Yazı: Özhan Öztürk
TRİSTAN VE İSOLDE , Kral Arthur efsanesine dâhil edilen Kelt hatta daha öncesinde İran kökenli bir İngiliz destanı olup, Cornwall kralı Mark’ın yeğeni Tristan (Tristram, Tristrem) ile amcasıyla evlenmesi için İrlanda’dan getirmekle görevlendirdiği İsolde’nin (Yseult, İseult, İsode, İsoude, İzolda, Esyllt, İsotta) aşk hikâyesini konu almaktadır.
Tristan ve İsolde Destanı’nın Konusu
Annesi Blanchefleur ile babası Kral Rivalen’i kaybeden şövalye Tristan yanına yollandığı amcasının zamanla sevgi ve güvenini kazanmıştır. Söylencenin bir varyasyonunda annesi Tristan’ı doğururken ölmüş, bebeğe kadının en iyi arkadaşı Kurvenal (veya Rohand) sahip çıkıp, kendi evladı gibi büyütmüştür. Büyüdüğünde harp çalabilen yetenekli bir müzisyen, iyi bir avcı ve şövalye olan Tristan dayısı Kral Mark ilişkilerini sağlamlaştırmak istemiştir. Dayısından babasının Morgan tarafından öldürüldüğünü öğrenen genç derhal yola çıkıp Morgan’ı öldürerek intikamını almış, babasının Lyonesse’teki mülklerine yeniden sahip olmuştur. Yeniden Cornwall’a dönen Tristan burada kralın İrlanda kralının erkek kardeşi Morold’a 300 pound gümüş ile 300 genci köle olarak kullanması için haraç olarak gönderdiğini görünce zehirli bir kılıç ile savaşan dev yapılı Morold’un üzerine yürüyüp teke tek düelloda öldürmeyi başarmıştır. Bununla birlikte düello sırasında aldığı yara zehir yüzünden kapanmadığından şifalı bir merheme sahip olduğu söylenen İsolde’den yardım istemiştir. Kız kimliğini bilmediği birisine yardım etmeyeceğini söylediğinden kendisini Tantris adlı gezgin bir ozan olarak tanıtmış bir yandan müziğiyle İsolde’nin kalbini kazanmayı başarırken diğer yandan yarasının iyileşmesi için bir süre kızın yanında kalmıştır. Tristan, Cornwal’a dönüp başına gelenleri anlattığında Mark kahramanlığından dolayı tahtını yeğenine bırakmayı vaat ederken diğer yandan methini duyduğu İrlanda prensesi Altın Saçlı İsolde ile evlenmeye karar vermiştir. Tristan’ı çekemeyen saray danışmanlarının tavsiyesiyle kızı alıp gelmesi için yeğenini İrlanda’ya göndermiştir. Tristan, Dublin’e vardığında önce halkı tehdit eden bir ejderhayı öldürerek kralın takdirini kazanmış ardından bir turnuvada şampiyon olarak kral Mark adına İsolde’yi babasından istemiştir. Şövalyenin kendisi için mücadele ettiğini sanan İsolde hayal kırıklığı yaşamışsa da babasının iradesine itaat edip Kral Mar ile evlenmeyi kabul etmiştir. Evliliğin siyasi sonuçları olan bir mantık evliliği olduğunu anlayan İsolde Mark’ın kendisine âşık olmasını istediği için annesine bir aşk iksiri hazırlatmıştır. İksirden kimsenin haberdar olmasını istemeyen kız bunu yakın arkadaşı Brangwain’e vermiş o da bir şarap şişesine boşaltmıştır. Tristan, İsolde’yi aldıktan sonra İrlanda’dan gemiyle İngiltere’ye dönerken şarkılar söyledikten sonra boğazı kuruyunca istemiş ama şarap bulamayınca son anda Brangwain’in çantasındaki şişeyi görmüş, bilmeden iksirli şarabı içmiş dahası İsolde’ye de ikram etmiştir. Şarap içildikten sonra kamaraya giren Brangwain durumu fark etmişse de müdahale etmekte geç kalmış, gençler birbirine âşık olmuştur. Durumlarını dışarı belli etmeyen âşıklar İngiltere’ye vardıktan sonra gizli gizli buluşmaya başlayınca dedikodular Kral Mark’ın kulağına de gelmiştir. Kral gizlice buluşan gençleri birkaç kez takip etmişse de durumun farkına varan âşıklar her seferinde kralı kandırmayı başarmıştır. Gizli buluşmaları sırasında meraklı gözlerden kaçamayan âşıkların ihanetine sonunda Kral Mark da şahit olunca ikisini ayrı ülkelere sürgüne göndererek cezalandırmıştır. İsolde hayatının sonuna dek keder içerisinde yaşarken, Tristan aklını kaçırmışsa da bir süre sonra iyileşmiş ve Kral Arthur’un hizmetine girmiştir. Bir savaş sırasında yeniden zehirli bir okla yaralanan Tristan yeniden şifalı merhem aramış bu sefer kendisine şifa sağlayan Breton prensesi İseult ile evlenmeye mecbur bırakılmıştır.
Tristan ve İsolde Destanı Hakkında
İngiltere, Fransa ve Almanya’da öykünün çeşitli varyasyonları anlatılmakta olup, Anglo-Fransız versiyonu 1185’te Britanyalı Thomas, Alman versiyonu ise 1210’da Gottfried von Strassburg tarafından derlenmiştir. Öykü sonradan Kral Arthur efsanesine eklenmiş ve 15. Yüzyılda Sir Thomas Malory’nin “Morte d’Arthur” adlı eserinde yer almıştır. Kral Concobar’dan kaçan Deirdre ile Naoise adlı âşıkların hikâyesiyle açık benzerliğinden dolayı Tristan ve İsolde’ninde İrlanda kökenli bir öykü olduğu sanılmaktadır. Bununla birlikte bazı yazarlar destanın 11. Yüzyılda İranlı yazar Asad Gorgani’nin Vis ile Ramin adlı aşk öyküsü ile benzerliğinden yola çıkarak haçlılar tarafından Avrupa’ya taşınmış olabileceğini iddia etmektedir. Matthew Arnold’un Tristram ve İseult (1852), A.C. Swinburne’un Lyonlu Tristram (1882) ve Joseph Bédier’in Tristan ve İseult (1900) adlı öyküleri ile Richard Wagner’in Tristan ve İsolde (1865) operaları öykünün modern uyarlama ve yorumlarını içermektedir.
Kaynak: Özhan Öztürk. Dünya Mitolojisi. Nika Yayınları. Ankara, 2016