İstanbul'un Semtleri Karadeniz Tarihi

Çatalca (Ergiske, Metrai, Hanice) Tarihi

Makale: Özhan Öztürk

Çatalca’da yer alan Antik yerleşim Ergiske[1], Trak halkının topraklarında Doriskus yakınlarında bir Yunan kolonisinin adı olup, antik site İnceğiz Köyü yakınlarında bulunmakta, Erken Bizans Döneminde mezhep kavgalarından kaçanların İnceğiz köyündeki mağaralarında saklandıkları sanılmaktadır. 10. Yüzyılda hazırlanan Bizans sözlüğü Suda’da yerleşimin adının Poseidon‘un su perisi Aba’dan oğlunun adına atfen Ergiskus olarak değiştirildiği bildirilmiştir.

Çatalca Tarihi

MS 447’de Hunlar Ergiskus üzerinden Ahtyra (Büyük Çekmece) gölüne dek gelmiş,Bizans imparatorunun vergi vermeyi kabul etmesi üzerine geldikleri yoldan geri dönmüşlerse de imparator Anastasius (430-518) başkenti barbar istilalarından koruyabilmek için 507-511 tarihleri arasında Karadeniz kıyısına Evcik İskelesi ile Karıncaburnu arasına bir savunma duvarı (Bkz. Anastasios suru) inşa ettirmiştir. Bununla birlikte 616’da Avarlar, 813’de Bulgarlar, 1090’da Peçenekler aynı yolla İstanbul önlerine dek inmeyi başarmışlardır.

Bizans döneminde Metrai veya Metris[2] olarak anılan Çatalca, askeri öneminin yanı sıra, ava çıkılan, yakacak odun kesilen, Kurşun Germe ile Ballı Germe’de kalıntıları halen görülebilen su kemerleri vasıtasıyla İstanbul’a su getirilen stratejik bir bölgeydi. Metrai kalesi Osmanlı Sultanı I. Murat’ın saldırısına uğramış, Müneccimbaşı burayı Çatal-Burgaz olarak anmıştır[3]. Yıldırım Beyazıd döneminde (1360-1403) 1373-74 tarihleri arasında İncügez, Skopelos, Devletlü Kabaağaç yerleşimleriyle birlikte Metrai’de Osmanlı topraklarına katılmıştır. Beyazıd’ın oğlu Mehmet Çelebi Çatalca’yı[4] yeniden II. Manuel’e iade etmişse de kardeşi Musa Çelebi ile 1409’da İnceğiz köyü yakınlarında karşılamış, savaştan galip çıkan Musa Çelebi ertesi yıl Metrai’yi tekrar fethetmeyi başarmışsa da elinde tutamamıştır.

Evliya Çelebi, II. Mehmet’in İstanbul’un fethinden Çatalca’yı 50 gün önce 4 ay süren zorlu bir kuşatmadan sonra ele geçirdiğini kasabanın Rumlarca “Hanice” olarak da anıldığını bildirmiştir. III. Murad ve III. Mehmet dönemlerinde sadrazamlık yapan (1591-95) Ferhat Paşa Çatalca’yı imar etmiş, Mimar Sinan’a cami yaptırmış ve kente su getirtmiştir. Bizans döneminde olduğu gibi Osmanlı döneminde de avlak olarak kullanılan bölgede “Avcı” lakaplı IV. Mehmet başta olmak üzere pek çok padişah ava çıkmıştır. Evliya Çelebi 17. Yüzyılda yazdığı seyahatnamesinde Çatalca’da Hünkâr Sarayı ve Bahçesinden başka Veli Usta Sarayı, Çataloğlu Sarayı, Kızlar Ağası Sarayı, Kadri Ağa Sarayı, Hasan Paşazade Sarayı, tekke, han, hamam, 47 cami, kilise ve 270 dükkân olduğunu kaydetmiştir. Kabakçı Mustafa isyanı sırasında III. Selim’in “Ruslar’ın Çatalca’ya gelebileceği” gerekçesiyle Rumeli’ndeki Nizam-ı Cedid ordusunun isyanı bastırmak için İstanbul’a çağrılmasını reddetmesi Çatalca’nın İstanbul’a Balkanlardan giriş kapısı olma konumunu sürdürdüğünü göstermektedir. 1783’te II. Katerina’nın emriyle Kırım’ın işgal edilmesinin ardından Osmanlı topraklarına göç eden Kırım Tatarlarından bir grup Çatalca’nın İzzettin köyüne yerleştirilmiştir. 1870’lerde ise bir miktar Sırp Ortodoks Çatalca köylerine yerleştirilmiş, Rumlarla birlikte yaşamışlardır. 1877-78 Osmanlı-Rus savaşı sırasında Rus orduları Çatalca’yı ele geçirip Yeşilköy’e (Aya Stefanos) dek ilerlemeyi başarmış, Ruslardan kaçan çok sayıda Balkan muhaciri de Çatalca’ya yerleşerek bölgenin etnik yapısını önemli ölçüde değiştirmiştir. Meşrutiyet dönemi öncesi sadece dini eğitim kurumlarının bulunduğu Çatalca’da 1895’de İdadi Mektebi, Mekteb-i İptidai ve Kız Rüştiyesi, 1907 yılında Rum okulu açılmış, Balkan savaşlarında tahrip edilen Rum okulu sonradan onarılarak Valilik binası olarak kullanılmaya başlanmıştır. 1. Balkan Savaşı sırasında Bulgarlar karşısında bozguna uğrayan Osmanlı ordusu son savunma hattını Çatalca’da kurmuş ve 19 Kasım 1912’de Bulgarları durdurmayı başarmışsa da kısa bir süre 3 Aralık 1912’de Çatalca tren istasyonunda imzalanan ateşkesi bozan Bulgar ordusu bölgeyi ele geçirmeyi başarmıştır. 1 yıl sonra çıkan 2. Balkan savaşı sırasında Osmanlı ordusu Çatalca’yı kurtarmışsa da Bulgarlar çekilirken ilçe merkezini çevre köyleri özellikle Müslüman mahallelerini yakmış, bir tek Kaleiçi yangından kurtulabilmiş, savaş sonrasında yeni kasaba da Kaleiçi çevresinde kurulmuştur. 14 Ocak 1919 günü Hadımköyü-Kuleli Burgaz arasına kadar demiryolu hattı ve istasyonları müttefiklerce işgal edilip, Venizelos’un konuşmalarında Doğu Trakya ve Çatalca’nın Yunanistan’a ilhakının bahsi geçince Çatalca Rumları Yunanistan lehine gösteriler düzenlemiştir.

Osmanlı döneminde Eyüp kadılığına bağlı olan Çatalca 1865’de Meclis-i İdare-i Liva-yı Zaptiye’ye bağlanmış, 1867’den itibaren İstanbul’un kazalarından birisi olmuş, sonradan Kaza-i Erbaa Mutasarrıflığı’nın merkezi yapılmıştır.[5] 19. yüzyıl sonlarında Şemseddin Sami, Çatalca’nın 6 bin nüfuslu bir kasaba olduğunu Merkez, Silivri, Büyükçekmece kazaları ve Terkos nahiyesi ile birlikte 83 köyü kapsadığını bildirmiştir. 1890’da bağımsız bir sancak olan Çatalca, 1924’de Yunanistan’ın Trakya’da bırakacağı Rum sayısını azaltmak için geçici olarak il yapılmışsa da 26 Haziran 1926’da tekrar ilçe konumuna getirilerek İstanbul’a bağlanmıştır.

Türk-Yunan mübadelesi sırasında Çatalca Rumları Yunanistan’a gönderilirken yerlerine Naseliç, Drama, Serez, Demirhisar ve Langaza muhacirleri getirilmiş, sonradan az sayıda Bulgaristan ve Romanya muhaciri de yerleştirilmiştir. II. Dünya Savaşı’nda Alman ordusunun işgal tehlikesine karşın Çatalca mevkiinde Karadeniz ile Marmara denizi arasında bir savunma hattı kazılmış ve dönemin Genelkurmay Başkanı olarak Mareşal Fevzi Çakmak’a atfen “Çakmak Hattı” olarak adlandırılmıştır.

7 belediye (Binkılıç, Çatalca, Çiftlikköy, Durusu, Hadımköy, Karacaköy, Muratbey) ile 36 köyden oluşan Çatalca, günümüzde İstanbul’un ilçelerinden birisi olup, 2009 yılı ilçe nüfusu 63.277 (36.544 kent, 26.733 köyler), Çatalca merkez belediyesinin nüfusu ise 36.544’dür.

Kaynak: Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. Baskı). Nika Yayınları. Ankara, 2016

Çatalca nerede? Çatalca Haritası

Notlar

[1] Yunanca Ἐργίσκη

[2] Bizans dönemi adı İskender’in generallerinden olduğu söylenilen Ayametris adlı birisiyle ilişkilendirilmiştir.

[3] Müneccimbaşı, 1869: 80. Çatalburgaz’ın aynı zamanda o dönem Lüleburgaz’ın adı olması bir yanlışlık olabileceğini düşündürmüştür (Liakopoulos, 2002: 77)

[4] Evliya Çelebi’ye göre Osmanlı dönemindeki adı Çatal şeklinde bir dağın eteklerinde kurulmasına atfen konulmuştu.

[5] Yurt, 1982: 6, 3888