Karadeniz Tarihi

Trabzon Osmanlı Dönemi Tarihi (3. Bölüm) 19. yüzyılın 2. Yarısı

Makale: Özhan Öztürk Göçmen Trafiği 1860’larda Rusya’nın göçe zorladığı Çerkez muhacirlerin büyük kısmı Trabzon ve Samsun yoluyla Osmanlı topraklarına giriş yaparken çoğu aç ve hasta olan muhacirlerin önemli bir kısmı tifüs ve çiçek hastalığı yüzünden ölmüş, salgın kent merkezinde yayılınca Trabzon ve Samsunluların önemli bir bölümü hastalık kapmamak için kenti terk etmiştir[1]. İngiliz raporlarına göre 1 Aralık 1863-17 Şubat 1864 tarihleri arasında sadece Trabzon’da 3 bin göçmenin yanı sıra kentin yerlilerinden 470 Türk, 36 Rum, 17 Ermeni, 9 Katolik ve 6 Avrupalı salgın hastalıklar sebebiyle hayatını kaybetmiştir[2].

Oku
Karadeniz Tarihi

Trabzon Osmanlı Dönemi Tarihi (3. Bölüm) 19. yüzyılın 1. Yarısı

Makale: Özhan Öztürk Tanzimat Sonrası Trabzon 1838 Tanzimat Fermanı Hristiyanların yaşam koşullarını iyileştirirken yeni ekonomik fırsatlar yaratmış, daha iyi yaşam şartları için sürekli Rusya’ya göç veren Pontus Rumları artık Trabzon ve civarındaki yurtlarında güvenli ve refah içinde yaşayabileceklerinin farkına varmışlardır[1]. İngiltere’nin Trabzon konsolosu W. G. Palgrave, yerel çıkarları gözeten derebeylerin halk tarafından desteklendiğini buna karşın bölgeye atanan hükümet yetkililerinin yerel çıkarlar ile İstanbul’un planları arasında denge kuramadıkları için başarısız olduğunu bildirmiştir.

Oku
Karadeniz Tarihi

1461: Osmanlı’nın Trabzon’u fethi, Trabzon İmparatorluğu’nun Yıkılışı

Makale: Özhan Öztürk Nisan 1461’de Fatih Sultan Mehmet, Sinop’ta bekleyen ve bazıları top taşıyan 300 gemilik donanmayı Gelibolu Sancakbeyi Kasım Bey ve Kaptan-ı Derya Yakup Bey komutasında Trabzon’u denizden kuşatmak için yola çıkarırken, kara ordusunu ise Trabzon’a gönderildiğinin anlaşılmaması için Sivas’tan kuzeye doğru yönlendirmiştir. Anadolu Beylerbeyi Gedik Ahmet Paşa komutasındaki öncü kuvvetler Akkoyunlu Yar Ali Bey’in elinde tuttuğu Koyulhisar’ı 3 gün süren bir kuşatmadan sonra ele geçirince Uzun Hasan’ın amcazadesi Hurşîd Bey komutasındaki Akkoyunlu kuvvetleri Osmanlı kuvvetlerine baskın yapmayı denedilerse de bozguna uğramışlardır.

Oku
Karadeniz Tarihi

Şebinkarahisar (Koloneia, Koğoniya, Mavrokastron, Kara Hisar) Tarihi, Giresun

Makale: Özhan Öztürk Koloneia’nın öncülü olan ilk yerleşimin Karadeniz sahili ile bağlantıyı sağlayan İlimsu-Eşküne yolu üzerinde bulunan bugünkü Güneygören (İsola) köyü kalesi civarında kurulduğu sanılmaktadır. MS 6. yüzyılda Prokopius, Mihtridates’i mağlup eden Romalı general Büyük Pompey’in, sarp bir tepe üzerine kurulmuş kaleyi fethetmesinin ardından yerleşimin adını Koloneia olarak değiştirdiğini, imparator Justinian döneminde ise büyük meblağlar ödenerek restore edilip, savunma imkânlarının geliştirildiğini bildirmiştir.[1] Kale surlarında Roma dönemi öncesi duvarcılık izlerine rastlanılmaması Pompey’in kaleyi tamamen yıkıp yeniden inşa ettirdiğini göstermektedir ki 1866’da Taylor kaledeki Latince granit bir kitabede Pompey’i tanımlayan “PERO” harflerinin…

Oku
Karadeniz Tarihi

Tirebolu (Tripolis) Dereli ve Yağlıdere İlçeleri Tarihi, Giresun

Makale: Özhan Öztürk Tripolis[1], Pontus Polemoniacus’da aynı isimli derenin ağzında kurulmuş antik bir liman kentinin adı olup, Zefir (Zephyrium) burnuna 90 stadia mesafede yer almaktaydı.[2] Kent adı Yunanca “üç şehir” anlamına gelmekteyse antik metinlerde daha çok 3 kenti içeren bölgeler için kullanıldığı kayıtlıdır[3]. Bahsi geçen 3 kentin İskopolis[4], Argyria[5], Philokaleia[6] kentleri mi yoksa bugünkü ilçe sınırları içerisinde yer alan 3 kale mi olduğu tartışma konusudur.[7] Bu kaleler Tirebolu’nun merkezinde denize uzanan küçük yarımada üzerinde yer alan St. Jean, kıyıdan 15 km içerdeki Petroma ve Yağlıdere’nin batısında kıyıdan 3 km içerdeki…

Oku
Karadeniz Tarihi

Piraziz (Pentahor, Mendehor, Abdal İskelesi) Tarihi, Giresun

Makale: Özhan Öztürk Ordu ile Bulancak arasında yer alıp, bölgedeki en eski yerleşim olduğunu sandığım Bendehor[1] kalesinin adı antik kaynaklarda geçmemekle birlikte, Osmanlı tahrir defterlerinde 1455 yılında kalede bazıları Türkçe isimler taşıyan 24 Rum erkeğin yaşadığı görülmekte[2] 1485 yılında bazı Rumların ihtida ettiği, 1520’de ise köyde hiç Hristiyan kalmadığı anlaşılmaktadır.[3] Bendehor kalesi doğusundaki Öksün kalesi gibi Bizans veya Trabzon İmparatorluğu döneminde kıyı gözetleme ve vadiyi kontrol etme amaçlarıyla yapılmış olmalıdır. Osmanlı döneminde Davut Kethuda ve Seydi Ali Kethuda Bölüğü köyleri arasında varlığını sürdürmesinden kalenin stratejik öneminin devam ettiği anlaşılmaktadır[4].

Oku