Mısır Mitolojisi

Mısır Mitolojisi

MISIR MİTOLOJİSİ Eski medeniyetlerin en uzun ömürlüsü olan Eski Mısır uygarlığının dini, MÖ 3.400 ile MÖ 30 yılları arasında pratiği yapılan ve bugünkü İlahî dinlerin tümünü derinden etkilemiş pek çok gelenekten oluşan bir kraliyet dini ve çok tanrıcı inanç sistemiydi. Başlangıçta Mısır’ın bugünkü Berberilerin atası olması muhtemel Afro-Asyatik Hamidik göçmenlerin yurdu olduğu sanılmaktadır. Hanedanlık öncesi dönem denilen MÖ 4 binlerde Nil civarında toplanan topluluklar tarım alet ve teknikleri geliştirerek ziraat yapmış ayrıca çömlek ve heykel sanatlarını geliştirmiştir.

Daha bu dönemde öteki dünya ve güneş kültü inancının

Mısır Müzesi (Museo Egizio), Torino

bulunduğu arkeolojik bulgulardan anlaşılmakta olup, MÖ 3400 sonrasından itibaren ölülerin özenle dekore edilmiş mezarlara gömüldüğü görülmüştür. Öncesinde nehir, rüzgâr, yağmur gibi tabiat güçlerine tapınan Mısırlılar, Nil vadisi boyunca sıralanan kentlerinde insan-hayvan karışımı güçlü tanrılar yaratmış, zamanla bu tanrıların işlevleri de artmıştır. MÖ 3100’lerden itibaren firavunlar

Mumyalanmış kutsal boğa Apis, Eski Mısır

başkent Memphis’te hüküm sürmeye başlarken Narmer veya Aha döneminde ilk hiyeroglif yazı kullanılmaya başlanmıştır. Bu dönemde firavun tarafından yeryüzünde temsil edilen evrenin yöneticisi şahin başlı tanrı Horus başta olmak üzere Ra, Ptah, Aton, İsis ve Osiris büyük saygı görmüştür. İkinci Haneden dönemi sonunda kuzey ve güney de ikiye ayrılan krallık MÖ 2800’lerde Heliopolis kenti merkez yapılarak birleşmiş ve Atum veya Ra en önemli tanrı olarak

Wenamun kimdir? Wenamun Raporunun Öyküsü

görülmeye başlandığı Eski Hanedan dönemi (3-6.Krallıklar) başlamıştır. 3. Krallık döneminde MÖ 2650 civarında firavun Djoser için Saqqara’da büyük bir firavun inşa edilmesinin ardından Giza’da Kahfre (MÖ 2558-2532) için bir başkası büyük sfenks ile birlikte inşa edilmiştir. Eski Hanedan döneminde din Heliopolis merkezli olmakla birlikte yanı sıra Memphis, Hermapolis, Herakleopolis ve

Mısır Müzesi’nde Antik Dönemden kalma mumya

Akhetaton kült merkezlerinden de etkilenmiştir. Mısır tarihinde Akhenaten döneminde kısa bir süre için tanrı Aten’e odaklanmış monoteizm yaşanmış hatta Akhetaton (Amarna) adlı yeni bir kent inşa edilmişse de firavunun ölümünden sonra yerine geçen Tutankhamun yine çoktanrılı eski dini yerine getirmiştir.

Eski Mısırlılar tanrı ve tanrıçaların insanın yaşamının her anına,

Hatshepsut tapınağında Tanrıça Heqet veya Heket duvar kabartması Deir el-Bahari, Theban nekropolü, Mısır

her aşamasına katıldıklarına inanmakta din ile iç içe geçmiş bir hayatı yaşamaktaydılar. Ölümden sonraki hayata büyük önem verir, bazı hayvanların tanrısal nitelikleri olduğuna inanırlardı. Öteki dünyanın Mısır’dan bile zengin bir ülke olduğunda inanmakla birlikte, mumyalayıp bezlere sarılmış ölüleri kumaş, giysi, yiyecek ve mücevherlerle gömerler, mezarlara ölülerin ruhlarının korunması için papirüsler üzerine yazılmış ‘Ölüler Kitabı’ nüshaları bırakırlardı.

Eski Mısır’ın büyük Tanrıları 5 farklı grupta incelenmektedir:

  1. Ennead (Heliopolisli dokuz tanrı): Aton, Şu, Tefnut, Geb, Nut, Osiris, İsis, Seth, Nephthys
  2. Ogdoad (Hermopolisli sekiz tanrı): Nun ile Naunet (Başlangıç denizi), Huh ile Hauhet (Sonsuz uzay), Kuk ile Kauket (karanlık), and Amon and Amaunet (Gizli güçler)
  3. Khnum-Satet-Anuket (Elephantineli üçlü)
  4. Amon-Mut-Khons (Thebai üçlüsü)
  5. Ptah-Sekhmet-Nefertem (Memphis üçlüsü)

Mısır Yaratılış Söylencesi

Mezopotamya ve Mısır yaratılış söylenceleri arasında şaşırtıcı bir benzerlik var olup her ikisinde de başlangıç okyanusundan bahsedilmektedir. Başlangıç tanrısı Atum büyük bir tufana sebep olmuş ardından Nun veya Nu tarafından sular şimdiki durumuna getirilmiştir. Yaratılış söylencesinin çeşitli varyantları bulunmakta olsa da basitçe özetlemek gerekirse güneş sulardan çıkması, ışınlarını yeryüzüne ulaştırdıktan sonra gökyüzü ile yeryüzü dört sütun ile birbirinden ayrılması anlatılmaktadır. Hermopolis varyantına göre bundan sonra Thot ile Nu’nun Khnemu ve Ptah’ın yardımıyla çok sayıda tanrı ve evrenin geri kalanını yaratmıştır. Sais varyantına göreyse kendi kendini yaratan bakire tanrıça Neith Ra’yı doğurmuş o da diğer tanrıları yaratmıştır. Mısır söylencelerinde en az iki tufan efsanesinden bahsedilmekle birlikte Atmu’nun yarttığı tufandan kurtulan bir Nuh varyantının olmaması dikkat çekicidir. Diğer tufan efsanesi ise Ra’nın Hathor ile ateş tanrıçası Sekhmet’e verdiği emir ile gerçekleşmiştir.

Kaynak: Özhan Öztürk. Dünya Mitolojisi. Nika Yayınları. Ankara, 2016