Karadeniz Tarihi

Batı Medyasında Pontus Olayları: 1918-1922

Makale: Özhan Öztürk 

Yunan ordusunun Sakarya mağlubiyetinden sonra başta Yunanistan’ın Anadolu’yu işgalini teşvik eden İngiltere ve Fransa ile Anadolu’da misyonerlik faaliyetleri yürüten Amerikan kamuoyunda Anadolu Rumlarının varlığının tehdit altında olduğu endişesi hararetle tartışılmıştır.

New York Times gazetesinde 17 Haziran’da “Türkler 100 Rum’u katletti”[1], 1 Ocak 1918’de “Türkler 1 milyon Rum’u katletti”[2], 15 Mart 1919’da” Küçük Asya Rumları dehşet içerisinde”[3], 8 Temmuz 1919’da “Küçük Asya’da cinayetler”[4], 10 Temmuz 1921’de 350 bini Pontuslu olmak üzere “700 bin Rum katledildi”, 1 Şubat 1922’de Samsun’da “300 Rum katledildi”[5], 30 Mart 1922’de “Türkler Pontus’ta 24 Rum köyünü yaktı. Pek çok insan yanarak öldü”[6], 7 Temmuz 1922’de “22 bin Rum yürüyüş sırasında öldü”[7], 14 Temmuz 1922’de “Türkler 15 bin Rum daha öldürdü Mustafa Kemal’in orduları sistematik açlık ve cinayet kampanyasında”[8] benzeri artarda tek yanlı haberler yayınlanınca Mustafa Kemal Paşa Hristiyan âlemi üzerinde olumsuz bir etki yapan haberleri tekzip için Papa’ya bir telgraf göndermiş ve “ırk ve mezhep ayrımı yapmadan memleket sekenesinin emniyet ve refahını sağlama mecburiyetinin insanlık duyguları ve dini emirlerden biri olduğunu” bildirmiştir.[9] Ayrıca Batı basınında sıkça gündeme gelen Türklerin mezalim yaptığı iddiaları Anadolu’da yaşayan Hristiyan grupların kimi laik ve dini temsilcilerince kimi zaman panik halinde olsalar da yalanlanmıştır[10]. Konu İngiliz parlamentosunda da tartışılmış, Karadeniz limanlarına Hristiyanların durumunu yerinde görmek ve iddiaları araştırmak için bir heyet gönderilmesi önerilmişse de muhalif parlamenterler, Yunanistan’ın Karadeniz bölgesinde kurmaya çalıştığı devlet için Türklerin uyguladığı karşı tedbirlerin katliam adı altında büyütülmemesi gerektiğini bildirmişlerdir. Türklük aleyhine faaliyetlerde bulunduğu iddiasıyla Anadolu’dan sınır dışı edilen Amerikan heyetinden Binbaşı Yowell 6 Mayıs 1922 tarihinde New York Times gazetesinde yayınlanan[11] gözlem notlarında Hristiyanları öldürenlerin ödüllendirildiğini ve imha seyahati izlendiğini iddia etmiş, İstanbul’daki İngiliz temsilcisi Chamberlain de Yowell’i doğrulayıp, Hristiyanların 7 yıllık mezalimin kurbanı olduğunu bildirince Lord Curzon Fransa, Amerika ve İtalya hükümetleri nezdinde Trabzon’a bir tahkik komisyonu gönderilmesi için girişimlerde bulunmuştur. Buna karşın girişim başarılı olmamış, Topal Osman’ın bölgedeki Rumlar’ın canına kastedip, mallarına el koyduğu iddiasına ilişkin Giresun’a İtilaf güçlerinden bir subay gönderilmiştir. İngiliz görevli 12 Haziran 1922’de Topal Osman tarafından Osmanlı Bankası Giresun şubesine götürülmüş, Hristiyan ahali bankaya çağrılarak Osman Ağa’nın önünde kötü muameleye uğrayıp uğramadıkları sorulmuş[12], can güvenliği Ağa’nın iki dudağı arasında olan Hristiyanlar da doğal olarak iddialları reddetmişlerdir. ABD’de yayımlanan The Christian Science Monitor gazetesinin 31 Mayıs 1922 tarihli nüshasında Herbert Adams Gibbons tarafından 24 Mayıs tarihinde Trabzon’dan yazıldığı anlaşılan ‘Türklerin Rum Katliamı devam ediyor’ başlıklı haberde 2 yıl önce 25 bin Rum’un yaşadığı Trabzon’da 14-80 arasında erkek Rum nüfusunun 6 rahip ile 10 sivilden ibaret olduğunu, tek bir doktor ve öğretmenin kalmadığını, hastane ve okulların kapalı olduğunu, yaşananlardan Genç Türklerin doğrudan sorumlu olduğunu bildirmiştir. Yazar ayrıca satırlarında Girit kökenli bir hocanın sokakta gezinen Rum çocukları görünce acıyarak vilayetin eğitim sorumlusuna giderek durumu şikayet ettiğini ama yöneticinin kendisine ‘Biz bunları yok etmek istiyoruz sen yaşatmak istiyorsun’ cevabını aldığını aktardıktan sonra Amerika’nın Ankara hükümetini yasadışı ilan etmedikçe Anadolu’nun bu bölgesinde Hıristiyanlar için hiçbir umudun olmadığını yazmıştır. Gibbons, Nisan ayında Malatya’dan Samsun’a gelen Miss Edith Wood adlı Philadelphialı bir hemşirenin yol kenarında kadın ve çocuklardan oluşan kafilelerin aç ve sefil halde göç ettirildiklerini gördüğü tanıklığını ekledikten sonra Rumalrın hiçbirisinin işinin olmadığını, 11-14 yaş arasındaki zavallı çocukların bile tutuklanıp sokaklarda hayvan sürüsü gibi dolaştırılıp pis yeraltı zindanların atıldığı notunu düşmüştür. 1922 yılı içerisinde gıyabında yargılanıp, Pontusçuluk suçuyla mahkûm edililip, dış ülkelere firar eden Karadenizli Rumların mallarına el konulmuş, İcra Vekilleri Heyetinin 12 Mart 1922’de aldığı kararla firarilerin verdikleri vekâletnameler de geçersiz sayılmıştır[13]. 13 Tümen’e bağlı hücum taburu coğrafi açıdan ulaşılması ve harekat imkanı sınırlı Santa bölgesinde yaşayan Rum çetelerine karşı etkili olmamışsa da 14-29 Nisan tarihi arasında yaptığı baskınla 6 çeteciyi öldürüp, 8’ini esir almış[14], 6 Şubat 1923 tarihine dek Merkez ordusuna bağlı birlikler Rum milislerle mücadele etmeye devam etmiştir. Bu dönemde bazı Rumlar deniz yoluyla Batum’a kaçmayı denemişse de çok azı başarılı olmuştur.[15]

Kaynak: Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. Baskı). Nika Yayınları. Ankara, 2016

20. yüzyılda ‘Pontus ulus devleti projesi’ makele serim

19. yüzyılın sonlarında Avrupa’dan Balkanlar’a doğru esen Liberal-Milliyetçi

Karadenizli Rum genci

rüzgârların etkisiyle ama özellikle 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı yenilgisinin ardından oluşan siyasi koşullarda, Osmanlı İmparatorluğu hâkimiyeti altında yaşayan halklar bağımsızlık mücadelelerini vermeye başlarken, Anadolu’da yaşayan Ortodoks Hristiyan Rumlar da Yunan ulusçuluğunun etki alanına girmiştir.

Merzifon Amerikan Koleji ve Pontusçuluk

Ermeni bağımsızlık hareketi ve Merzifon

Merzifon “Pontos” Kulübü

19. ve 20. yüzyılda Anadolu Rum Cemaati’nin Durumu

1917-1922 Rum İsyanı: Pontusçuluğun hedefleri

Pontus İsyanı: Protestan Kilisesi, Patrikhane ve Rus Çarlığı’nın Etkisi

Megali İdea ve Pontus: Siyasi Arenada Venizelos ve Hrisantos

İsyan, sürgün ve ölüm: Karadeniz Rumlarının Sonu

Batı Medyasında Pontus Olayları: 1918-1922

Pontus Konulu Propaganda Kitapları, 1919-22

Pontus İsyanı: İstatistikler ve Tarafların İddiaları

1923 Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesinde Karadenizli Rumların durumu

19 Mayıs Pontus Soykırımı İddiası: 1997-2002 Medya Savaşları

Notlar

[1] “Turks Slay 100 Greeks” s. 6

[2] “1,000,000 Greeks Killed” s.15

[3] “Terrorize Greeks in Asia Minor” s. 24

[4] “Murders in Asia Minor” s.6

[5] “300 Greeks Massacred” (Samsounta, Pontos) s. 3

[6] “Turks Burn 24 Greek Villages; Many People Perish in Flames” (Pontos) s.1

[7] “Says 22,000 Greeks Died on the March; Ward Declares Only Quick Action By Washington Can Stop Turkish Massacres; Christian Girls For Harem; Turks Forbade American Orphanages to Shelter Those Who Were More Than 15” s.3

[8] “Turks Massacre 15,000 More Greeks; Kemalist Troops Employed in Systematic Campaign of Murder and Starvation” s. 4

[9] Ulagay, 1974: 139; Arsan, 1964: 371

[10] Ocak 1922’de Maçkalı Rumlar B.M.M Başkanlığına, Hariciye, Adliye ve Adliye Vekaletlerine gönderdikleri telgrafta “Rumların Elen olmayıp, Maçkalı Türk Ortodokslar olduklarını, Yunanistan ve Patrikhane’nin faaliyetlerini lanetlediklerini” bildirmişlerdir. Mayıs 1922’de Kayseri’de Ortodoks Kiliseleri Kongresi toplantısında da Milli devleti destekleyen mesajlar çıkmıştır.

[11] “Killing By Turks Has Been Renewed; American Says They Plan To Exterminate the Christians in Asia Minor; They Have Deported Major Yowell and Associate From Harpoot” s. 2

[12] Anadolu’da Yenigün Gazetesi, 14 Haziran 1922

[13] Ceride-i Adliye, sayı: 4 s. 175 (Nisan, 1922); sayı: 5 s. 202 (Mayıs, 1922)

[14] Esir alınan Rumlar 11 Temmuz 1922’de Bayburt Bidayet Mahkemesinde ölüm cezasına çarptırılmıştır.

[15] 13 Mayıs 1923’de Alemdar gemisi içerisinde Sarı Yani çetesini barındıran motoru yakalamış, çatışmada ölen 6 çetecinin yanı sıra 36 erkek, 32 kadın, 28 çocuk ele geçirilmiştir.