Karadeniz ekoloji

Karadeniz Dibindeki Metan Hidrat Kristalleri

Karadeniz’in dibinde önemli miktarda bulunan metan hidrat kristalleri, basınç altında ve düşük sıcaklıklarda oluşmuş, buz parçası görünümünde,  büyük miktarlarda doğal gaz içeren yapılar olup, kimi bilim adamlarınca geleceğin enerji kaynağı gözüyle değerlendirilmektedir. ABD Enerji Bakanlığı’nın hesaplarına göre var olduğu sanılan metan hidrat yataklarının yalnızca %1’i değerlendirilebilse bile dünyanın tüm doğal gaz rezervlerinden daha fazla enerji elde edilebilecektir[1].

Oku
Karadeniz Tarihi

Karadeniz Siyasi Organizasyon ve Kurumlar

Karadeniz devletlerinin siyasi ve ekonomik ittifak oluşturması fikri ilk olarak 1920’lerin ortalarında ülkeleri Sovyet orduları tarafından işgal edilince yurtdışına kaçan bir grup muhalif aydından oluşan Prometheusçular tarafından Paris’te yayınlanan “Prométhée” dergisinde savunulmuştur. Prometheusçular, sadece kendi ülkelerinin kurtuluşunu ya da eski monarşik krallıkları savunan politikacı ya da milliyetçiler olmayıp, Sovyetler Birliği’nin parçalanması ve yeni küçük bağımsız devletler kurulması için de çaba harcıyorlardı.

Oku
Karadeniz Tarihi

Avrupa Birliği’nin Karadeniz Politikası

1 Ocak 2007’de Bulgaristan ve Romanya’nın resmen üyeliğe kabul edilmeleriyle AB’nin elleri Karadeniz kıyısına ulaşmıştır. Öncesinde davet edildiği Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü’ne en çok gözlemci statüsünde katılan AB, bu tarihten itibaren bölgedeki çıkarlarını savunmak için aktif çaba göstermiş, aynı yılın Nisan ayında Avrupa Komisyonu “Karadeniz birlikteliği: Yeni bir inisiyatif”[1] adlı raporu hazırlayarak yeni Karadeniz politikasını deklare etmiş, “Barcelona süreci” ile Akdeniz’de, “Balkanlar için istikrar paktı” ile güneydoğuda, “Kuzey boyutu” ile Baltık ve Barents Denizi’nde gösterdiği genişleme politikalarına böylece doğuyu da ilave ederek Ukrayna ve Moldova’nın yanı sıra 3 güney Kafkasya…

Oku
Karadeniz Tarihi

Rusya’nın Karadeniz politikası

Rusya, Çarlık dönemindeki Karadeniz politikası Boğazlar’ı ele geçirip Akdeniz’e inme politikasına 1917 Devrimi ile ara vermişse de II. Dünya Savaşı sonrasında Stalin’in Boğazlar üzerindeki emellerini açıkça ifade ederek Türkiye’nin NATO üyesi olmasına vesile olmuştur. Rusya, SSCB’nin dağılmasının ardından Karadeniz filosunu Ukrayna ile paylaşmak zorunda kalmış, eski Varşova Paktı üyelerinden Bulgaristan ve Romanya’yı NATO’ya kaptırmış, 2008’de eski Sovyet Cumhuriyeti Gürcistan’la kısa bir çatışma yaşayacak denli ilişkileri bozulmuştur.

Oku