Karadeniz Tarihi

Trabzon Dağlarının Ötesi: Kürtün, Bayburt ve İspir

Makale: Özhan Öztürk

Kürtün

Osmanlı tahrir defterlerine göre Kürtün kazasına 1486’de 45 köy, 1 nefs ve 4 mezranın bağlı olup, 62 hâne, 5 bîve Hristiyan, 732 hâne, 169 mücerred İslam ve 4 neferin varlığı kayıtlıdır.  1515’de Tirebolu, Görele ve Bedirme adlı 3 kale, 110 köy ile 43 mezranın bağlı olduğu kazada 432 hânede 19 bîve, 18 mücerred Hristiyan, 2135 hâne, 118 mücerred Müslüman, 39 neferin yaşamaktadır. 1554 yılında ise Kürtün, Üreğir, Bayramoğlu, Yağlıdere, Karaburun, Elkerimlühas, Alahnas, Harşid adlı 8 nahiye, 106 köy, 2 nefs ve 67 mezranın bağlı olduğu kazada 452 hânede 153 mücerred Hristiyan, 3008 hâne, 195 mücerredin yaşamaktadır. 1583 yılında “nahiye-i Yağlıdere nâm-ı diğer Kürtün” kaydından kaza adının Yağlıdere olarak da anıldığı anlaşılmakta olup, bu tarihte 132 köy, 3 kale ve 59 mezranın bağlı olduğu kazada 956 hâne, 2 mücerred Hristiyan, 4246 hâne, 1124 mücerred Müslüman ve 29 neferin yaşamaktadır.[1]

16. yüzyılın başlarında “Vilayet-i Çepni” veya “Çepni Nahiyesi”, Kürtün nahiyesinden

Gümüşhane Kürtün yolunun açılış merasimi, 1953

Tirebolu ve Giresun’a uzanan alanın adı olup, sancakbeyi hasları, zuama ve sipahi tımarları çokça yer tutmakta, 52 köy, 10 mezra (167 zemin, 52 bâb değirmen, 33 kıt’a şahin ve atmaca yuvası), 1892 nefer, 1674 haneden (333 İslam,1194 Gebrân) toplam 129.533 akçe tımar geliri bulunmaktaydı.[2] Bu dönemde Kürtün kazasının Kürtün nahiyesine bağlı Alayundlu, Kayakiriş, Eynesi, Eğlence, Gök-in (Satılmış), Oğuz gibi köylerin çoğunun Trabzon yöresinde bulunmasından bugünkünden daha geniş bir alana yayıldığı anlaşılmaktadır. 1990 yılında ilçe statüsü kazanan Kürtün’e günümüzde 2 belediye (Kürtün, Özkürtün), 10 mahalle ve 33 köy bağlı olup, ilçenin 1990’da 15.892 (2.809 kent, 13.083 köyler) olan nüfusu 2009’da 12.418 (2.785 kent, 9.633 köyler) olmuştur.

Bayburt, 1969

Bayburt

Kökten, Bayburt ili sınırlarındaki Söğütlü (Hindi), Aksaçlı (Haşiye), Tepecik

Bayburtlu köylü

(Siptoros), Çayıryolu (Sünür) ve Gökçedere (Pulur) höyüklerinde son Kalkolitik ve Tunç Çağı bulguları tespit etmiştir[3]. Antik Çağ’da İskit, Makron ve Haldi halkının yaşam alanı olan Bayburt, Çoruh Nehri kenarında ve denizden 1550 m yükseklikte kurulmuş bir kent olup, Pontus devletinin yıkılmasının ardından Roma idaresine girmiş, Bizans döneminde Haldia themasının sınırları içerisinde yer almıştır. Ksenophon’un, “Anabasis” adlı eserinde bahsi geçen ve Harpasos

Bayburt

nehrinden 20 fersenk[4] uzaklıkta yer alan “zengin ve kalabalık” Gymnias[5] kentinin Bayburt kentinin atası olduğu pek çok yazarca iddia edilmiştir[6]. Geçmişte Hart adıyla bilinen Aydıntepe’de Urartu döneminden itibaren insan yerleşimine sahne olmuş olan ve Trabzon-Bayburt yolunu kontrol eden bir kaleydi.

Ortaçağ kaynaklarında Payberd (Ermeni), Payber, Bayberd (Bizans),  Bâbirt (Arap),

Bir Zamanlar Bayburt

Marco Polo Seyahatnamesi’nde Baiburt, Anadolu Selçuklu hükümdarı II. Mesud adına 1291’de basılan bir sikkede Baypırt formunda bahsi geçen kent adına Doğu Anadolu, Ermenistan ve Gürcistan’da da rastlanmak mümkün olup[7], Ermenice kökenli olduğunu sanıyorum.

Roma İmparatorluğu döneminde Haldiya themasına bağlı olan Bayburt, 1072 ile 1202 arasında Danişmendliler ile

Bayburt Varzahan Kilisesi

Saltuklar arasında el değiştirmiş, I. Haçlı Seferi sırasında Theodore Gabras tarafından Türkmen beylerinden geri alınmışsa da 1098’de Danişmendli İsmail’in bölgeye girmesi ile tekrar Müslümanların egemenliğine girmiştir[8]. Bayburt, 1202’de Selçuklu, 1501’de Safevi, 1514’de Osmanlı idaresine girmiş, 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı ve 1916’da I. Dünya savaşı sırasında Rus işgaline uğramıştır.

Bayburt Kalesi, 1928

1917 devrimi sonrasında Rus ordusu bölgeden çekilmişse de Rus ordusundaki Ermeni askerler ile Sivaslı Murat’ın liderlik ettiği çetenin Ocak 1918’de Erzincan’ı yakıp yıktığını ve Müslümanları toplu halde katlettiğini duyan Bayburt halkın sıranın kendine gelmemesi için dağlara kaçmıştır. Bununla birlikte en az 250 Bayburtlu Ermenilerce yakalanmış ve merkez hapishanesine götürülerek katledilmiştir. 1918’de Osmanlı ordusu kente girdiğinde 600 kadar Müslümanın katledildiğini ve kentteki 400 yapının Ermenilerce yıkıldığını görmüştür[9].

1927’ye kadar Erzurum’a bağlı olan Bayburt bu tarihte ilçe statüsünde Gümüşhane’ye bağlanmış, 21 Haziran 1989 tarihinde, Aydıntepe ve Demirözü ilçelerini de içine alacak şekilde 3578 sayılı yasa ile il statüsüne kavuşmuştur. Günümüzde 2 ilçe (Aydıntepe, Demirözü), 9 belediye ve 168 köyün bağlı olduğu Bayburt ilinin nüfusu 1990’da 107.330 (41.295 kent, 66.035 köyler) iken, 2000’de 97.358, 2009’da 74.710 (36.941 kent, 37.769 köyler) olmuştur.

İspir

İspir

Tunç Çağı’ndan itibaren yerleşim alanı olan İspir Geç Bronz Çağı’nda Hayaşa-Azzi, Urartu kaynaklarında

An Old Man in the Bayburt Castle, 1895
Bayburt Kalesi’nde Yaşlı Bir Adam, 1895

Diauehi bölgesinde yer almıştır. MÖ 5. yüzyılda Herodotos, Saspeirlerin Kolhis ile Medeia arasında yaşayan tek halk olduğunu bildirirken[10], Ksenophon bu halkı Hesperitler olarak anmışsa da bu halkın adıyla benzer coğrafi bir yerleşim olan Syspiritis veya Hyspiratis adını ancak Büyük İskender’in seferiyle ilişkili olarak Strabon kaydetmiştir.[11] Justinian döneminde Bizans sınırları Paipert’i (Bayburt) kapsamakla birlikte İspir dışarıda kalmakta Ermeni-Gürcü hanedanı Bagratların yönetiminde olan kent Bizanslı Fastus tarafından Sper[12] adıyla anılmakta ve II. Basil’in 1000-1 veya 1022-24 seferleri arasında fethedildiği sanılmaktadır.

Bizans döneminde Theodosiopolis theması içerisinde yer alan Sper, Gürcüler ile Bizans arasında birkaç kez el değiştirdikten sonra 1048 yılındaki Pasinler savaşının ardından Selçuklu hâkimiyetine geçmiştir.[13] Alp Arslan’ın komutanlarından Ebû’l- Kasım Saltuk Bey’in Erzurum merkezli Saltuklular Beyliği’nin sınırları içerisinde kalan kent sonrasında sırasıyla Selçuklu, Gürcü[14], Trabzon[15], Moğol[16], Akkoyunlu[17], Gürcü[18] ve son olarak muhtemelen 1514 Çaldıran seferi sırasında Osmanlı egemenliğine girmiştir. Ermeni kaynaklarına göre İspir, Bayburd ve Hemşin bölgesindeki Ermeniler 1690’larda İslam’a geçmeye zorlanınca bir kısmı İspir’i terk ederek Karadeniz sahiline yayılmıştır[19].

Sancak statüsündeki İspir 1520 yılında kazaya dönüştürülerek Çeremlü (Çermelü), Ovacık ve Kabahor nahiyeleri ile birlikte Bayburt sancağına, 1535’de ise sancak statüsünde Erzurum Beylerbeyliğine, 1878’de tekrar Bayburt sancağına, ardından Erzincan ve Erzurum sancaklarına bağlanmıştır[20]. Belediye teşkilatı 1878’de kurulan İspir ilçesine günümüzde 3 belediye (Çamlıkaya, İspir, Madenköprübaşı), 18 mahalle ve 88 köy bağlı olup, 2009 nüfusu 16.885’dir (6.548 kent, 10.337 köyler)

Ulu Camii veya Çarşı Camii, II. İzzeddin Kılıç Arslan’ın oğullarından olan Erzurum Selçuklularının kurucusu Mugisüddin Tuğrulşah’ın (1200-1255) döneminde Emir Şemseddîn Atabeg Erdem Şâh tarafından inşa edilmiş olup kentin en eski camisidir.[21] 13. yüzyılda inşa edildiği sanılan İspir Kalesi ve 1725-26’da Erzurum Müftüsü Kadızade Mehmet Efendi tarafından yaptırılan Kadıoğlu Medresesi ilçenin diğer önemli tarihi yapılarıdır.

Kaynak: Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. Baskı). Nika Yayınları. Ankara, 2016

 

Gümüşhane Tarihi Makale Serim

Gümüşhane (Haldiya, Canca) Tarihi

Torul (Ardasa, Messo Khaldeon, Beş Kilise) Tarihi

Gümüşhane dağlarında Rum yerleşimleri: Santa, Kromni, İmera ve Stavrin

Trabzon Dağlarının Ötesi: Kürtün, Bayburt ve İspir

Osmanlı Döneminde Gümüşhane ve Civarında Gizli Hristiyanlık Vakası

Notlar

[1] Başbakanlık Arşivi, Tahrir Defterleri no: 52 s. 708-765, no: 387 s. 752-62, no: 288 s. 566-642

[2] Gökbilgin, 1962: 330, 336

[3] Kökten, 1944a: 480; Kökten, 1944b: 674

[4] Herodot’un verdiği ölçüler baz alınırsa 20 fersenk = 94.2 km (Bkz. İskitler)

[5] Γυμνίας (Anabasis IV.7.19); Gymnasia (Diod. 14.29)

[6] Umar, 1993: 300; Zehiroğlu, 2000, 27; Işık, 2001: 132–133

[7] Kars ili, Selim ilçesi ve Ankara Polatlı’da, Gündoğan köyünün eski adı olup, Gürcistan’da (41° 46′ 0N, 42° 32′ 60E), Emenistan’da (40° 6′ 0N, 44° 46′ 60E) da Bayburt isimli köyler bulunmaktadır (Öztürk, 2005: 173)

[8] Honigman, 1970: 179

[9] 2. Kafkas Ordusu Kumandanı Şevki’den 3. Ordu Kumandanlığına Yazı. Alucra, 20 Şubat 1334 (1918)

[10] Ayrıntılı bilgi için Bkz. Etnik Yapı,  Saspeirler

[11] Stabon XI. iv. 8.; XI. xiv. 9

[12] Kırzıoğlu, 1993: 115

[13] Konukçu, 1992: 6

[14] 1124’de Gürcü kralı II. David tarafından fethedilmiştir.

[15] Winfield, İspir’in Trabzon imparatorluğunun güneydoğu sınır kalesi olabileceğini kaydetmiştir (Winfield, 1962: 163-72).

[16] Moğol hakimiyeti 1226-1410 arasını kapsamaktadır.

[17] Özger, 2009: 32. Ermeni kaynaklarından 1489’da İspir’in Akkoyunlu hükümdarı Yakup’un egemenliğinde olduğu anlaşılmaktadır (Haçikyan, 1996: 43)

[18] Clavijo, 12 Eylül 1405’de geldiği İspir’i –muhtemelen Gürcü Djakeli ailesinin ihtida etmiş bir kolundan-  Müslüman bir atabeyin emrinde bulmuştur

[19] Haçikyan, 1996:58

[20] Miroğlu, 1975: 26-27; BOA. Erzurum Ayniyat Defterleri, nr.833, s.24; Salnâme-i Devlet-i Aliye-i Osmaniye. İstanbul, 1283 s. 170; Özger, 2009: 33

[21] Konyalı, 1960: 509-510

İşgalden sonra Ruslar tarafından kaydedilen Bayburt görüntüleri, 1916

Trabzon ve Bayburt’un 1989’a dek bağlı olduğu Gümüşhane Birinci Dünya Savaşı sürecinde Rus ordusu tarafından işgal edildi. Binlerce Müslüman Gümüşhane’yi terk etmek zorunda kaldı. Bolşevik İhtilali nedeniyle Ruslar Gümüşhane ve Trabzon’dan çekildiler. İşgal sürecinde ve işgal sonrasında Gümüşhane halkı büyük bir sefalete maruz kaldı.