Karadeniz Tarihi

Keşap (Kasopia) Tarihi, Giresun

Makale: Özhan Öztürk Antik kaynaklarda bahsi geçmeyen Keşap veya Rumca Kasiopi[1], Keçi burnu[2] üzerinde, bir ihtimal gümüş aramak için kurulmuş[3] iskele ve etrafındaki yerleşimin adıdır. Keşap adının Cenevizliler ve sonradan Türkmenler tarafından kendi ağızlarına uydurulmuş Yunanca bir kelime olabileceği akla gelmekle birlikte [4] tarihsel kanıtların eksikliği Keşap adının Türkçe olabileceği hatta 19. yüzyılda Türkçe’den Yunanca’ya geçtiği tezini mümkün kılmaktadır.[5]

Oku
Karadeniz Tarihi

Bulancak Tarihi: Pharmatenos, Kepsil, Akköy, Bulancak

Makale: Özhan Öztürk Pharmatenos[1], MS. 2. yüzyılda Melanthius nehrinin 150 stadia doğusunda, Pharnakia’nın 120 stadia batısında yer alan bir dere olup, modern Pazar Suyu’nun Antik Çağ’daki adı olması kuvvetle muhtemeldir[2]. Pazar Suyu deltasının 100 m kadar güneyinde Acısu mevkiinde bulunan kaya mezarın varlığı[3] bölgede yerleşim tarihinin daha eskiye gittiğini göstermekle birlikte sahil bölgesinde başka arkeolojik kanıtın -henüz-bulunmaması ve yazılı kaynaklarda yerleşime dair bir kanıt olmadığından konu hakkında net tespitlerde bulunmak zordur. Aynı şekilde Strabon (MÖ 64-MS 24) zamanında yıkılmış bir kent olarak bahsi geçen İskopolis’in modern Tirebolu değil de Pharmatenos…

Oku
Karadeniz Tarihi

Alucra Tarihi, Giresun

Makale: Özhan Öztürk Alucra, Osmanlı döneminde Mindeval ve Kuvata adında iki nahiye şeklinde Şark-ı Karahisar sancağı’na bağlı iken, 1896’da kaymakamlık olmuş, merkezi sırasıyla Karabörk, Kemallı, Koman köylerinden sonra bugünkü yerine taşınmış, 1892’de belediye örgütü kurulmuş, 1933 yılında ise Giresun’a bağlanmıştır. 19. yüzyılın sonlarında Şemseddin Sami Alucra’da bir hükümet konağı, bir kaç han ve fırın bulunduğunu 6 bucak ve 40 köyden oluşan nüfusunun tümünün Müslüman olduğunu olduğunu, bir demir madeninin işletildiğini, aba ve kilim dokumacılığının yanı sıra tahıl, baklagil, sebze ve meyve üretildiğini bildirmiştir.

Oku
Karadeniz Tarihi

Giresun Cumhuriyet Dönemi Tarihi

Makale: Özhan Öztürk TBMM’de 30 Kasım 1920’de başlayan Trabzon sancağının yeniden yapılandırılması konulu görüşmelerde 1908 yılında sancak olma talepleri reddedilen Ordu ve Giresun kazaları müstakil birer liva haline getirilmişlerdir. Giresun Belediye Reisi Osman, Alemdarzâde İsmail, Ticaret Odası reisi Kâşif, Hacı Ademzâde Hacı Emin, Hasan Bağcızâde Hasan, Yusuf Ağazâde Mehmet Şükrü, Laçinzade Hakkı ve Panosoğlu Todor 30 Ekim 1920’de imzalayıp Meclis’e gönderdikleri mazbatada liva olma taleplerini iletirken tekliflerinin kabul edilmesi durumunda livanın 2 yıllık tahsilatını karşılayacaklarını bildirmişlerdir.

Oku
Karadeniz Tarihi

Giresun Osmanlı Dönemi Tarihi

Makale: Özhan Öztürk Osmanlı yönetim sistemi içerisinde 1486, 1515 ve 1520 tarihlerinde Kürtün’e bağlanan Giresun nahiyesi 1554’den sonra Trabzon eyaletinin Trabzon merkez sancağına bağlı bir kaza statüsü kazanmış, 1877-1892 arasında Sivas vilayetinin Karahisar-ı Şarkî sancağının kazası olarak görünmesine karşın sonra tekrar Trabzon’a bağlanmıştır. Çepni Kazası olarak da adlandırılan Giresun’un merkezi “nefs-i kala-i Giresun” olarak adlandırılan Giresun kalesi ve çevresiydi.  

Oku
Karadeniz Tarihi

Giresun Antik Çağ ve Roma Tarihi

Makale: Özhan Öztürk Giresun ve civarında neredeyse hiç arkeolojik araştırma yapılmadığından yazılı tarih öncesine dair pek bir şey bilinmemekteyse de Ordu ve Trabzon civarındaki bulgulardan bölgenin geri kalanıyla uyumlu olduğu sanılmaktadır. Öyleyse kabaca Giresun civarında insan yerleşiminin Alt Paleolitik Dönem’e dek gittiğini, Erken ve Orta Kalkolitik dönem boyunca devam edip günümüze kadar kesintisiz geldiğini söyleyebiliriz. Hitit kaynaklarına göre Azzi ülkesi içerisinde olduğu anlaşılan bölgenin Kaşkalarla ilişkisi ve Frig istilasının Giresun’a dek ulaştığına dair bir bilgi olmamakla birlikte kanımca her ikisi de muhtemeldir. Ege kıyılarında hızla kolonileşen Miletliler, Kimmer istilasının sona…

Oku