Karadeniz Tarihi

Bulgaristan Tarihi: 1. ve 2. Bulgar Krallıkları

Makale: Özhan Öztürk İlk Bulgar Krallığı  Hunlarla birlikte MS 370’lerde Orta Asya’dan çıkan Bulgarlar MS 460’da Azak denizinin kuzeyine yerleşmiş, 480’da Bizans adına paralı asker olarak Ostrogotlar’a karşı savaşmış, MS 6. yüzyıldan itibaren Tuna havzasındaki Bizans yerleşimlerini yağmalamaya başlamışlardır. Bu dönemde Güney Slavları Bulgaristan’a yerleşirken ve yerli Trak kabilelerini de büyük ölçüde Slavlaştırmışlardır. 583 yılına gelindiğinde Slavlar tüm Balkan yarımadasına yayılmış hatta yarımadanın en ucunda bulunan Peloponnesos’ta bile 2 asır boyunca egemen olmuşlardır. Bulgarlar, 632’de Kubrat liderliğinde (605-642) Kuzey Karadeniz steplerinde Büyük Bulgar devletini kurmuşlarsa da bu devlet Hazarların baskısıyla…

Oku
Karadeniz Tarihi

Pazarcık: Hacıoğlu Pazarcık, Dobriç, Bazargic, Tolbuhina

Makale: Özhan Öztürk Pazarcık (Pazardzhik, Пазарджик), Hacıoğlu Pazarcık, Trak ve Roma dönemi yerleşimine ait izler bulunan bölgede 16. yüzyılda aynı adı taşıyan Türk beyi tarafından kurulmuştur. 17. yüzyılda 1.000 hane, 100 dükkân, 2 han, 3 hamam, 12 cami ve 12 okulun bulunduğu yerleşim 19. yüzyıla dek dokumacılık, bakırcılık, dericilik gibi el sanatları ile tahıl, keten, peynir, yün ve yün gibi tarım-hayvancılık ürünlerinin ihracı ile zenginleşmiştir.

Oku
Silistra
Karadeniz Tarihi

Silistre (Durostorum, Theodoropolis, Drasdar) Tarihi

Makale: Özhan Öztürk Silistre‘de (Bulgarca: Силистра ‘Silistra’, Rumence: Durostor) ilk yerleşim Durostoron veya Durostorum[1], Bulgaristan’ın kuzeydoğusunda Tuna nehrinin güney yakasında, MS 29 yılında Get topraklarında kurulmuş bir Roma kalesi ve olup, Ptolemy’e göre[2]  “Legio prima Italica” diğer yazarlara göre[3] “Legio XI. Claudia” lejyonunu barındırmaktadır.  Marcus Aurelius döneminde (MS 161-69) önemli bir askeri olarak gelişen kent, MS 294 ve 304’de Diokletian tarafından ziyaret etmiş, 302-302’de kalesi onarılmış, 388’de bir piskoposun ikametgâhı olmuştur. 527-65 tarihlerinde I. Justinian tarafından kalesi onarılan Durostorum 586’da Avarlar tarafından fethedilmiş, MS 7. yüzyılda ilk Bulgar Krallığının parçası…

Oku
Karadeniz Tarihi

Dacia’ya (Romanya) adını veren Trakyalı kavim Daklar ve Getler

Daklar bir Trak kabilesi olmalarına karşın kültürel açıdan komşu halk İskitler ile MÖ 4. yüzyılda bölgeye gelen Keltlerden önemli ölçüde etkilenmişlerdir. Daklar, Antik Yunan kaynaklarında Geton, Tabula Peutingeriana gibi Latin kaynaklarında ise Dacus ve Getae adlarıyla kayıtlıdırlar. Strabon, Scythia Minor‘e dek yayılmış bu halkın en eski adının “daoi” olduğunu bildirmiştir ki bu kelime Frig dilinde “kurt” anlamına gelen “daos” ile ilişkili olmalıdır. Gerçekten de Dak ordusunun “draco“[1] adı verilen sembolü balaur[2] gövdeli, ağzını açıp uzun dilini dışarı çıkarmış kurt başlı bir yaratıktır.

Oku
Karadeniz Tarihi

Romen halkı ve Romanya dışındaki kolları: Vlahlar veya Ulahlar

Vlahlar veya Ulahlar, Roma imparatorluğu döneminde kısmen Latin kültürüne adapte olmuş, Trak-Dak, Yunan ve İlliryalıların soyundan gelen bir halkın adı olup, yakın zamana dek Romen, Aromen, Morlah, Megleno-Romen ve İstro-Romenleri adlarıyla tanınmış, Romanya’nın kurulmasının ardından ise Romanya dışında Balkan yarımadasının çeşitli bölgelerinde yaşayan Rumenleri tanımlar nitelikte kullanılmıştır.[1] Vlah kelimesi Goth dilinde “yabancı” anlamına gelen Walh[2] (çoğul Walha) kelimesiyle ilişkili olup, MS 7. yüzyıl civarında Slav dillerine ödünçlenmiş, ilk olarak 11. yüzyılda Yunanca olarak kayıtlara geçmiştir.

Oku
Karadeniz Tarihi

Marmara Bölgesinde Balkan, Kırım ve Kafkas Göçmenleri

Osmanlı Devleti’nin 19. Yüzyıldan itibaren Balkanlar ve Kafkasya’da hızla toprak kaybetmesinin sonucu olarak, bu bölgelerde yaşayan ve çoğunluğu Türk soylu olmayan Müslüman halklar Anadolu’ya göç etmeye mecbur kalmış[1] özellikle Rumeli bölgesinden gelen muhacirler için Bithynia hem geçici konaklama hem de sürekli iskân alanı olmuştur. Devletin oluşturduğu “Muhacirin Komisyonları” göçmenlerin iskân edileceği bölgeleri ve bu bölgelere ne kadar insanın yerleştirileceğini belirleyip, gerekli ön hazırlıkların yapılmasını sağlamışlardır. İskânı gerçekleştirilen göçmenlere ekebilmeleri için toprak ve hane başı 2 kg tohumluk da verilmiş, bir eşitsizlik olmaması için göçmenler için yaptırılacak evler bile belli bir…

Oku