Noel Günü ve Yeni Yıl’da, barlar savaş
öncesi olabileceğinden, gece saat 02:00’ye dek açık kalabilir.
2 Alman ekspres treni, Magdeburg yakınlarında çarpıştı 278 asker Noel için eve dönerken öldü. Almanya’nın en iyi demiryolu mühendisleri askere çağrıldı.[2]
İngiltere’de hanımlara el çantası ve gaz maskesi kombinesi satışa sunuldu.
Finlandiya’da Sovyet işgaline karşı savaşmak için İskandinav Gönüllü Gücü, Norveçli ve İsveçli erkeklerden oluşuyor: “Finlandiya bizim davamız!”
Nazi Almanya’sında başka bir Noel mesajı yayınlanıyordu: Herkes bize en çok ihtiyaç duyduğumuzda onur ve özgürlüğümüzü geri veren Führer’e teşekkür etsin![3]
Mannerheim Hattı’ndan bir Finli karşı saldırıya katılan Toiva Ahola: Kızıl Ordu ölüleri siperleri doldurmuştu. Ölen Rusların siperlerini temizlememiz emredildi hemen önümüzde derin kraterler olduğu için sorun olmadı”
23 Aralık 1939 Fin kayak birlikleri, Doğu Finlandiya’da Raate yolunda Kızıl Ordu’ya baskın düzenliyorlar: karanlıktan hızlı davranan Finliler yüzlerce Sovyet askerini hafif makineli tüfek, el bombası ve bıçakla öldürdüler. Şiddetli baskınlar Kızıl Ordu’yu Kuzey Kutup Bölgesi’nde izole ediyor. Savaşta roller değişiyor Fin askerleri Sovyet askerlerini artık ‘yakacak odun’ anlamına gelen ‘motti’ olarak adlandırıyor.
Fransa’da görevli bir İngiliz askerinin anılarından ‘burada kalmaktansa ölmeyi tercih ederim, anne, lütfen beni Noel için eve götür!’[4]
Bugün Hindistan Müslüman Birliği “Kurtuluş Günü” nü kutluyor. Başlıca siyasi rakipleri Gandi’nin Kongre Partisi, Hindistan’i İngiltere’nin yanında savaşa sokmasını
protesto için tüm hükümet bürolarından istifa etti.
İngiltere’nin istihbarat başkanlarına bugün gönderilen gizli not: İşgal edilen ülkelerde Almanya’ya karşı direnişe yardım etmek için yeni bir İngiliz casusluk ajansı MI9’u (Askeri İstihbarat 9) kurulduğunu duyurdu.
Mannerheim Hattı’ndaki Finli askerler, gün ışığı altında bile “Hakkaa päälle!” (Vur onları) diye bağırarak Kızıl Ordu’ya saldırmaya devam diyor. Bununla birlikte Finliler Sovyet siperlerinin önünde 1500 ölü bırakınca karşı saldırıdan vaz geçiyorlar.
24 Aralık 1939 İrlanda Cumhuriyet Ordusu’ndaki erkekler, Dublin’deki Phoenix Park Armory’ye baskın düzenleyerek, İrlanda ordusundan 13 kamyon dolusu silah, patlayıcı ve 1.084.000 mermi çalıyor.
Noel adresinde Papa, Pius XII, “savaşın açıklanamaz trajedisi” hakkında konuşuyor: Bütün ulusların “var olma hakkı” var.
25 Aralık 1939 Son 45 yılda Avrupa’nın en soğuk kışı yaşanırken Baltıklarda sıcaklık -25 ° C’ye dek düştü. Finli askerler donmuş ölü Rusları topluyorlar.
Sabah 07:00’da Mannerheim Hattı’nda büyük ölçekli Kızıl Ordu saldırısı başlıyor. Kızıl Ordu, Fin Mannerheim Hattı’na radyo kontrollü “teletanklar”, silahlı silahlar, makineli tüfekler ve düşman tahkimatlarına delik açmak için kendi kendini imha eden bombalar ile saldırıyor.
Fransa’daki İngiliz Seferi Kuvvetleri şimdi Noel yemeğine gidiyor. Hitler ise Noel Günü’nü, Fransa’nın batı sınırındaki Siegfried Hattı’ndaki Alman askerlerle geçiriyor. Kral George, Britanya İmparatorluğuna bir Noel mesajı gönderir: Bu savaş, “Hıristiyan medeniyeti davası” için bir savaştır.
26 Aralık 1939 Kızıl Ordu askeri Churkin, Finlandiya’dak Karelia Boğazı’ndan, evine bir mektup yazıyor: ‘6 Aralık’tan, düşmanı uzağa sürmeye çalışıyoruz ama başarısız olduk. Çok arkadaşım vardı artık yoklar. Cehennemde neler oluyorsa burada da aynı şeyler oluyor. İnsanlar ağlıyor, şikayet ediyor ve ölmek için yalvarıyor’
Batıdaki Fransız sınırından doğuda Nazi işgali altındaki Polonya’ya dek konuşlanmış Alman askerleri, “O Tannenbaum” (Oh noel ağacı) şarkısını söyleyerek Noel’i kutladılar:
https://www.youtube.com/watch?v=5LuUfnR7IYI
İngiltere şehirlerine henüz bombalama saldırıları olmamasına rağmen, düzenli hava saldırısı uyarıları devam ediyor.
Bugün Alplerde futbol oynayan Fransız sınır askerleri yanlışlıkla topu tarafsız İtalya’ya fırlattılar. (New York Times tarafından bildirildiğine göre İtalyan kayak devriyesi topu geri getirdi.
Finli askerler Kızıl Orduyu Ladoga Gölü’nün kuzeyindeki donmuş vahşi doğada Sovyet sınırına doğru geri ittiler. Bugün -30 ° C’ ile Finlandiya’daki en soğuk günlerden birisi yaşanıyor. Baltık çevresindeki limanlar bile dondu.
27 Aralık 1939 Kraliyet Avustralya Hava Kuvvetleri’nin birlikleri, Avrupa’daki savaşa katılacak ilk hava birlikleri olarak Britanya’ya ulaştı.
Kızıl Ordu askerleri Mannerheim Hattı’nda Finlilere teslim oldular: son 4 gündür tank enkazlarında saklanarak kurtarılmayı bekliyorlardı. İngiltere ve Fransa, İsveç’ten Finlandiya’ya “gayri resmi” yardım gönderilmesini istiyor. Tarafsız İsveçliler, Müttefiklerin asker gönderme bahanesi yaratmasından şüpheleniyorlar.
Nazi işgali altındaki Polonya’da Varşova’nın güneydoğusunda Wawer bölgesinde dün gece bir barda 2 Alman subayı öldürüldü. Alman Polisi Albay Max Baume, 16 ila 70 yaşlarındaki ve rastgele seçilen 107 Polonyalı sivili tutukladı. Janina Prezedlacka’nın kocası ve oğlu, Alman işgalciler tarafından tutuklandı ve Wawer tren istasyonunda tutuldu. Janina: “İstasyona koştum,” Oğlum! “Diye bağırdım. Almanlar bağırıyordu ve beni tüfek dipçikleriyle dövdüler. Sonra, makineli tüfek atışlarını duydum ve her şeyi anladım… İnsanlar ağladı, intikam sözü verdi, acı ve çaresizlikle uludu.” Naziler, Wawer’da biri 12 yaşında bir çocuk olan 107 kişiyi katlettiler.
28 Aralık 1939 Tarafsız İrlanda Cumhurbaşkanı Éamon de Valera, Almanya, İngiltere ve Fransa arasında bir barış konferansı önerisinde bulundu: “Artık uzun ve yıkıcı bir savaş yerine müzakere etmek daha iyi.”
Et tayını, İngiltere’de yeni yılda 8 Ocak’ta başlayacak: her bir kişi, haftada en fazla 4 gram domuz pastırması veya jambon ve en fazla 1 yumurta alabilecek.
Donmuş bir göl üzerine zifiri karanlıkta savaşan Fin Ordusu, Mannerheim Hattı üzerinde son Sovyet köprüsünü 2000 ölü Sovyet, 800 ölü Finli pahasına imha etmeyi başardı. Kızıl Ordu’nun Kuzey Kutup Dairesi’ndeki birliklerine baskın düzenleyen Fin askerlerinin komutanı General Kurt Wallenius: “Dinlenmelerine ve uyumalarına izin vermiyoruz.” Wallenius: “Bu savaş,rakamlara karşı beynin savaşıdır. Bizim Finliler, bireysel olarak savaşmak ve düşünmek için eğitilmişlerdir; Ruslar, kendi toplu içgüdülerinin üstesinden gelemezler… Sanırım başka uygar ulusların ilgisini çekmeyi bekleme hakkımız var. Sempati yeterli değil. Rusları sempati ile bombalayamayız.” Yabancı basın Wallenius ile görüşmeyi çok seviyor. Bazıları deli mi -40 derece havalarda çıplak göğüslü dolaşmayı seviyor diye soruyor.
29 Aralık 1939 Yeni Nazi kararnamesi: Polonya’nın Kalisz kasabası sakinleri, 70.000 civarında kişi, doğuya sürülmek üzere, boş binalara taşınacak olan etnik Almanlar için “lebensraum” (yaşam alanı) yaratılacak.
Fransa Başbakanı Édouard Daladier, şu ana kadar savaşta Anglo-Fransız işbirliğini kutluyor ve bunu “Avrupa’nın birçok devleti arasındaki federal bağların” başlangıcı olduğunu tahmin ediyor.
Bugünkü Londra Times’da yayınlanan bir reklam: Yılbaşı Gecesini Royal Victoria Hotel, St. Leonards-on-Sea’da geçirin. “Balo salonu ve tuvaletler gaz ve bomba geçirmez!”
Nazi rejiminden kaçan 2600’den fazla Alman, şu anda Wehrmacht ile savaşmak umuduyla Kuzey Afrika’daki Fransız Yabancı Lejyonuna katıldı.
Kızıl Ordu birimleri, Finlandiya’nın doğusundaki Suomussalmi’de, Finlandiya kayak devriyeleri tarafından 7 gün boyunca tuzağa düşürüldü. Sovyetler, Fin
kuşatmasını kırmak için yeni bir başarısız girişimde bulundular. Toplam 300 ölü.
30 Aralık 1939 SSCB topraklarına doğru ilerleyen Finli askerler, yaralı Kızıl Ordu erkekleri ve bir de Sovyet subayıyla dolu bir tren yakaladılar. Ruslar, saldırı emri verdiğinde kabul etmedikleri için üzerlerine ateş açan subaylarını öldürdüklerini söylediler.
Chaim Kaplan, Varşova’nın Yahudi mahallesinde bir günlüğüne yazıyor: Sinagoglar şimdi mülteci merkezi oldu. Kalabalığı ve pisliği tarif edemem. Alma işgalciler küçük Yahudi topluluklarını yok etti ve 100.000 insanı gettoya soktu.
Bir yıl önce, Japon birlikleri Çin’in ikinci büyük şehri Wuhan’ı (nüfüs 2 milyon) ele geçirdi ve Çin’in Milliyetçi Kuomintang hükümetindeki eski bakan Wang Jingwei şimdi Çin’in Japon fetihinin kaçınılmaz olduğuna inanıyor.
31 Aralık 1939 Luftwaffe Başkanı Hermann Göring, İngiltere’nin Alman bombardımanı nedeniyle teslim olmaya zorlanacağını tahmin ediyor.
Sovyet yüksek komutanı Stavka, Finlandiya’ya karşı yapılan Kış Savaşı’nda tüm hücumların geçici olarak durdurulmasını emretti: Kızıl Ordu daha iyi kış ekipmanları, silahlar ve daha iyi komutanlarla yeniden donatıldı.
Bugünün New York Times’ında: “Ruslar Finlandiya’yı fethedebilir mi?” ya da”Almanya Maginot Hattı’nı geçmeye mi çalışacak?”gibi haberler yayınlandı.
Nazi propagandacısı Joseph Goebbels Almanya’ya bir Yeni Yıl mesajı verdi: “Yeni Yılda ne olacağını tahmin etmek bir hata olur… Bir şey açık: Zor bir yıl olacak ve buna hazır olmalıyız. “[5]
Canterbury İngiliz Başpiskoposu radyoda şöyle konuşuyor: “Tanrı’nın bizim tarafımızda olup olmadığını bilmiyorum. Biz Tanrı’nın yanında olmalıyız. Bizler düşmanlıklarla mücadele etmeliyiz.”
[1] Öjenik (İngilizce Eugenics) nedir? Sir Francis Galton tarafından ortaya atılmış, sağlıksız ceninleri ayırıp, sağlıklı ceninler yetiştirmenin yollarını arayan, bilimselliği tartışmalı bir toplumsal akım veya toplumsal felsefedir.
Notlar
[2] https://www.history.com/this-day-in-history/express-trains-collide-in-germany
[3] http://www.bytwerk.com/gpa/christmas1939.htm
[4] http://www.bbc.co.uk/history/ww2peopleswar/stories/31/a4016431.shtml
[5] http://research.calvin.edu/german-propaganda-archive/goeb21.htm