İROQUOİS MASALLARI ABD’nin kuzeydoğusunda yaşayan Onondaga, Oneida, Mohawk, Seneka, Kayuga ve Tuskarora adlı 6 halktan oluşup, Haudenosaunee (Uzun ev insanları) olarak da bilinen İrokualar kendi adlarıyla anılan bir dili konuşmaktadır. Köklü bir sözlü geleneğe dayanan İrokua halkının folklorik anlatıları 1875-1925 arasında Amerikalı halkbilimciler tarafından kayıt altına alınmıştır.
Kış başlangıcında köy köy dolaşarak masal anlatan hikâyeciler fiziksel ve mental açıdan son derece sağlıklı kişiler olup, yanlarında içi hayvan pençeleri, hayvan dişleri, bebekler ve tüylerle dolu bir çanta taşımaktadır. Avcı ve tarımcı bir halk olan İrokua halkının kışın pek yapacak işinin olmaması da bu tür aktivitelerin canlı geçmesini sağlamakta, köy halkının neredeyse büyük bir ateş çevresinde oturup tütün içerken masalcının anlattığı geleneksel öyküleri dinlemekteydi. Masalcı wampum adı verilen deniz kabuklarından yapılmış kutsal bir kemer taşımaktadır. Söylenceye göre Tuskarora kabilesinde üzerinde her biri bir İrokua kabilesini temsilen 6 elmas parçası bulunan bir wampum bulunmaktaydı. Bu öykülerin en önemlisi Cizvit rahiplerce 400 yıl önce yazıya geçirilen Yaratılış efsanesi olup, anlatımı 3 gün sürmekteydi.
İROQUOİS YARATILIŞ SÖYLENCESİ
İnsanoğlunun dişil atası kabul edilen Athensik sel tufanı karalardan çekilirken gökyüzünden yeryüzüne düşmüş, kıtalar ortaya çıkarken Enigorio ile Enigohatgea adlı ikizler hayatı başlatmıştır. İrokua halkı düşmanları olan Taş devler diyarına göç ettiğinde şimşek tanrısı Hinun ve kardeşi Batı rüzgârının yardımıyla hayatta kalmayı başarmışlardır.
Kaynak: Özhan Öztürk. Dünya Mitolojisi. Nika Yayınları. Ankara, 2016