Karadeniz Tarihi

Karadeniz Batıkları

Karadeniz’in 200 m derinliği altında yer alıp, ahşabın çürümesine izin vermeyen özel anoksik dip yapısı sayesinde hala çok sayıda batık gemi ve insan yapımı materyale rastlamak mümkündür. Bugüne dek bulunan en önemli enkazlar şunlardır:1. Mezolitik yerleşim: Robert Ballard ekibinin 2000 yılında Sinop’un kuzeyinde 95 m derinlikte keşfedip, “Site 82” adını verdiği, Karadeniz Tufanı öncesine ait en az 7 bin yıllık yerleşim mevkiinde ahşap direkler halen görülebilir durumdadır.[1]

2. Ahşap Monoksilo[2]: Bulgaristan sahilinde Sozopol açıklarında kısmen anoksik olan 120 m derinlikte 2001’de bulunan balıkçı kayığı MÖ 4 bin yılına tarihlendirilmiş olup, bir ihtimal Sozopol körfezinde 1986’da keşfedilen Taş Devri yerleşimiyle ilişkili olmalıdır.

3. Yunan Amfora gemisi: Robert Ballard’ın yönetimindeki Bulgar-Amerika keşif ekibi tarafından 2002 yılında 84 m derinlikte keşfedilen[3] gemi MÖ 5-3 yüzyıllara tarihlendirilmiştir. Anoksik hattın dışında kaldığından gemi ahşabı yok olmuşsa da içi balık dolu çok sayıda amfora bulunmuştur.

4. Batık A: Robert Ballard takımının 2000 yılında Sinop’un kuzeyinde balıkçı ağlarının zarar veremediği kısmen anoksik 100 m derinlikte 23 m uzunluğunda amfora dolu Roma ticaret gemisidir.

5. Batık B (Sinop D): Robert Ballard ekibinin 2000 yılında Sinop açıklarında 320 m derinlikte tamamen anoksik ortamda bulduğu MS 410-520 yıllarına tarihlenen oldukça iyi durumdaki teknenin gövde uzunluğu 12-13 genişliği 3,5-4 m civarındadır.

6. Khernessos A: 2006 yılında Sivastopol açıklarında 135 m derinlikte bulunan 9-11. yüzyıllara tarihlenen 8×3 m ölçülerinde küçük ticaret gemisi olup, 23’ü etiketlenmiş 200 düz dipli tek kulplu Antonova tipi amfora taşımakta olduğu anlaşılmıştır.

Khernessos A batığında bulunan amforalar (URI)

7. Pisa Batığı: Sudak Körfezi’nin batısında, Kırım tatil beldei Novy Svet sahillerinden 50 m açıkta 10-12 m derinlikte 2003 yılında bulunan Pisa ticaret gemisinin kalıntılarına ulaşılmış, 2006’da yapılan araştırmada 13-14. Yüzyıllara tarihlenen ve Karadeniz’in güney sahiliyle ilişkilendirilen 5 tip amforada, bitkisel yağ, zeytinyağı, tahıl, tütsü ve katran bulunmuştur.[4] Gemi 14 Ağustos 1277 tarihinde Sudak körfezinde Ceneviz-Pisa gemileri arasında gerçekleşen deniz savaşı sırasında batırılmış olmalıdır.

Osmanlı dönemi batıkları

Osmanlı döneminde Karadeniz’de batan veya fırtına sebebiyle demir bırakmış gemilerden geriye kalan demir, top gibi malzemeler Nisan-Mayıs ayları arasında kayıklarla Rumeli Feneri’nden İğneada’ya dek kıyı boyunca tarayan halk tarafından toplanmakta, devlete ait olanlar bahşiş karşılığı teslim edilirken geri kalanlar, çıkaranlar arasında paylaşılıp, satılmaktaydı. Örneğin 1819 yılında Cezayirli Gazi Hasan Paşa’nın kaptan-ı deryalığı döneminde Karaburun civarında batan kalyonlardan çıkarılan 1781 ve 1793 tarihli 2 top için 2000 kuruş istenmişse de uzun süre su altında kaldıkları ve kullanımları mümkün olmadığı için 500 kuruş bahşiş karşılığı alınmıştır.[5] Kalyoz’da batan Hediyetü’l-mülük adlı miri kalyondan çıkarılan 56 top Amasra, Bartın, Gülpazarı ve Hisarönü kazalarındaki gemiler arasında paylaştırılarak İstanbul’a nakledilmiştir.[6] Osmanlı devleti kimi zaman yabancı uyruklu dalgıçlarla da Tuna ve Karadeniz’den çıkardıkları malzemenin yarısının kendilerine verilmesi suretiyle anlaşılmış sözgelimi 1803 yılında Kablon adlı bir Rus dalgıca İsmail kalesi yakınlarından çıkardığı 9 top ve diğer malzemeler için 17 bin 650 kuruş ödeme yapılmıştır[7].

Karaya vuran gemiler ise kendi haline bırakılmamakta, gemi kazaları İstanbul’a haber verilirken, yerel yetkililer gemiyi yağmalanma tehlikesine karşı korumaya almaktaydı. 1787 yılında kaza geçiren Moskov gemisinden karaya vuran gemi direği, seren, makara, yelken ve zincir parçası gibi malzemeler bir tutanak tutularak toplanmış ve bölgeden İstanbul’a gidecek gemilere yüklenerek teslim edilmiştir.[8]

1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında una Nehri’nden Karadeniz’e inerek İstanbul’u işgal etmeye gelen Rus donanmasına ait gemilerden birisi Kırklareli İğneada açıklarında Osmanlı topçusu tarafından kıç tarafından vurularak batırıldıktan sonra, 1995’te salyangoz toplayan dalgıçlar tarafından kıyıdan 2 km açıkta 30 m derinlikte keşfedilmiştir. Üzerinde bilimsel bir çalışma yapılmadığı için adı bile bilinmeyen üzeri bakır kaplı ahşap geminin topları ve değerli eşyaları korumaya alınmadığı için topları ve çanı gibi değerli eşyaları hurdacılara satılmıştır.

26 Aralık 1899’da ise Batum’dan 26 gün önce yola çıkıp, Şile açıklarında Kardonia’yı Boğaz girişi sanan 3 yelkenli ve akaryakıt yüklü bir gemi karaya oturmuş, hatasını anlayıp geri dönmeye çalışmışsa da kuzey rüzgârının etkisiyle başaramamış, patlayan gaz tenekelerinin ışığı sabaha dek tüm gökyüzünü aydınlatmıştır.[9]

1. Dünya Savaşı’nda 1916 yılında Trabzon’un işgali sırasında Rus ordusu tarafından çıkartma gemisi olarak kullanılan bir Rus gemisi de 1917’de terk edildikten sonra Arsin sahili açıklarından batmış olup, 2009 yılında enkazı arama çalışmaları başlamıştır.

Kaynak: Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. Baskı). Nika Yayınları. Ankara, 2016

Ayrıca Oku: 2. Dünya Savaşı sırasında Karadeniz’de Kendini Batıran Alman Denizaltıları

Notlar

[1] Ayrıntılı bilgi için Bkz. Karadeniz Tufanı

[2] Ayrıntılı bilgi için Bkz. Byzerler

[3] Ancient Greek Wreck Found in Black Sea. National Geographic News. (16 Ocak 2003) 2 Mayıs 2011 <http://news.nationalgeographic.com/news/2003/01/0110_030113_blacksea.html>

[4] Karadeniz batık arama projesinin (Black Sea Shipwreck Research Project) web sitesi. 2 Mayıs 2011 <http://www.archaeology.org/interactive/blacksea/>

[5] Özdemir, 2006: 372; Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Cevdet Bahriye Belge No. 46 (Temmuz 1819)

[6] Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Cevdet Bahriye Belge No. 7540 (Haziran 1792)

[7] Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Cevdet Bahriye Belge No. 10234 (Mart 1806) No. 3621 8Ekim 1803); Özdemir, 2006: 374

[8] Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Cevdet Bahriye Belge No. 11348 (Eylül 1787)

[9] Adamantidu ve Papastratos, 2010: 118