Makale: Özhan Öztürk
Hephaestus veya Hephaistos (Ἥφαιστος ), Yunan Mitolojisinde Zeus ile Hera’nın ateş tanrısı oğlu olup, metal işleriyle uğraşan tüm zanaatkârların koruyucusu olduğuna inanılmaktaydı. Hesiodos’a göre Hera, Hephaistus’u bir erkeğin katkısına ihtiyaç duymaksızın yani ‘aşk bağı olmaksızın’ eşine olan öfkesinden tek başına dünyaya getirdikten sonra madenciliği öğrenmesi için Naksoslu Kedalion’a emanet etmiştir (Theog. 928; Schol. il., XIV, 296). Ares, Arge, Diskordia, Eleithyia ve Hebe’nin kardeşi olan tanrı, Aphrodite ile evliliğinden Eros, Kabeiro’dan Kamillus, Gaea veya Attis’ten Erikhthonius, Okrisia’dan Olenus ve Tullius, Atena’dan Paliciler’i doğmuştur.
Hephaestus’un Sakatlanması
Homeros’un İlyada destanında önce tanrıların içki sunucusu ardından madenlerin
ve ateşin efendisi olarak bahsi geçen tanrı, Zeus ile Hera arasında meydana gelen bir tartışmada tanrıçanın tarafını tutunca öfkelenen Zeus tarafından Olympos dağından aşağı atılınca gökyüzünden Lemnos adasına düşerek topal kalmıştır. Aynı destanda aktarılan bir başka söylencede ise Hephaistos doğuştan sakat olup, çocuktan utanan Hera tarafından Olympos’un tepesinden aşağı atılmış, Okeanos’a düşen tanrı Tethys ile Eurynome tarafından kurtarılmıştır. (Hom. Il. i. 578, 596, xiv. 338, ii. 101, xviii. 369. 410, xxi.330; Od. viii. 312). Hephaestus, 9 yıl boyunca saklandığı bir mağarada kurtarıcıları için ufak tefek mücevherler yapmış ardından annesinden intikam almak için altın bir taht hazırlamıştır. Kadın tahta oturduğunda görünmez zincirlerle bağlanmış ve bir daha kımıldayamamıştır (Platon, Devlet, II, 378 d). Tanrılar Hera’yı kurtarmak için aralarından Dionysos’u temsilci seçerek Hephaestus’un yanına göndermiş, o da sarhoş ettiği tanrının bir eşeğin sırtında Olympos’a gelerek Hera’yı çözmesini sağlamıştır.
Aphrodite’in Kocası Hephaestus’u Ares ile Aldatması
Topal ve çirkin Hephaistus’un karısı Aphrodite, yakışıklı ve güçlü Ares ile birlikte olmaya başlayınca Güneş durumu fark edip, aldatılan kocaya bildirmiştir. Hephaestus, örümcek ağı kadar hafif ama demir kadar dayanıklı, çıplak gözle kimsenin göremeyeceği bir ağ tasarlayarak Lemnos adasına seyahate giderken Aphrodite’i yatağının etrafına bağlamıştır. Hephaestus’un yokluğunu fırsat bilen Ares kadının yatağına girince ağa dolanan âşıklar öfkeli koca tarafından yakalanmış, diğer tanrılar durumu görmeleri için çağrılmıştır (Hom. Od. viii. 266-366). Poseidon utanç verici manzara karşısında Hephaestus’tan âşıkları bırakmasını istemiş o da Ares’in cezalandırılacağını sanarak ağı çözmüştür. Bununla birlikte işler umduğu gibi gitmeyince öfkesinden ilk kadın Pandora’yı ya da tüm insanoğlunu yaratmıştır.
Yoksul Tanrı Hephaestus
Hephaestus, yeryüzünde yaşamak zorunda kaldığı için, tüm tanrılar arasında yiyeceğini çalışarak elde etmek zorunda kalan tek tanrı olduğundan ‘Yoksul Tanrı’ adıyla da bilinmektedir. Hephaestus, Akhilles ve Aeneas’ın zırhı, Herakles’in kalkanı ve Harmonia’nın gerdanlığı ve Agamemnon’un kraliyet asasının yapımcısıydı. Hepshaistos’un metalürji ve büyü bilgisinin yanı sıra bacaklarındaki sakatlık yüzünden geri geri de rahatlıkla yürüyebildiği aktarılmaktaysa da bu surum özenilecek bir durumdan öte bilgi ve çalışmanın bedeli gibi algılanmaktaydı. Ayrıca Eski Yunan’da çalışma ve çalışkanlığın yüceltilen bir değer olmadığını bu yüzden Hephaestos’un özellikle çirkin ve sakat olarak tasarlandığı da düşünülebilir. Plutarkhos’un ‘Pisa’ daki Zeus’u ya da Argos’taki Hera’yı (heykellerini) görüp de, Pheidias ya da Polyktete olmaya özenecek hiçbir soylu genç yoktur. Şiirlerini beğenseler de, ne bir Anakreon, ne bir Philemon ne de bir Arkhilokhos olmak akıllarından geçmez. Bir yapıt bizi güzelliğiyle çekebilir ama biz onu üreten işçiyi örnek almak zorunda değiliz’ sözleri zamanın değer yargılarının açıkça dışavurumuydu (Perikles, ii. 1). Ayrıca gökyüzünden atılınca denize düşen Hephaestus’un Limnili Kabirlerin atası olduğu söylenmektedir ki hem kara hem de denizde yaşayan öne ve arkaya doğru yürüyen, kıskaçları pense formundaki yengeçlerin (karkinoi) Kabirler ile özdeşleştirildiği düşünüldüğünde ilginç bir benzerlik ortaya çıkmaktadır (Strabon, x. 3.21)
Tanrının kült şehirleri Limnos ve Atina olup, Sicilya ve civarındaki volkanik adacıklarda da tapınılmaktaydı. Hephaestus, Romalılarca Vulcan veya Vulcanus adıyla bilinmekteydi.
Kaynak: Özhan Öztürk. Dünya Mitolojisi. Nika Yayınları. Ankara, 2016