Aşağıdaki çalışmam A’dan Z’ye Online sunulan alfabetik Yunan Mitolojisi Sözlüğü‘nün AG-Aİ harfleri arasındaki bölümünü içermektedir.
Akademia 1. Platon ve ardıllarının felsefesi (ilk dönem), Platon’un okulu.
- Stoacılık karşıtı düşünceleriyle tanınan Arkesila’nın Platon felsefesinin de küçük modifikasyonlar ile oluşturduğu düşünce sistemi (Orta dönem).
Akademus Attikalı bir kahramanın adı olup, Atina’nın kuzeybatısında ormanlık bir bölgeye adı verilmiş, Platon’un burada açtığı okul ve öğrencileri de bu adla adlandırılmıştır. Kastor ile Polydeukes, kardeşleri Helen’i kurtarmak için Attika’yı işgal ettiklerinde Akademus onlara ihanet etmiş, bu yüzden Tyndaridler ona cömert davranarak Atina’dan 6 stadia uzaklıktaki Kephissus’ta bulunan düzlükteki zeytinliği hediye etmişlerdir. Platon’un Okulu burada kurulduğu için Akademi adını almıştır (Plut. Thes. 32; Diog. Laert. iii. 1. § 9).
Akakallis Girit söylencelerinde kral Minos ile karısı Pasiphae’nin kızlarından birisinin adı olup (diğerleri: Ariadne, Ksenodike, Phaidra) tanrı Apollon’un ilk aşkıdır. Apollon’dan Miletus’u doğurmuşsa da babasından korkarak çocuğu ormanda terk etmiş, Miletus’u çobanlar bulana dek kurtlar emzirmiştir (Antonin. Lib. 30). Daha sonra Apollondan Amphithemis ve Garamas adlı iki çocuğu daha olmuştur (Apollon. iv. 1490, &c.).
Tegea söylencelerinde ise Kydon’u Hermes veya Tegeates’ten doğuran anasıdır (Pausanias viii. 53. § 2.).
Akaketus, Akakesius Hermes Mercury’e etkili ve güzel söz söyleme yeteneğinden dolayı takılan bir isimdir (Callim. Hym. in Dian. 143). Homeros ise tanrıyı ‘Akaketa’ (İlyada. xvi. 185; Od. xxiv. 10) adıyla anmıştır. Etimolojisi Yunanca a ‘olumsuzluk bildirir’ + kakos ‘kötü’ olarak yapılabilirse de kimi yazarlarca Arkadia kenti Akakesium ile ilişkilendirilmiştir.
Akakus Lykaon’un oğlu, Hermes’in babalığı ve Arkadia’da yer alan Akakesium kentinin kurucusudur (Paus. viii. 3. § 1).
Akalanthis Makedonya kralı Pieros’un Mousalar’dan daha iyi şarkı söylediğini iddia eden dokuz kızından (Pierides) birisi olup, kardeşleriyle birlikte tanrıçalar tarafından kuşa dönüştürülürken, Akalanthis saka kuşu olmuştur (Anton. Lib. 9; Paus. ix. 29. § 2; Ov. Met. v. 295, &c.).
Akamas 1. Theseus ile Phaidra’nın oğlu ve Demophon’un kardeşi olmasına karşın (Diod. iv. 62.) İlyada’da adı geçmemektedir. Daha eski destanlarda savaştan önce Helen’i istemek için Diomedes ile Truva’ya elçi olarak gitmiştir. Truva Savaşı’nda, tahta atın içinde kente girebilenler arasındadır. Yunanca akamas ‘yorulmak bilmez’ anlamındadır.
- Truva kralı Priamos’un kayınbiraderi Antenor ile Theano’nun oğlu olup (Homeros İlyada ii. 823, xii. 100), Truva kuşatması sırasında Meriones adlı Yunan tarafından öldürülmüştür.
- Eussorus’un oğlu olup, Truva Savaşı’nda Trakyalıların (Homeros İlyada ii. 844, v. 462) Telamonyalı Aias tarafından öldürülen (İlyada vi, 8.) liderinin adı olup, Kyzikus’un amcasıdır.
Akantha Güneş tanrısına aşık bir su perisinin adı olup ölümünden sonra hep güneşe yönelen bir bitki olan ayı pençesine (akantus) dönüşmüştür.
< Yunanca akantha ‘diken’
Akanthis Autonous’ın kızı, Anthus, Erodius, Skhoeneus ve Akanthus’un kız kardeşinin adıdır. Erkek kardeşi Anthus’un ölümü için ağlarken tanrılar tarafından kenevir kuşuna dönüştürülmüştür.
Akanthus Autonoos ile Hippodamela’nın oğlu, Akanthis’in kardeşidir.
Akarnan Alkmaion ile Kalirhoe’nin oğlu olup Akarnia’ya adını vermiştir. Babası, Arkadia kralı Phegeus tarafından öldürülünce, annesi, tanrı Zeus’a henüz çocuk olan oğlunu çabucak büyütüp öcünü alması için yalvarmıtır. Kısa bir sürede delikanlı olan Akarnan, Arkadia kralı ile oğullarını öldürerek intikamını almıştır. Akarnan’ın Epirus’ta devlet kurduğu bölge sonradan Akarnania olarak adlandırılmıştır (Apollodorus iii. 7. § 5-7; Ovid. Met. ix. 413, &c.; Thuc. ii. 102; Strabon x. p. 462.).
Akanthis Akanthus’un kız kardeşinin adı olup, Akanthus öldüğünde kederinden ağlayan kızı tanrılar keten kuşuna (Latince Carduelis cannabina, Akanthis cannabina) dönüştürmüştür.
Akanthus Autonous ve Hippodamia’nın oğullarının adı olup, babasının atları tarafından parçalanmıştır.
Akarnan Alkmaeon’un oğlu olup babasının ölümünün ardından güney Efir’e kaçtığından daha sonra bu bölge Akarnia olarak adlandırılmıştır.
Akastus İolcus kralı Pelias ile Anaksibia’nın en büyük oğlu olup, babasının karşı çıkmasına rağmen Argo gemisi mürettebatından birisi olmuştur (Apollod. i. 9. § 10; Apollon. Rhod. i. 224). Akastus’un karısı Astydamea, Peleus’a aşık olmuş ama aşkına karşılık bulamayınca adama iftira atmışsa da Akastus’un karısının teşviğiyle Peleus’u öldürme girişimine Hermes izin vermemiştir.
Akephalos Kafası olmayan bir iblisin adıdır.
Akeroas Tyros kralı olup, Kartaca’nın kurucusu Dido’nun babasıdır.
Akersekomes Apollon’a güzel ve hiç kesilmeyen saçlarından dolayı takılan bir lakaptır (Homer İlyada xx. 39; Pindar. Pyth. iii. 26.)
Akesidas Apollonius Rhodius’a göre Daktillerden birisinin adıdır.
Akesius Apollon’un Elis’te kullanılan takma isimlerinden birisi olup, Yunanca akestor ‘kötülüğü önleyen’ anlamına gelmektedir (Pausanias vi. 24. § 5).
Akeso Asklepius ile Epione’nin kızı olan şifa tanrıçasının adıdır.
Akestes Sicilya nehir tanrısı Krimisus ile Egesta adlı Truvalı bir kadının oğlu olup, Segesta kentinin kurucusudur (Vergilius Aenid i. 195, 550, v. 36, 711).
Akhaea 1. Peloponnesos (Mora) yarımadasının kuzey sahilinde, Korinth körfezinin güneyinde tarihi bir bölgenin adı olup, Homeros ve antik Çağ yazarlarının eserlerinde bu bölgenin halkına Akhalar denilmekteydi.
- Demeter’in takma isimlerinden birisidir (Herodot. v. 61).
- Minerva’nın Lukeria’daki takma isimlerinden birisidir Aristot. Mirab. Narrat. 17).
Akhaemenides, Akhaemenides Odysseus arkadaşlarından birisinin adı olup Sicilya’da tepegöz devlerle (Kykloplar) birlikte kalmış daha sonra Aeneias tarafından kurtarılmıştır (Vergilius III, 614; Ovidius XIV, 158)
Akhaeus Atina’nın efsanevi kralı Erekhtheus’un torunu olup Danaoi ile Argeioi arasında yaşayan Akhaealıların da atasıdır.
Akefali Yunanca ‘kafasız, başsız’ anlamına gelen kelimeyi ilk kez Herodot ardından Josephus, Libya’da yaşayan ve başlarını yerinden çıkarıp kolları arasında taşıyabilen bir halkı tanımlamak için kullanmışlardır.
Akhaloides Akhelous nehir tanrısının kızları olan superilerinin adıdır.
Akhalois 1. Sirenlerin takma isimlerinden birisi olup, Akhelous ile bir ilham perisinin (muse) kızlarıdır (Ovid Met. v. 552, xiv. 87; Apollod. i. 7. § 10)
- Romalı yazar Lucius Iunius Moderatus Columella’nın eserlerinde (x. 263) superileri için kullanılan genel bir terimdir.
Akhates Truva Savaşı’nda, Truva tarafının lider savaşçılarından olan Aeneias’ın sadık arkadaşının adı olup Truva’ya ilk adımatan Yunan askeri Protesilaos’u öldürmüştür (Vergilius I, 188, 312; VI, 34, 158).
Akhelois Ay tanrıçasının adı olup, insanların ağrılarını dindirir.
Akhelous Okeanos ve Tethys’in oğlu olup, (Hes. Theog. 340), Yunanistan’da İonia Denizi’ne dökülen bir nehrin tanrısıdır. Akhelous, bir Yunan prensesi olan Deianira için Herakles’le savaşmışsa da (Ov. Met. ix. 8; Apollod. i. 8) sonradan ilham perisi Melpomene ile evlenmiştir. MÖ 6. Yüzyılda Etruria’da Akhlae adıyla bilinmekte ve sakallı ve boynuzlu olarak tasvir edilmekteydi.
Akheron Batı Yunanistan’da, Efir bölgesinde Thesprotía’da bir nehir adı olup, Hades’in ülkesine doğru aktığına inanılır. Yunanca ‘ızdırap nehri’ anlamına gelen kelime ‘ölüler dünyası’ anlamında da kullanılmıştır.
Bir söylencede Gaia’nın oğlu olup Olympos tanrıları ile Titanlar arasındaki savaşta devlere su vererek yardım ettiği için yeraltında yaşamaya mahkûmedilmiştir.
Akherusia 1. Yeraltı dünyası ile ilişkili olduğuna inanılan pek çok göl ve bataklığın ortak adı olup, Akheron adlı nehirlerle de ilişkilidir. Bazıları:
- Thesprotia’da (Thuc. i. 46; Strab. vii. s. 324.)
- Argolis yakınlarındaki Hermione’de (Paus. ii. 35. § 7)
- Bithynia, Herakleia’da(Xen. Anab. vi. 2. § 2; Diod. xiv. 31)
- Campania’da (Plin. H. N. iii. 5; Strab. v. s. 243)
- Mısır Memphis yakınlarında (Diod. i. 96)
- Pontus sınırında büyük bir mağaranın adı olup, Herakles, yeraltı dünyasının üç başlı bekçi köpeği Kerberos’u buraya sürüklemiştir.
Akhilleus, Aşil, Akhilles Homeros’un İlyada destanında adı geçen bir kahraman olup, Teselya’nın Phthia kentinin ölümlü kralı Peleus ve Thetis adlı su perisinin oğludur.
Bir söylenceye göre ölümsüz annesi kocasından oğullarına geçen ölümlülere özgü özellikleri engellemeye çalışmış, bu amaçla çocuklarını ateşe sokarken ölmelerine sebep olmuştur. Yedinci çocuğu olan Akhilleus’a de aynı işlemi uygularken gizlice karısını gözetleyen kocası Peleus, dudakları ve sağ ayağının aşık kemiği yanmış oğlunu karısının elinden alarak kurtarmıştır. Thetis, kocasının müdahalesine kızıp denize geri dönmüş, Peleus oğlunu Kentaur Kheiron’a götürerek yanık kemiğin tedavisini istemiştir. Kheiron’da sağlığında çok hızlı koşmasıyla tanınan dev Damysos’un mezarından ayak kemiğini alarak yanık kemikle değiştirmiş, böylece Akhilleus’un koşuculuk yeteneğine sahip olmasını sağlamıştır.
Bir diğer söylenceye göre ise Thetis, Akhilleus’u yeraltı ırmağı Styks’te yıkayarak oğluna ölümsüzlük kazandırmış ama çocuğunu topuğundan tutarak suya daldırdığı için bu bölge yaralanabilir olarak kalmıştır.
Akhilleus’a Pelion dağında Kentaur Kherion’un annesi ile karısı çok iyi bakmış, delikanlılık açığında avlanmayı, şarkı söyleyip lir çalmayı, atları terbiye etmeyi öğrenmiştir. Kheiron, inançlı ve güçlü olması için bal ile hayvan sakatatıyla beslediği ve o zamana dek Ligyron adıyla bilinen çocuğa Akhilleus adını vermiştir.
Nestor, Odysseus ve Pataraklos’un daveti üzerine Myrmidonlar’dan oluşan elli gemilik bir filonun komutanı olarak Truva’ya katılmıştır. Homerik anlatıda Akhilleus’un annesi Thetis’ten Truva’ya giderse büyük şöhret kazanacağını ama orada öleceğini, gitmezse uzun ama şan ve şereften yoksun bir hayat sürebileceğini öğrenemesine rağmen düşünmeksizin şöhret ve ölümü seçmiştir. Bir diğer anlatıya göre bir kâhin Peleus’a oğlunun Truva’da öleceğini bildirince onu Skyros kralının sarayında dokuz yıl saklamıştır. Savaşı Akhilleus olmadan kazanamayacağını öğrenen Odysseus onu bulunca babası bir zamanlar Hephaistos’un kendisine düğün armağanı olarak verdiği kutsal zırhını oğluna vermiştir.
Savaşın onuncu yılında dostu Patraklos Hektor tarafından öldürülünce, Hektor’u öldürerek intikamını almış, bir anlatıya göre Apollon, bir diğerine göre Paris tarafından topuğundan vurularak öldürülmüştür.
Homer, İliad; Homer, Odysseia XI, 467-540; Apollodorus, Bibliotheke III, xiii, 5-8; Apollodorus, Epitome III, 14-V, 7; Ovid, Metamorphoses XI, 217-265; XII, 580-XIII, 398; Ovid, Heroides III; Apollonius Rhodius, Argonautica IV, 783-879
Akhilleus’un trajedisi |
İlyada’nın temel odağı, Yunan güçlerinin komutanı olan Agamemnon’la, onun en büyük savaşçısı Akhilleus arasındaki bir kavganın sonuçlarıdır. Çok insanca ancak çok çocukça, küstahça, duygusuzca bir hareketle Agamemnon, halkın önünde Akhilleus’un onur ödülünü geri alarak onu küçük düşürür. Akhilleus, buna savaştan çekilerek karşılık verir. Kararı Yunan güçlerini zayıflatır, Yunanlar arasındaki en iyi arkadaşı Patraklos’un ölümü de dahil gereksiz acılar, ölümlerle sonuçlanır…
Akhilleus insan doğasındaki iyi ve kötünün simgesidir. Bir sorundan ötekine koştururken, savaşa düşkün halkından uzak durması onun için en iyisidir, çünkü kendisinin ve halkının değerlerini sorgulama fırsatı bulur… Edebiyatın ilk trajik kahramanı kabul edilen Akhilleus’un bu trajedisinin bir çok nedeni olabilir. Ölümsüzlüğü sağlayan kalıcı bir üne kavuşmak için yaşamını feda etmeyi göze alması gerekir; bu nedenle trajik bir kahraman sayılabilir. Bağlı olduğu değerler açısından, ölümle yaşam arasında seçim yaparken tamamen özgür değildir; trajedisi bundan kaynaklanıyor olabilir… Homeros, Truva Savaşı’nı, psikolojik olarak birleşik bir öykü oluşturmak için nerede gerekiyorsa öyle değiştirmiştir. Örneğin Aethiopis’te Zeus, Thetis’in Akhilleus’u ölü yakma töreninden kurtarmasına ve onu Karadeniz’deki, kendisinin de sonsuza dek yaşayacağı Beyaz Ada’ya götürmesine izin verir. Bir tanrının, kayırdığı bir ölümlüye ölümsüzlük kazandırması, eski, geleneksel Yunan mitolojisinde ender rastlanan bir durumdur (Rosenberg, 2005: 84). |
Akhilleus’un topuğu Akhilleus efsanesinden öykünmeyle batı edebiyatında ‘saldırı ve tenkide açık olan’ anlamında kullanılmıştır. İrlanda siyasi ortamından ötürü bazı yazarlarca İngiltere için Akhilleus’un topuğu olarak nitelendirilmiştir.
Akhilleus’un zırhı Hephaistos tarafından imal edilmiş olup hiçbir silah tarafından zedelenmemektedir.
Akhillides Akhilleus’un oğlu Pyrrhus’un kullandığı aile adı olup, babasının adındna geliştirilmiştir (Ov. Heroid. viii. 3).
Akhiroe, Anhinoe Nilus’un kızı, Belus’un karısı, Aegyptus ile Danaos’un annesidir (Apollodorus ii. 1. § 4).
Akhor Pliny’in bildirdiğine göre Kireneanlıların kendilerini zararlı haşarattan koruması için yakardığı bir tanrının adıdır.
Akhyls Kaostan önce yaratıldığına inanılan ölümsüz gecenin adıdır. Hesiodos’a göre acı ve üzüntünün kişileştirilmiş formu olup, Herakles’in kalkanında temsil edilmiştir (Scut. Herc. 264).
Akidalia Aphrodite’nin takma isimlerinden birisi olup, Boetia’da bu isimde bir pınarda banyo yaptığı için takılmış olmalıdır (Vergilius Aeneid I, 720).
Akik Taşı, Agate Plinius Girit’ten getirilen kırmızı-beyaz akik taşının insanı akrep ve örümceklere karşı koruduğunu, yeşil olanın gözlere faydalı olduğunu kaydetmiştir.
Akis Faunus ve su perisi Symaethis’in oğlu olup Sicilya’da çobanlık yapmaktadır. Galatea adlı bir su perisine aşıktır ama rakibi Polyphemus adlı tek gözlü bir dev (Kyklop) iri bir kaya parçasıyla ölümüne sebep olur. Galatea onun kanını aynı isimde bir nehre dönüştürür (Ovid. Metamorfoz XIII, 750-68).
Akmenes Elis’te tapınılan superilerine verilen isim olup, bir sunağın önünde diğer tanrılarla birlikte tapınılmaktaydı (Paus. v. 15. § 4).
Akmon 1. Firigya’da İda dağında ve Girit adasında yaşayan ve Daktyl olarak bilinen cinlerden birisinin adıdır.
Akmonides Vergilius’in bahsettiği (Aen. viii. 425) Pyracmon’a benzer bir Kyklopun adıdır (Ov. Fast. iv. 288).
Akoites Genç ve yakışıklı bir dümencinin adı olup, diğer denizciler tarafından kaçırılmak istenmişse de, denizcileri yunus balığına çevirerek cezalandıran Dionysos tarafından kurtarılmıştır. Bu olaydan sonra Akoites, Nahos adasında rahip olmuştur (Ovid III, 696).
Akontios, Akontes Lykaon’un oğlu olup, Arkadia’da bulunan Akontium şehrine adını vermiştir (Apollod. iii. 8)
Akontios Keoslu yakışıklı bir delikanlının adı olup adaya ibadet için gelen Kydippe adlı Atinalı genç kızı kurnazlıkla kendiyle evlenmeye zorlamıştır. Bir elmanın üzerine “Akontios’la evleneceğime Artemis üzerine and içerim” yazan delikanlı elmayı kızın önüne atıp kızın yazıyı okumasını sağlayınca, kız farkında olmadan yemin etmiş ve tanrıça Artemis’in de yardımıyla kurnaz gençle evlenmek zorunda kalmıştır.
Akraia 1. Akraia ve Akraeus yüksek tepelere adlarına tapınaklar inşa edilen başta Zeus, Hera, Aphrodite, Pallas ve Artemis olmak üzere pek çok tanrı ve tanrıçaya yakıştırılan isim olup ‘yükseğin’ anlamına gelmektedir (Paus. i. 1. § 3, ii. 24. § 1; Apollod. i. 9. § 28).
- Aphrodite’nin Knidya’da kullanılan takma isimlerinden birisidir.
- Nehir tanrısı Asterion’un kızı olup, kızkarşleri Euboea ve Prosymna ile birlikte Hera’ya dadılık yapmıştır (Paus. ii. 17. § 2).
Akraepheus Apollon’Un oğlu olup, Boeotia kenti Acraephia’nın kurucusu olduğuna inanılmaktadır (Paus. ix. 23. § 3, 40. 2)
Akragas Zeus ile Asterope’nin oğlu olup, Sicilya’da bulunan Akragas (Agrigentum) kentinin kurucusudur.
Akras [Fin Mitolojisi] Bereket tanrısının adı olup, başta şalgam olmak üzere tüm bitkilerin koruyucusudur.
Akratophorus Dionysos’un takma adı olup, şarapla özdeşleştirilen tanrıya bu isimle Arkadia’nın Phigaleia kentinde tapınılmaktaydı (Paus. viii. 39. § 4).
Akrisios Lynkeus’un ikiz torunlarından biri olan Argos kralının olup, ileride kızından doğacak bir çocuğun kendini öldüreceği kehanetine inanarak öz kızı Danae’yi bronz bir kuleye hapsetmiştir.
Akrisioneis Danae’ye babası Akrisius’tan dolayı yakıştırılan aile adıdır (Virg. Aen. vii. 410).
Akroeites Sikyon’da Dionysos’a verilen takma isimlerden birisidir.
Akropolis Yunan kentlerinde kente en yakın tepeye inşa edilen ve içine tapınaklar ve kamu binaları inşa edilen yapı kompleksinin adı olup Yunanca ‘tepedeki kent’ anlamına gelmektedir. En ünlü Akropol MÖ 5. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilen Atina Akropolüdür.
Aksieros İnsanların zor anlarda yardımına koşan Samotrakialı tanrıçalardan (Kabeiroi) birisi olup, Kadmilus’un kızıdır. Apollonius’a (i. 915-921) göre Demeter ile özdeştir.
Aksion 1. Son Truva kralı Priamos’un oğlu olup, Euaemon’un oğlu Eurypylus tarafından öldürülmüştür (Hygin. Fab. 90; Paus. x. 27).
- Kardeşi Pronos ile birlikte kız kardeşi Arsinoe’yi terk eden Alkmeon’u öldüren kişi olup, Arkadia kralı Phegeus’un oğludur (Apollodorus iii. 7. § 5).
Aksioponeos Athena’nın ‘intikamcı’ anlamına gelen takma adı olup, Herakles bu isimdeki tanrıçaya Sparta’da bir tapınak inşa etmiştir (Paus. iii. 15. § 4).
Aksius Paeonialı bir nehir tanrısının adı olup, Periboea’dan Pelegon adlı bir oğlu olmuştur (Hom. Il. xxi. 141)
Aksiothea Deukalion’un annesi ve Prometheus’un karısıdır.
Aktaea Nereus ile Doris’in kızının adıdır (Homeros, İlyada xviii).
Aktaion Thebai şehrinin kurucusu Kadmos’un usta bir avcı olan oğludur. Bir av sırasında grubundan ayrılıp ormanın içine dalınca Artemis’i su perileriyle birlikte banyo yaparken görmüştür. Avcıyı farkeden periler kaçışmışsa da Artemis, kendini ve su perilerini çıplak gören Aktaion’u erkek geyiğe çevirdikten sonra kendi köpeklerine parçalattırılarak cezalandırmıştır.
< Yunanca aktaion ‘deniz kenarı’
Aktaion’u parçalayan köpeklerin adları: Alke, Drako, Dromas, Ekhnobas, Kanake, Khediaetros, Kisseta, Koran, Kyllo, Kylloptes, Kyprius, Labros, Lakhme, Lakon, Ladon, Lampos, Lebros, Leuka, Lynkea, Makhimos, Melampus, Melankhaetes, Menelaos, Menelea, Molossus, Nape, Nebrophonus, Okydroma, Orestrophus, Oribasus, Pakhytos, Pamphagus, Poemenis, Pterelas, Strikta, Theras, Theridamas, Theron, Thous, Tigris, Uranis.
Aktaios Aglauros’un babası olan ilk Attika kralının adıdır.
Aktiakus Apollon’un takma isimlerinden birisi olup, tapınaklarını barındıran Aktium kentiyle ilişkilidir (Ov. Met. xiii. 715).
Aktor 1. Aigina’nın kocası, Menioitios’un babası, Patraklos’un dedesi olan Aulid kralının adıdır.
- Lokris’te bulunan Opus kentinin kralının adı olup, Menoetius ve Astyokhe’nin babasıdır.
Aktorides Aktor’un soyuna verilen isim olup, daha çok Patroklos (Ov. Met. xiii 373), Erithus (Ov. Met. v. 79), Eurytus ve Kteatus (Homeros, İlyada. ii. 621) için kullanılmıştır.
Kaynak: Özhan Öztürk. Folklor ve Mitoloji Sözlüğü. Phoenix Yayınları. Ankara, 2009