Mısır Mitolojisi Yunan Mitolojisi

Büyük İskender (Yunan ve Mısır Mitolojisi)

Makale: Özhan Öztürk

BÜYÜK İSKENDER veya III. Aleksandros, Babası Makedon (II.) Philip küçük bir ülkenin kralı olmasına karşın oğlu İskender (MÖ 352–323) kral olduğunda tüm Yunan devletlerini birleştirmeyi, ordusuyla Batı Asya’nın büyük bölümünü fethetmeyi başarmıştır.

 Büyük İskender’in hayatı

İskender’in hayat öyküsü tarih ve efsanenin karışımı olup, Yunan, Yahudi ve İslami mitolojinin konusu olmuştur. Pers işgalinde olan Mısır’a giren İskender’i Mısırlılar kurtarıcı olarak karşılamış, genç fatih de yerel adet ev tanrılara gereken hürmeti göstererek kendini sevdirmeyi başarmıştır. Plutarkh’ın “Paralel Hayatlar” adlı eserinde İskender’in çocukluğu ve babası ile ilişkisini konu alan bir efsane anlatılmaktadır. İskender 12-13 yaşlarında iken tüccarlar II. Philip’e en iyi atlarını satmaya çalışırken muhteşem görünüşlü ama hırçın bir at baba oğulun dikkatini çekmiştir. İskender, babasından izin isteyerek atı sakinleştirebileceğini söylemiş, oğlunun hevesini kırmak istemeyen Philip gönülsüzce izin vermiştir. Sonradan “Bukephalos” adıyla anılacak ve imparatorla ayrılmaz bir ikili olacak atın gölgesinden korktuğu için huysuzlandığını fark eden İskender başını okşayıp, bir süre konuşarak sakinleştirdiği atın üzerine binmeyi başarınca babası İskender’in zekâ ve azmini görerek gururla “-Oğlum git kendine başka bir memleket bul, burası sesin için çok küçük” demiştir. İskender ile Bukephalos başka efsanelerin de konusu olmuştur. Hazar denizi kıyısında atı çalınınca öfkesinden köpüren İskender atın geri getirilmemesi durumunda şehirlerini yakıp yıkacağı tehdidini savurunca at geri getirilmiş, İskender sevincinden hırsızları cezalandırmaya bile gerek görmemiştir. Bukephalos MÖ 326’da Kuzey Hindistan’da ölünce İskender bölgede atının adını taşıyan bir şehir kurmuştur. Plutarkh’ın aktardığı bir başka söylenceye göre İskender’in Thebes kentini fethi sırasında subaylarından birisi kentin kadın yöneticisine tecavüz ettikten sonra mücevherlerini çalarken kadın tarafından bir kuyuya atılarak öldürülmüşse de durumu değerlendiren İskender kadını cezalandırmamıştır. Yine Plutarkh’ın aktardığı Gordion Düğümü efsanesinde Pers kralı Darius ile savaşan İskender Frigya kenti Gordium’a girmeyi başarmış, daha önceden kimsenin çözmeyi başaramadığı ve bir savaş arabasına bağlı duran düğümü kılıcıyla kestikten sonra kente girmiştir. İskender’in cömertliğini ön plana çıkaran efsaneler de bulunmakta olup, İskender’in adamları tarafından öldürülürken son nefesinde ailesine iyi davranılmasını istemiş, İskender’de rakibinin son arzusuna uygun davranmıştır.

BUKEPHALUS

Bukephalos, Yunan Mitolojisinde Büyük İskender’in efsanevi atının adı olup,

Bukephalos’u sakinleştiren İskender

Yunanca “öküz kafa” anlamına gelmekte, Trak ve Arap atlarının karışımı olduğu sanılmaktadır. Plutarch’ın Paralel Hayatlar adlı kitabında aktardığı bir söylenceye göre çocuk İskender oldukça hırçın olan bu atın kendi gölgesinden korktuğunu fark edip, atın başını güneşe çevirerek sakinleşmesini sağlayınca babası Makedon Philip’in olan bu atı almıştır. Tarihi kayıtlara göre MÖ 326’da gerçekleşen Hydaspes savaşından sonra ölen at bugünkü Pakistan’ın Penjap bölgesinde yer alan Jalalpur Sharif’e gömülmüştür.

Büyük İskender Mısır’da

Herakles’in soyundan geldiği için Yunan tahtında hak iddia eden İskender, Mısır’a

Büyük İskender Amun tapınağında

MÖ 332 yılı sonbaharında ulaşmış Batı çölünde Siwa vahasındaki bir tapınakta tanrı olarak tanınmasının ardından Mısır tahtında da hak iddia edebilmiştir. Söylenceye göre çölde ordusuyla kaybolan İskender birdenbire gökyüzünde ortaya çıkan bir karga sürüsünü takip ederek vahaya ulaşmış, burada yer alan Amun-Ra tapınağına girerek kâhine “Babam kim?” sorusunu sormuş ve adamdan “Amun” cevabını almıştır. Mısır firavunları gibi Amun’un oğlu olarak tanınan İskender böylece Mısır’da Memphis kentinde Ptah tapınağında taç giyerek kral olmuş, MÖ 331’de başkentini öncesinde Rhakotis adlı basit bir balıkçı köyü olan İskenderiye’de kurmuştur. Yunan kenti gibi kurulan ve o dönemde 500 bin kişilik nüfusa sahip kent mimar Rodoslu Deinokrates’in sorumluluğunda ve Yunan elbisesi formunda inşa edilmişse de ancak İskender’in ölümünden sonra bitirilebilmiştir. Antik Dünya’nın 7 harikasından birisi kabul edilen İskenderiye Feneri veya Pharos Feneri ve meşhur İskenderiye

An artist's impression of the Lighthouse of Alexandria, one of the Seven Wonders of the Ancient World. (From the computer game Assassin's Creed Origins)
Antik Dünya’nın yedi harikasından biri kabul edilen İskenderiye Feneri’nin Assassin’s Creed Origins oyununda kullanılan çizimi

Kütüphanesi bu dönemde inşa edilmiştir. Söylenceye göre sayısız papirüsü barındıran bu devasa kütüphane Julius Caesar’ın kente girdiği sırada XIII. Ptolemy ile kardeşi VII. Kleopatra‘nın kavgası sırasında yanmıştır. Bir söylenceye göre Mısırlı büyücü Niktanebus sürgündeyken Zeus Ammon kılığına girerek Olympos dağına çıkmış ve İskender’in babası olmuştur. Kimi söylencelere göre bir kartal olup uçabilmekte veya cam bir çanın içinde okyanuslarda yüzebilmektedir.

İskender’in, Herakles’in soyundan geldiğini iddia ettiği ve Gordion düğümünü kestiği bilinmekteyse de bazı Ortaçağ yazarları onu Kral Arthur’un da atası saymışlardır.

GORDIAS

Gordias, Yunan Mitolojisinde Frigyalı bir çiftçi olup bir gün kral olup Gordium kentini kurmuş ve Gordion düğümünün yaratıcısıdır. Gordias’ın Kibele’den Midas adlı bir oğlu olmuştur.

GORDION DÜĞÜMÜ

Gordion Düğümü, Yunan Mitolojisinde Büyük İskender’e atfedilen bir söylenceye

İskender ve Gordion Düğümü (Andre Castaigne, 1898)

göre Frigya’nın başkenti Gordion’da bulunan ve kentin kurucusu kabul edilen Gordios tarafından atılmış, çözülmesi mümkün olmayan karmaşıklıktaki düğümün adıdır. Lider arayışındaki Frig halkı Telmissus kâhinin kehanetini dikkate alarak kente öküz arabası ile giren ilk adamı kral ilan etmeye karar vermiş, kehaneti gerçekleştiren Midas’ın yoksul köylü babası Gordios rahiplerce kral ilan edilmiştir. Midas sonradan babasının hatırasını onurlandırmak için öküz arabasını Yunan karşılığı Zeus olan Frig tanrısı Sabazios heykeline kızılcık dallarıyla çözülmesi mümkün olmayacak denli bağlatmış, bu dalları çözmeyi başaranın tüm Asya’nın hâkimi olacağı kehanet edilmiştir.

Büyük İskender’in Gordion Düğümünü Çözmek yerine kılıcıyla kesmesi

Büyük İskender, MÖ 334’te Gordion’a geldiğinde düğümü çözmeye çabalamak yerine kılıcıyla kesmesi, Pers imparatorluğunu fethedip doğuya ilerleyen fatihin amacını tam gerçekleştiremeden ateşli bir hastalık yüzünden 33 yaşındaki erken ölümünün sebebi olarak yorumlanmıştır.

Kaynak: Özhan Öztürk. Dünya Mitolojisi. Nika Yayınları. Ankara, 2016

Ayrıca Oku: İçine Ölümsüzlük Veren Sular

Ayrıca Oku: Atsan Duvarı ve Ğumik Halkı