Karadeniz Tarihi

Midye, Kıyıköy ile Samakov, Demirköy

Makale: Özhan Öztürk

Kıyıköy‘ün (Midye) eski adı Salmydessus veya Alydessos, Yunan mitolojisinde Argonotlar’ın ziyaret ettiği bir Trak kentinin adı olup, İason ve arkadaşları krallığın Harpy ve Boread adlı canavarlardan kurtulmasına yardım ederek karşılığında Salmydessus kralı Phineas’tan çarpışan kayalar Symplegades’i nasıl geçeceklerini öğrenmişlerdir[1].

Herodot, Salmydessus’un Trakyalı olan halkının Pers kralı Darius’a önce dirense de sonradan boyun eğdiğini bildirirken[2] kent adı Xenephon[3], Sophokles[4], Diodorus Siculus[5] ve “kum ve taş dolu bir sahile sahip kuzey rüzgârlarına açık bir mevki” olarak Strabon[6] tarafından anılmıştır. Yazarların düştüğü kayıtlardan Salmydessus’un Antik Çağ’da gerekmedikçe tercih edilmeyen bir liman yeri olduğu anlaşılmaktadır.

Theophanes’in MS 763’de Medeia olarak andığı[7] yerleşimde 1352’de Bizans İmparatoru İoannes Kantakuzenus Türkler tarafından öldürülmekten kıl payı kurtulabilmiştir. Bizans resmi belgelerinde Medea’nın Heraklea Pontika’ya bağlı yardımcı piskoposluk bölgesi olduğu, II. Andronikus’tan sonra bağımsız başpiskoposluk olduğu, Sozopolis ve Medea metropolitliklerinin 1623’de birleşip 1715’de ayrıldığı, sonrasında Bizya (Vize) ile birleştirildiği görülmektedir[8].

Modern Midye[9], Servez’in 18 mil uzağında “Pabuç” ve “Kazan” (Podima) adlı dereler arasında yer alan bir yarımada üzerinde kurulmuş olup, Cumhuriyet döneminde adı Kıyıköy olarak değiştirilmiştir. Kıyıköy, 1928’de Aportas (Baklaya), Aksicim, Hamidiye, Sultan bahçe adlı köyleri kapsayan yerleşim Vize’ye bağlı bir nahiye konumunda iken sonradan Kırklareli’ne bağlı bir ilçe yapılmış, daha sonra yeniden Vize’ye bağlanmıştır.

Osmanlı döneminde Rumlar ve Türklerin karışık yaşadığı[10] bir balıkçı kasabası niteliğinde olup,  1912’de Bulgar ordusu tarafından işgal edilmiş, 1913 Londra antlaşması sonrasında Midye-Enez hattı Türk sınır hattını oluşturmuş, 1923 mübadelesi ile 300 kadar Rum aile Yunanistan’a gönderilirken yerlerine Selanik muhacirleri yerleştirilmiştir.

Midye, Kıyıköy Tarihi Eserler

Midye Kalesi, Kazandere ve Pabuçdere arasında yer almakta olup, MS 6. yüzyılda imparator Justinian döneminde inşa edilmiştir. Doğu cephesinde yer alan moloz dolgu duvarın kalınlığı 2.20 m yüksekliği ise 2.50 m iken ikinci kapı yakınlarındaki surların yüksekliği 5-6 m civarındadır. Vize kalesinin kapısı 1991 yılında Kültür Bakanlığı İstanbul Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir.

Vize antik tiyatrosu (odeon), 1995 yılında Çömlektepe Höyüğü kazısı sırasında Kırklareli Müzesi’nin de desteğiyle Özkan Ertuğrul başkanlığındaki bir ekip tarafından 3 yıl süren kazı sırasında açığa çıkarılıp MS 2. Yüzyıla tarihlenmiştir. Tiyatronun oturma kademeleri, ara yolları, sahne binası ve orkestra bölümlerinin günümüze ulaşabildiği anlaşılırken, kazı alanında bulunan seramik, rölyef ve heykeller sergilenmek üzere Kırklareli müzesine gönderilmiştir.

Küçük Ayasofya Kilisesi veya Gazi Süleyman Paşa Camii, Dionysos tapınağının

temelleri üzerinde MS 6. yüzyılda bazilika formunda inşa edilmiş olup, 12-13. yüzyıllar arasında ahşap çatışı taş kubbeyle değiştirilmiştir. Osmanlı dönemi sırasında muhtemelen fethedilen kentin en büyük kilisesinin camiye dönüştürülmesi geleneğine uygun olarak Müslümanlara ibadete açılmış olmalıdır. Özkan Ertuğrul “Merhum ve manfur Yedek Süleyman Paşa Acem Feran İbni Süleyman ruhu için Allah rızası için Fatiha” yazılı bir mezar taşına dayanarak “Gazi Süleyman Paşa”nın yapının ad vericisi olduğunu ileri sürmüştür.

Aya Nikola Manastırı, Kıyıköy Kasabası’nın 700 m kuzeybatısında kayalara oyulmuş Bizans İmparatoru I. Justinianos (527-565) dönemine ait, bodrum katı ayazma olarak kullanılan, keşişler için odalar ve yemekhanesi bulunan olan tek nefli bir yapıdır. Manastırın önüne 19. Yüzyılda ahşap bir mekân ilave edilmişse de günümüze ulaşamamıştır.

Aya Yorgi Kilisesi, 19. yüzyıl sonlarında Vize Rum cemaati tarafından yaptırılmış olup, mübadeleden sonra 1949-55 tarihleri arasında yıktırılıp yerine Merkez Camii inşa edilmiştir.

Samakov, Demirköy

Samakov veya Samakovcuk, adını bölgede bulunan demir madenlerinden almış, Cumhuriyet döneminde Türkçeleştirilerek Bulgarcasıyla aynı anlamdaki “Demirköy” olarak değiştirilmiştir. 1908’e dek Kırkkilise’ye bağlı iken nahiye olarak

teşkilatlandırılmıştır. Balkan savaşları öncesinde 1200 Rum ve 95 Bulgar evinin yaşadığı yerleşimin Bulgarları 1913’de, Rumları ise 1923’de kenti terk etmiş yerlerine Müslüman göçmenler yerleştirilmiştir. Demirköy ilçesi 2 belediye (Demirköy, İğneada), 8 mahalle ve 15 köyden oluşmakta olup, ilçede 2009 sayımına göre 8.708 kişi (3.797 kent, 4.911 köy), Demirköy kasabasında ise 3.797 yaşamaktadır.

Kaynak: Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. Baskı). Nika Yayınları. Ankara, 2016

Notlar

[1] Apollodous I.9.19

[2] Hdt. IV.93

[3] Anabasis, VII, 5, 12

[4] Antig., 969

[5] Diodorus Siculus, XIV, 37

[6] Strabon VII, vi, 1; XII, iii, 3; I, iii, 4, 7

[7] Theophanes, Chronogr., an. m. 6255

[8] Catholic Encyclopedia, 1913: X, 116

[9] İlk bakışta Yunanca Midi (μύδι) “midye” veya Yunanca Media (Μηδία) “İran” kelimeleriyle ilişki  kurulabilir gibi görülse de doğru form Midia (Μίδεια) olup, Argeia’da önceden Persepolis adıyla bilinen (Apollodorus, ii. 4.4; Paus. II.25.9) ve Boeotia’da Kopais gölünü yanındaki (Homeros, İlyada II. 507) Μίδεια yerleşimleri bu adının Antik Çağ’da Yunan köyleri için kullanıldığını göstermektedir.

[10] Bıjışkyan, 1998: 204