Makale: Özhan Öztürk
Fenrir (Fenrisúlfr), İskandinav Mitolojisinde Hilebaz (Düzenbaz, Trickster) ateş tanrısı Loki’nin dev kadın Angrboda’nın doğan 3 yavrusunun en büyüğü olan (diğerleri: dev yılan Jörmungand ile bedeninin yarısı canlı-yarısı ölü kız Hel) dev bir kurdun adıdır.
FENRİR
Söylenceye göre Fenrir ağzını açtığında bir dudağı yere diğeri ise göğe
dokunmaktaymış. Canavar kardeşler tanrılar için bile çok tehlikeli olduğundan bir gece Angrboda’nın evinden alınarak Asgard’a getirilmiş, Jormungand okyanusa fırlattırılırken, Hel yeraltı dünyası Niflheim’a atılmış ve Ragnarök zamanına dek Ölüler Dünyasını yönetmesine izin verilmiştir. Fenrir ise Asgard’da kalmış ama zamanla kalınlaşan Laeding ve Dromi adlı demir zincirleri kırıp koparınca cüceler tarafından yapılan Gleipnir adlı büyülü bir zincirle bağlanmış, bu sırada Tyr’in elini ısırmıştır. Efsaneye göre Fenrir, Ragnorok savaşı sırasında zincirinden kurtulmuş ve tanrı Odin dâhil önüne çıkan her şeyi yok etmişse de Odin’in oğlu Vidar tarafından bıçaklanarak öldürülmüştür. Manzum Edda’nın yanı sıra Snorri Sturluson’un Edda adlı eserinin Gylfaginning bölümü Fenrir hakkında bilgi veren en önemli kaynaktır. Esere göre Fenrir’in Hati (nefret) ve Skoll adlı iki oğlu olup, bunlar güneşin bulunduğu bir savaş arabasını çeken Árvakr ile Alsvidr adlı atları kovalamaktadırlar.
JORMUNGAND
Jörmungand, İskandinav Mitolojisinde Tanrı Loki ile dev karısı Angrboda’nın üç
çocuğundan birisi ve tanrı Thor’un en büyük düşmanı olup, Orta dünyanın (Midgard) etrafını kendi kuyruğunu ısıracak şekilde saracak formda tasvir edilen bu yüzden Midgard yılanı olarak da bilinen zehirli dev yılanın adıdır. Eski Nors dilinde kurtyılan” anlamına gelen Jörmungand’ın kımıldamasının yeryüzünde depremlere sebep olduğuna inanılmaktaydı. Nesir Edda’ya göre Odin, Loki’in 3 çocuğunu yakaladıktan sonra, yılanı okyanusa atmıştır. Ragnarök söylencesine göre evrenin yıkım gününde Thor ile Jormungand birbirlerini yok edeceklerdir. Jormungand ile Ouroboros söylenceleri arasındaki benzerlik dikkat çekicidir.
HEL
Hel, İskandinav Mitolojisinde Helheim veya Niflheim adı verilen soğuk ve karanlık
ölüler diyarı tanrıçasının adı olup, hilekâr tanrı Loki ile Üzüntü getiren olarak da bilinen dev kadın Angrboda’nın en küçük kızıdır. Hel, kardeşleri kurt Fenrir ile yılan Jormungand ile birlikte tanrılar tarafından tehlikeli bulunduklarından Angrboda’nın yanından yeraltına kaçırılmışlardır. Elijudnir’de yaşayan Hel, yarı canlı yarı ölü merhametsiz ve korkunç bir yaşlı kadın olarak tasvir edilmektedir. Hel, bazı tasvirlerinde yüzü yaşayan bir kadın gibi görünürken bedeni çürümüş bir ceset ya da yüz ve vücudunun bir yarısı canlı diğer yarısı ölü olarak gösterilmektedir. Tahtı ölüm döşeği olarak tasvir edilen Hel’in sadece hastalık değil aynı zamanda yaşlılık da getirdiğine inanılmaktaydı ki İskandinav inançlarında bir savaşçı için savaş meydanında değil de yaşlılık yüzünden yatakta ölmek utanç verici olduğundan yaşlılık dolayısıyla ölüm en az hastalık kadar tiksindirici kabul edilmekteydi. Kendisine Ölüler Diyarını sunduğu için Odin’e minnettar olan Hel, tanrıya Huginn ile Muninn adlı bir çift kargayı hediye etmiştir. Bununla birlikte Odin’in sevgili oğlu Baldr kazayla zehirli bir okla öldürüldüğünde Hel onu geri göndermeyi reddederek, ölüler diyarında alıkoymuştur. Hel’in kelime anlamı mezar olup, dünya ağacı Yggdrasil’in köklerinden birisinin altında Elvidner (Istırap) adlı sarayında ikamet etmekte diğer köklerin altında ise buz devleri ve insanlar yaşamaktaydı. İnsanların beyin ve kemik iliği ile beslendiğine inanılan tanrıçanın adı İngilizce Cehennem anlamına gelen Hell kelimesinin de kaynağıdır.
Kaynak: Özhan Öztürk. Dünya Mitolojisi. Nika Yayınları. Ankara, 2016