Sicilya

Tapınaklar Vadisi: Agrigento, Akragas, Agrigentum (Sicilya)

Akragas[1], Sicilya’nın güney kıyısında, denize sadece 5 km uzaklıktaki Antik Hypsas[2] ve Akragas[3] nehirlerine yakınlarında bulunan bir Yunan şehir devletiydi. Yunanistan’ın altın çağında yine Sicilya’da yer alan Siraküza gibi Magna Graecia’nın en önemli şehirlerinden birisiydi. MÖ 406’da gücünün zirvesindeyken nüfusunun 200-300 bin civarında olduğu sanılan şehir 12 km uzunluğunda surlar çevrili olup, 9 kapıdan içeri girilmekteydi. Roma döneminde Agrigentum ve Acragas, Sicilya’ya Arapların hâkim olduğu dönemde Kirkent, günümüzde ise Agrigento (Sicilya lehçesinde Girgenti veya Giurgenti) olarak bilinen yerleşim aynı adlı ilin merkezidir. UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesine alınan Agrigento Tapınaklar Vadisi[4] (Valle dei Templi[5]) adı verilen arkeolojik sit alanında yer alan MÖ 5. yüzyıldan kalma muhteşem Yunan tapınakları ile ünlüdür. Tapınakların kazı ve restorasyonunun çoğu 1809-1812 arasında Serradifalco Dükü olan arkeolog Domenico Antonio Lo Faso Pietrasanta’nın (1783-1863) çabasıyla gerçekleşmiştir.

Tarih

Helenistik Akragas

Yunan mitolojisinde Agrigento’nun Girit’ten uçarak ayrılan Daedalus ve oğlu Icarus tarafından kurulduğuna dair bir söylence vardır.  Tarihi kayıtlara göre ise Rodos ve Girit‘ten gelen yerleşimciler önce yakınlardaki Gela şehrini kurduktan sonra MÖ 580 yılı civarında Akragas’ı kurumuştur. MÖ 570-549 arasında hüküm süren Akragas tiranı Phalaris, kentin çevresini surlarla çevirmekle kalmamış aynı zamanda yerleşimin çevresindeki bölgedeki nüfuzunu da genişletmeyi başarmıştır. Phalaris’un bu başarısında zekâsının yanı sıra zalim karakterinin de etkisi olabilir: Mahkûmları ateşte ısıtılan büyük bir bronz boğanın içine koyduruyor; boğanın içinden gelen zavallı adamın çığlıkları hayvanın öfkeyle haykırıyormuş gibi görünmesini sağlıyordu. MÖ 489-473 civarında tiran Theron liderliğinde Sicilya’nın doğusunda yer alan bir başka Yunan kolonisi Siraküza (Syracuse) ile birlikte Kartaca‘ya karşı koyan Akragas MÖ 480’de gerçekleşen Himera savaşından sonra zenginleşmiştir. Bu zenginliğin mimari ihtişama yansıması ise tiran Hieron döneminde MÖ 472’den itibaren mimariye yansımış, özellikle kumtaşı kullanılarak inşa edilmiş büyük Dor tapınakları ile tanınmıştır. MÖ 5. yüzyılda yaşayan Yunan şairi Pindaros’un bir Olimpiyat galibiyetine yazdığı övgüde “Ölümlülerin şimdiye kadar inşa ettiği en güzel şehir Akragas” ifadesini kullanmıştır. MÖ 1. yüzyılda yaşamış Sicilyalı Yunan tarihçi Diodorus Yunan dünyasının en zenginlerinden biri olarak nitelendirirken, MÖ 483’de Akragas’da doğan Sokrates öncesi düşünürlerden Empedokles, kent sakinlerinin” yarın ölecekmiş gibi eğlendiklerini ve sonsuza dek yaşayacaklar gibi inşa ettiklerinden dem vurmuştur. MÖ 413’te Atina ve Syracuse arasındaki savaşta tarafsız kalan Akragas MÖ 406’da Kartaca ordusunun saldırısına uğramış ve yıkılmıştır. Akragas, Birinci Pön Savaşı sırasında Romalılar ve Kartacalılar arasında el değiştirmiştir. Romalılar MÖ 262’de şehri kuşatmış, MÖ 261’de şehre girdikten sonra Kartaca’ya destek veren kent halkını köle olarak satmışlardır. MÖ 255’te Kartaca kenti yeniden ele geçirmişse de İkinci Punic Savaşı (MÖ 218-201) sonrasında Roma yeniden Akragas’a girmiş  asırlardır Yunanca konuşulan kentin adını Latince Agrigentum olarak değiştirmiştir.

Roma Agrigentum’u

Roma döneminde kent refahı yeniden sağlanırken, sakinleri MÖ 44’te Julius Caesar’ın ölümünden sonra tam Roma vatandaşı kabul edilmiştir. Modern Agrigento kentinde şehrin Helenistik-Roma bölgesi bugün kısmen ayakta olup,  6 yol tarafından bölünen ızgara formunda planlanmıştır. Günümüze ulaşan fresk ve mozaikleri barındıran villalar kentin sakinlerinin zenginliği kanıtı niteliğindedir. Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra, şehir arka arkaya Vandalik Krallığı, İtalya Ostrogothic Krallığı ve sonra Bizans İmparatorluğu’nun eline geçmiş yerleşim özellikle Bizans döneminde gelişmeye devam etmiştir. Özellikle bu dönemde muhtemelen Arapların kıyı baskınları yüzünden Agrigentum halkı şehrin alt kısımlarını büyük ölçüde terk ederek tepenin üstündeki eski akropolise taşınmıştır. MS 828’de Araplar kentin alt kısmını ele geçirmiş ve Kirkant[6] olarak adlandırmıştır. Sicilya, Normanlarca fethedildikten sonra Kirkant kelimesinin Norman versiyonu Girgenti olarak adlandırılmıştır. Normanlar bölgeyi kontrol etmek için Castello di Agrigento’yu inşa derken 1087’de Norman kontu Roger, kentte bir Latin piskoposluğu kurmuştur. 1860 yılında, Sicilya’nın geri kalanında olduğu gibi, kent sakinleri Bourbon yönetiminin sonunu belirleyen Giuseppe Garibaldi’ye destek vermiştir. 1927’de Benito Mussolini 12 Temmuz 1927 tarihli 159 sayılı Kanun Hükmünde Kararname” ile kentin Latince adı Agrigentum’u şu an kullanılan İtalyanca versiyonu Agrigento ile değiştirmiştir. Şehir, II. Dünya Savaşı sırasında bir dizi yıkıcı bombardıman baskınına maruz kalmıştır. Sicilyalı yazar Andrea Camilleri’nin önerisini takiben, 2016 yılında tarihi şehir merkezinin adı Sicilya dilindeki adı Girgenti olarak değiştirilmiştir.

Görülmeye Değer Yerler

Şehrin içinde ve çevresinde pek çok Helenistik ve Roma yapısı bulunmakta olup bunların en önemlileri aşağıda verilmiştir. Antik kentte bulunan arkeolojik eserlerin sergilendiği arkeoloji müzesi mutlaka gezilmelidir. Agrigento kentinde ayrıca modern binaların arasında Orta çağ ve Barok dönem yapıları bulunmaktadır. 14. yüzyıl katedrali ve 13. yüzyıl Santa Maria dei Greci Kilisesi görülmeye değer ziyaret yerleridir.

Agrigento Arkeolojik Alanı planı (Robert Koldewey, 1855–1925)

1 Hephaestus Tapınağı (Tempio di Vulcano)

2 Kolymbéthra

3 Yeraltı tanrıları sığınağı, Dioscuri Tapınağı ile ve Tapınak L (Santuario delle divinità Ctonie con Tempio dei Dioscuri

e Tempio L)

4 Olympia Zeus Tapınağı (Tempio di Zeus Olimpico)

5 Theron Türbesi ve Helenistik-Roma Nekropolü (Tomba di Terone e Necropoli ellenistica-romana)

6 Asklepios Tapınağı (Tempio di Esculapio)

7 Herkül Tapınağı (Tempio di Eracle)

8 Concordia Tapınağı ve Erken Hıristiyan Nekropolü (Tempio della Concordia e Necropoli paleocristiana)

9. Hera Tempio di Giunone Tapınağı

10. Basilicula

11. Demeter’in Kaya Tapınağı (Santuario rupestre die Cerere)

12. Demeter Tapınağı (Tempio di Cerere)

13. Helenistik-Roma Mahallesi (Quartiere ellenistico-romano)

14. San Nicola ve Arkeoloji Müzesi (San Nicola e Museo archeologico)

15. Ekklesiasterion[7] ve Phalaris Tapınağı (Ekklesiastérion e Oratorio di Falaride)

16. Buleuterion[8]

17. Athena Tapınağı (Tempio di Atena)

18. Zeus Tapınağı (Tempio di Giove)

 

Concord Tapınağı, Magna Graecia Parthenon’u

Magna Graecia’nın Parthenon’u olarak da anılan Concord Tapınağı MÖ 450 ile 430 yılları arasında inşa edilmiş olup, en iyi korunmuş Yunan tapınaklarından birisi kabul edilmektedir. 39.44 x 16.91 m’lik bir temel üzerine inşa edilmiş Dor tapınağı muhtemelen Yunan mitolojisinde Zeus‘un Leda‘dan olan ikiz çocukları olan Castor ve Pollux‘a adanmıştır[9]. 6 x 13 Dorik dış sütun düzenlemesine sahip tapınağın içinde, hazine, adaklar ve kamu kayıtlarının tutulduğu pronaos, cella ve opistodomos bölümleri bulunmaktadır. MS 597’de bir Hıristiyan bazilikasına dönüştürüldüğü için günümüze dek iyi korunabilmiştir. Tapınak bir kiliseye dönüştürüldüğünde giriş arkaya taşındı ve Cella’nın arka duvarı yıkılmıştır. Sütunlar arasındaki boşluklar kapatılırken, bir nef ve iki koridorlu bir yapı elde etmek için cellada 12 kemerli açıklık oluşturulmuş ve pagan sunağı yok edilmiştir. Günümüze ulaşamayan çatı zamanında çatı mermer fayanslarla kaplıydı. Tapınağın içinde ve dışında görülen mezarlar ise Orta Çağ’a kadar uzanmaktadır.

Dioscuri Tapınağı (Castor ve Pollux Tapınağı)

Sadece dört sütun içeren kalıntılarına rağmen, günümüzde modern Agrigento’nun sembolüdür. MÖ 5. yüzyıl tapınağı yaklaşık 34 x 16 metre ölçülerinde ve 6 x 13 dış sütun düzenlemesine sahip tapınak, MÖ. 406 kuşatmasında Kartacalılar tarafından yok edilmiştir.  Tapınağın önünde, bir zamanlar hayvan kurban etmek için kullanılan dairesel bir sunak bulunmaktaydı.

Temple of Hercules, Agrigento, Sicilya
Herkül Tapınağı

Herkül Tapınağı

MÖ 510’de inşa edilen Tapınak Vadideki en eski yapılardan birisi olup, Antik Akragas’ın en saygıdeğer tanrılarından biri olan Herakles‘e (Latince Hercules) adanmıştır. Orijinali 6 x 15 dış sütun düzenlemesine sahip, 73.9 x 27.7 metre ölçülerindeki tapınağın yükseklik yaklaşık 16 metreydi. Bir depremde yıkılan tapınaktan günümüze sadece 9 sütun kalmış, bunlar da 1922’de yeniden ayağa kaldırılmıştır. Zamanında tapınağın içinde bronz bir heykel bulunmaktaydı.

Juno Tapınağı (Hera Lacinia), Agrigento

Juno Tapınağı (Hera Lacinia)

MÖ 450’de 6 x 13 dış sütun düzenlemesine sahip, 38.15 x 16.90 m ölçülerinde, 15.3 m yüksekliğinde Dor tarzında inşa edilmiştir. Mevcut kalıntılar sütun baş tabanı ve friz parçalarının bulunduğu ön kolonlardan oluşmaktadır. MÖ 406’da Kartaca saldırısının neden olduğu yangında oluşan siyah lekeler hala görülebilir durumdadır. Tapınağın içinde evliliklerin ve düğün törenlerinin koruyucusu kabul edilen tanrıça Hera (Latince Juno) heykeli vardı. Tapınağın büyük sunak kalıntıları bugün hala görülebilir durumdadır. Tapınağın yakınlarda, Concordia Tapınağı’nın bir Hıristiyan kilisesine dönüştürüldüğü MS 6. yüzyılın sonlarına ait mezarlar bulunmaktadır.

Zeus Tapınağı

Büyük Zeus tapınağı veya Olympieion, MÖ 480’lerde Himera savaşında Kartaca’ya karşı zaferi anmak için Antik kentin Altın Kapısı’ndan geçen yolun diğer tarafında Olympeion alanında inşa edildi. Beş basamaklı bir taban üzerinde duran Zeus Tapınağı 113 x 56 metre ölçüleri ve 33 metre yüksekliğiyle Antik çağda inşa edilmiş en büyük tapınaklardan birisidir. 7 x 14 dış sütun düzenlemesine sahip tapınakta sütunlar arasında karyatidlerin erkek versiyonu olan atlantid figürleri çatıyı tutmak için kullanılmıştı. 7,6 metre boyundaki 38 tanrı figürünün kesin konumları tartışma konusudur. Diodorus’a göre, tapınağın alınlıklarda bir gigantomachy’yi temsil eden kabartmalar ile  Truva Savaşı‘ndan sahneler vardı. MÖ 406’da Kartacalılar tarafından yok edilen bu tapınak aynı zamanda Yunan mimarisinde taş bloklar içinde demir kullanımına rastlanılan erken ve nadir bir örneğidir. 18. Yüzyılda Porto Empedocle limanı için taş ocağı olarak kullanıldığı için büyük ölçüde yok olmuştur.

Theron’un Mezarı

Geleneğe göre Akragas tiranı Theros’ atfedilen bu mezar gerçekte MÖ262 kuşatması hatırasına yapılan MÖ 1. yüzyıldan kalma bir Roma anıtıdır. Dor ve İyon mimari unsurların bir arada kullanıldığı anıt, 9.3 m yüksekliğinde ve 5.2 m genişliğindedir. Bir zamanlar yapının en süt kısmında bugüne ulaşmayan bir piramit bulunmaktaydı.

Hephaestus Tapınağı

Vadinin diğer tarafında, hangi tanrıya adandığı kesin olarak bilinmemekle birlikte modern yazarlarca Hephaestus (Latince Vulcan) ile ilişkilendirilen bir tapınak bulunmaktadır. 6 x 13 sütuna sahip 43 m × 20,85 m ölçülerindeki Dor tarzında inşa edilen tapınak MÖ 430 yıllarına tarihlenmektedir.

Asklepios Tapınağı

San Gregorio ovasının ortasında yer alan tapınak Polybius’un (I, 18, 2) kentin önünde 1 mil uzağında olduğu sözüne atfen konumlandırılmışsa da küçük bir yapı olduğu için pek çok yazar tarafından şüpheyle yaklaşılmaktadır. MÖ 5. Yüzyıl sonlarına tarihlenen ve 21.7 x 10.7 m ölçülerindeki küçük tapınak, Verres tarafından çalınan Scipio tarafından kente hediye edilen bir Apollo heykelini barındırmaktaydı.

Museo Archeologico Regionale “Pietro Griffo”, Contrada San Nicola 12 (Piazzale Rosselli otobüs 1, 2, 2 /, 3.), 39 +39 0922401565. Salı-Cumartesi günleri 09: 00-19: 00 saatleri arasında, Pazar-Pazartesi günleri 09:00 -13: 00 saatleri arasında açıktır. Müze, istasyondan Tapınaklar Vadisi’ne yaklaşık yarım uzaklıktadır ve arkeolojik siteden alınan eserler içerir. Müzeye giriş ücreti € 8’dur.

Kaynakça

Acragas. The Concise Oxford Companion to Classical Literature. Ed. M.C. Howatson and Ian Chilvers. Oxford University Press, 1996.

Agrigento. The Columbia Encyclopædia. Columbia University Press, 2004

Bonacini, Elisa. Il territorio calatino nella Sicilia imperiale e tardoromana (British Archeological Reports, International Series: 1694) Archaeopress, Oxford, England, 2007

Campbell, B. The Oxford Handbook of Warfare in the Classical World. Oxford University Press, 2013.

Di Giovanni, G. Agrigento. Siculgrafica, 1972

Dragotta, S.M. Sicily. Polygraf, 1978,

Durando, Furio. Ancient Greece. Stewart Tabori & Chang, 1997.

Hornblower, Simon . The Oxford Classical Dictionary. Oxford University Press, 2012.

Kinzl, K.H. A Companion to the Classical Greek World. Wiley-Blackwell, 2006.

Leighton, Robert. Sicily before History (Duckworth, London; Cornell University Press, Ithaca).

Mendola, Louis; Alio, Jacqueline. The Peoples of Sicily: A Multicultural Legacy (Trinacria Editions, New York, 2013

Oleson, J.P. The Oxford Handbook of Engineering and Technology in the Classical World. Oxford University Press, 2009.

Strassler. The Landmark Thucydides. Free Press, 1998.

Strassler. The Landmark Xenophon’s Hellenika. Pantheon, 2009.

Notlar

[1] Yunanca Ἀκράγας

[2] Günümüzde San Leone nehri

[3] Günümüzde San Biagio nehri

[4] “Vadi” terimi Agrigento kenti dışında bir sırt üzerinde yer alan bölge için yanlış tanımlamadır.

[5] Sicilya lehçesinde Vaddi di li Tempri

[6] Arapça كِركَنت

[7] Ekklesiasterion (ἐκκλησιαστήριον) Yunan şehir devletinde halk meclisinin toplanma yeridir.

[8] Buleuterion Antik Yunanistan’ın şehir devletlerinde Yunanca Bule adı altında bilinen 500’ler Meclisi’nin toplandığı yerdir. Buleterionlar, hem Milet’teki gibi dairesel hem de Priene’deki gibi köşeli olabilirler. Delphi, Efes, Delos, Olimpia, Patara ve Paestum gibi şehirlerde buleterion kalıntılarına rastlanmaktadır.

[9] Roma şehrinde yer alan Roma Forumunda MÖ 484 yılında yapılan Regillus Gölü savaşında elde edilen zafere şükretmek için inşa edilen bir başka Castor ve Pollux Tapınağı bulunmaktadır.