Halkbilim

Halkbilim Sözlüğü, Folklor Sözlüğü E

Aşağıdaki  Halkbilim Sözlüğü, Folklor Sözlüğü adlı kısa çalışmada efsane, hikaye, gelenek, şarkı, bilmece, söz düzeni hatta yıldızlara ait inanma ve büyüleri bile kapsayan kültür ögeleri maddeleştirilmiş olup, aşağıda E harfi ile başlayan maddeler verilmiştir.

Eakh Usige Kelpie ve Brag ile benzer özelliklere sahip, göl ve koylarda yaşayan bir su cininin adıdır. Güzel bir at biçiminde olan Each Usige görende üzerine binme isteği uyandırır. Cin sırtına bineni suyun derinliklerine götürüp boğduktan sonra yer.

Eakhtra İrlanda’da anlatılan bir kahramanlık destanının adıdır.

Ebe Hakkı Doğumu izleyen ilk hafta (küçük kırk) anneye bebeğe bakmasında yardım eden ebeye hizmeti karşılığında verilen zahire, kumaş, sabun, para gibi hediyelerin adıdır (Elazığ)

Ebe Oyunu, Ebecilik, Ebeleme İki veya daha fazla çocuk arasında bir gönüllünün kovalayarak yakaladığı rakibe elini değdirme suretiyle onu ebe pozisyonuna düşürmesi ve kovalama görevini yeni ebeye devretmesi suretiyle oynanan bir oyunun adıdır.

Ebeler Kayası, Kocakarı Taşı Trabzon ili, Sürmene ilçesinde Soğuksu mahallesi civarında bulunan bir kayalığın adı olup kendisini zor bir durumdan kurtaran tanrıya verdiği koyun kurban etme sözünü tutmayan, sürüsüyle birlikte taşa dönüştürülmesiyle meydana geldiğine inanılmaktadır.

Ebo Edo halkının kehanet ve cadılık yapmak için iksir hazırlayan şifacılarına verilen isimdir.

Ebu Ali Sina Hikâyesi, Kissa-i Ebu Ali Sina ve Ebu’l-Haris Derviş Hasan Mehdî tarafından 16 yüzyılda derlenip yazıya dökülen İbn Sina’nın hayatı ve maceralarını anlatan halk öyküsünün adıdır.

Edhem ü Hüma Lamii, İbrahim bin Ethem ve Sabit gibi Divan şairlerinin mesnevilerine konu olan bir aşk hikâyesinin adıdır.

Efe Batı Anadolu’da taşra yiğitlerinin adı olup emrindekilere ‘zeybek’, genç zeybeklere ise ‘kızan’ adı verilirdi. Zenginden aldığını yoksula dağıtan, halkın hakkını, ırz ve namusunu koruyan efeler köylüler tarafından kahraman gibi görülmekteydiler.

Bkz. Zeybek, Ephebos

Efe Havası Aslında bir erkek oyunu olmakla birlikte Muğla’da kadın meclislerinde de oynandığı bilinmektedir. Çoğu kez davul zurna, bazen keman, bozuk, cura eşliğinde oynanılmaktadırlar. Başlıcaları; Bodrum Zeybeği, Harmandalı Zeybeği, Ağır Hava, Kıvrak Hava, Ağır Zeybek, Yürük Zeybek…

Efeler Oyunu Şebinkarahisar ilçesinde 10-20 erkek tarafından halka formunda oynanan bir oyun çeşidi olup, adına karşın Ege oyunlarıyla ilişkisi bulunmamaktadır. Kemah İlçesi’nde de düğünlerde bu isimde bir oyun saz eşliğinde topluca oynanılmaktadır.

Efendi Osmanlı döneminde toplumca saygı gösterilen kişiler ve din adamlarına verilen unvanın adı olup Yunanca efentiko ‘sahip, efendi’ kelimesinden gelişmiş, Tanzimat döneminin ardından şehzadeler için de kullanılmıştır.

Eftelle Zeybeği, Pamukçu Zeybeği Balıkesir yöresine özgü iki kısımlı bir zeybek çeşididir. Bkz. Pamukçu Bengesi

Efteni gölü, Melen gölü Bir gün Hızır Aleyhisselam Düzce yakınlarındaki bir köye uğrar ama köyün tüm kapılarını çalmasına rağmen hiç kimse onu buyur edip bir parça ekmek vermez. Köyden ayrılan Hızır, Tanrı’ya bu köyün sular altında kalması diye yakarınca köy su altında kalır ve Efteni gölü oluşur (Yurt, 1519: Bolu)

Egill Skallagrimsson 10-11. yüzyıllar arasında yaşamış İzlanda’nın en önemli şair (skald) ve destancısının adı olup eserleri 13. yüzyılda yazıya dökülmüştür.

Egzorsizm 1. Katolik kilisesinde eskiden beri uygulanan insan bedenine giren şeytanların dua yardımıyla dışarı çıkarılması yöntemidir.

  1. Tibet halkının inanışında bedeni işgal eden kötü ruhların, ruh hastalıklarının sebebi olduğuna inanılıp, bedenden çıkarmak için şu yöntemler uygulanır:
  2. Glud: Kurban verilir
  3. Mdos: İblislere renkli hediyeler verilir
  4. Mnam: Ruhun toprağa gömülecek bir cismin içine girmesi sağlanır.
  5. Bsreg: Ruh çağrılıp yakılır.
  6. Phan: Ruh çimene çekilip yakılır.

Eğemeçe Dize dek uzanan yün tozluğun adı olup ‘mırt’ adı verilen uzun çorapların üzerine giyilir (Tunceli)

Eğine Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesinde iki erkek tarafından oynanan bir halk oyununun adıdır.

Eğri Macaristan’da bulunan Osmanlı kalelerinden birisi olup pek çok destan ve türküde adı geçmektedir.

Eingsaun Nat Burma halkının inanışında evin koruyucu ruhudur.

Eisteddfod Gal halk ozanlarının ve gezgin aşıklarının resmi toplantılarının adı olup Gal dilinde ‘oturum’ anlamına gelmektedir.

Ejderha Uçan yılan olarak tasvir edilen bu yaratığa Sümer-Babil, Çin ve Germen efsanelerinde rastlanmaktadır.

Anadolu’da ülkeyi haraca kesen bir canavar olarak tasvir edilen yaratık, içi sönmemiş kireçle doldurulan kuzu postunu yiyip üzerine bir pınardan su içince midesi yanarak ölmüştür (Boratav 1984: 79)

Ejderha kelimesi Türkçeye Farsçadan girmiştir.

Bkz. Dragon, Bulut ejderha

Ejderha Dansı, Vu Long Yeni yıl festivallerinde Çin ejderhası long maketi içine giren insanlar tarafından gerçekleştirilen bir dansın adıdır.

Bkz. Aslan dansı

Ekmek Değiştirmek Düğün gününün saptandığı gün ailelerin birbirlerine karşılıklı olarak börek pişirip göndermeleri geleneğinin adıdır (Sinop)

El Kaleuçe Şili açıklarındaki Çiloe adasında çeşitli efsanelere konu olan bir hayalet geminin adı olup bazı geceler kısa bir süre için insanlara görünmektedir. El Pincoy ve kız kardeşleri La Pincoya ile La Sirena bu gemiyle birlikte batıp boğulmuş ve geminin hayalet tayfalarına dönüşmüşlerdir.

El Karısı Loğusa kadınlar ve çocukların ciğerini çekip yiyen Al karısına Elazığ yöresinde verilen isimdir.

El Koyun Sürünün başını çeken koyuna verilen isim olup, ‘Yünüm Böğedi’ şenlikleri için üç gün kala renk renk boyanırlar. El koyunlar çobanın sesine alıştığından çağırılınca gitmekte diğer koyunlarda onu takip etmektedirler (Burdur)

Elben Alman efsanelerinde tabiat ruhlarına verilen isimdir. Bkz. Elf

kızı görüp beğenmesinin ardından yörenin saygın kişilerinden seçilen birisi ile oğlan babası ve yakınlarının genellikle cuma günü evlilik talebiyle kız evine yaptıkları ziyaretin adıdır. Kızın istenmesinin ardından:

Olumlu cevap: “Allah’ın emri varsa men ne diyecem? Bir de kızdan sorak, bahah ne deyer”

Olumsuz cevap: “Kocalık kızımız yok. Sizin yiğidiniz bizde değil, başka yerde arayın” (Kars)

Eli Belinde [Folkloru, Sembolik] Başta çorap olmak üzere çeşitli dokumalarda kullanılan bir motif olup anaçlık, doğurganlık ve bereketi sembolize eder.

Eli Böğründe Geleneksel Anadolu köy evlerinde çıkmaların altına çaprazlamasına yerleştirilen dörtgen kesitli ahşap kirişlerin adıdır.

Elif ile Mahmut Anadolu ve Azerbaycan’da anlatılan ve konusu resme bakarak aşık olma olan bir masalın adıdır.

Elif, Elif Şalvar 2. Mahmut döneminde gerçekleştirilen kıyafet devrimi sırasında ortaya çıkan üst kısmı şalvardan dar ama pantolondan genişçe, ağ kısmı iyice toparlanmış bir erkek kıyafeti olup, memurlar ve ulema tarafından giyilmiştir.

Elifiye Osmanlı imparatoru II. Abdülhamit dönemi zamanında giyilmeye başlanılan önü arkası bir, içi astarlı şalvarın daraltılmış ve pantolona çok benzeyen formu olan bir erkek kıyafetinin adıdır.

Elim Sende Ebenin diğer oyuncuları kovalayarak yakalamaya çalıştığı bir çocuk oyununun adıdır (Anadolu).

Ellik Dört ya da daha çok kadın oyuncunun davul eşliğinde oynadığı bir halay türünün adıdır (Tokat)

Ellyllon Galler’de yardımsever minik elflere verilen isimdir. Brownielere benzeyip evin rutin işlerinin görülmesine yardım eder, şapkalı mantar yiyerek beslenirler. Brownieler gibi incitildiklerinde veya mahremiyetleri ihlal edildiklerinde evi terk ederler.

Elves İngilizce dişil tabiat ruhlarına verilen isim olup, Almanca ‘elben’, Danca ‘elverkonge’ olarak adlandırılmaktadır.

Emekyemez Baba Piri Reis’in Kitab-ı Bahriye’sinde adı geçen bir velinin adı olup, Midilli adasının karşısında Anadolu kıyısında bir zamanlar koyun güttüğü söylenen burnun bulunduğu mevkiden geçen denizciler martılara peksimet atarlardı. Bahsi geçen mevki ‘Baba Burnu’ olmalıdır.

En Güzel Türk Masalları Eflatun Cem Güney’in masal kitabının addır.

Endokanibalizm Ölmüş atalarının etini yeme ya da yakılmış cesedinin küllerini suya katıp içme suretiyle atalara özgü yiğitlik, cesaret, bilgelik gibi özelliklere sahip olunacağı inanışının adı olup özellikle Güney Amerika Yerlileri’nde gözlenmekteydi.

Enfiye Mendili İçe çekildiğine hapşırtan ve burundan sümük ile birlikte gelen enfiye artıklarının temizlenmesi amacıyla kullanılan koyu renkli mendilin adıdır.

Engkanto Filipinler halkının inanışında bir ağacın içinde yaşayan ve tehdit edilmediği sürece zararsız bir yaratığın adıdır. Engkanto, ağacı kesen kişiyi karnını şişirerek ve yüksek ateşle yanmasını sağlayarak cezalandırılır.

Enişte Asmak Düğünden yedi gün sonra kız tarafının gelin ve güveyin yanı sıra güveyin arkadaşları ve yakın akrabaları davet ettiği yemekten sonra güveyin arkadaşlarının damadı kalın bir iple serandere veya ayaklarından tavan kirişine asılması, gelinin anasından tatlı veya bahşiş alınınca bırakılması geleneğinin adıdır (Trabzon, Rize)

“Enişteyi astiler

Kuri gürgen dalina

Kaynanasi yokmidur

Gelsun baksun halina

Helessa, hellessa!”

Eniovden Bulgaristan’da 24 Haziran’da (yılın en uzun gününe çok yakın) kutlanılan bir yaz festivalinin adıdır. Eniovden günü toplanılan bitki ve çiçeklerin şifa gücü olduğuna inanılmakta, kadınlar topladıkları otlardan çelenkler yapmakta herkes bunların içinden sağlık ve bereket getirmesi dileğiyle üç defa geçmektedir.

Enkantado Brezilya’da su altında yaşayan balık (özellikle yunus) formundan insan görünümüne dönüşebilen doğaüstü yaratıkların adıdır.

Epiphania, Epifani Ortodoks Hıristiyanlar’ın 18 Ocakta kutladıkları bir yortunun adı olup haçı suya atıp çıkarma töreni de bugün düzenlenmektedir. Saya bayramıyla aynı gün kutlanıp kış mevsiminin gitmek üzere olduğunun sembolü olarak ortak köklere sahip olmalıdır. Yortu’da düzenlenen törende Hz. İsa’nın Yahudi olmayanlara ilk görünüşü ve Şeria ırmağındaki ilk vaftizi anlatılır. Yunanca epiphaneia ‘ortaya çıkma, görünme’ anlamına gelmektedir.

Erbain Folklor] Kışın en soğuk günlerine verilen isim olup, bu zamanda ayıların kış uykusundan uyanıp ayaklarını dere sularında inip yıkadıklarına inanılmakta bu yüzden ayılar dere sularını kirletmeden önce su kaplarının doldurup stok yapmak gerekmektedir (Artvin)

Ercişli Emrah 18. yüzyılda yaşamış bir halk şairi olmasının yanı sıra aynı zamanda sevgilisi Selvi Han, Van kalesini ele geçiren Şah İsmail tarafından kaçırılınca yedi yıl boyunca sevgilisinin peşinde yollara düşmüş bir aşıktır.

“Emrah yâr acısı daima canda

Gönül melül mahzun dideler kanda

Şah geldi götürdü sevdası bende

Gönülde ah değil sevdası çağlar”

Erenler Mağarası Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde mağarada yatan bir Eshab-Kehf’in uyanmasını bekleyerek başında yemeden içmeden nöbet tutan erenlerin yaşadığına inanılan bu isimde çok sayıda mağara bulunmakta olup bir tanesi Niğde Hasan Dağı eteklerinde bulunmaktadır.

Erenler Şahı Hz. Ali’nin pek çok halk şiirlerinde geçen lakabıdır.

‘Erenler Şahı’ndan bir nağme aldım

Dilim ezber etmiş okuyor hocam’ (Koşma: Bayburtlu Celâlî)

Erişte Yumurtalı undan hazırlanan ince ve uzun kesilip kurutulmuş hamur yemeğinin adı olup suda haşlandıktan sonra yenilmektedir (Anadolu)

< Farsça erişte ‘iplik, saç’

Erkek Ayı Fındıklar satılıp ailenin eline para geçince evin erkeğinin kışlık erzak alışverişini yaptığı Eylül adının yöresel adıdır (Ordu]

Erkek Tavşan Kardeş, Brer rabbit Afrika’dan ABD’ye getirilen siyah kölelerin beraberinde getirdiği folklorik motiflerin Amerikan kültürüne adapte ettikleri bir masal kahramanının adıdır.

Erkek Toplulukları, Erkekler Evi [Folklor, Ezoterik] İlkel toplumlarda çeşitli sınavlardan sonra girilebilen kadınların kabul edilmediği erkek topluluklarında bazı gizli bilgi ve ritüeller yeni üyelere aktarılmaktadır. Özel sembollerin saklandığı kutsal bir mekâna sahip bu ilkel topluluklar sonradan kurulacak daha karmaşık ezoterik grupların çekirdeğini oluşturmuştur.

Erlking Alman halkının inanışında ormanlık alanlarda dolaşıp insanlara (özellikle çocuklara) tuzak kurup öldüren kötü huylu bir iblisin adı olup, cücelerin kralı olduğuna inanılmaktaydı.

Ermeni Barı 1. Artvin barı ya da Atabarının orijinal adı olması muhtemeldir.

Atabarı Ermeni oyunu mu?
Atabarı oyununun, Ermeni Barı olduğunu, Artvin’de yaşayan her yaşlı insanın bildiğini, hatta barın müzik ve sözlerinin de bilindiğini iddia eden Nezahat Sezgin, bugün çalınan Atabarı’nın notalarının ve figürlerinin değişikliğe uğradığını, bazı köylerde yaşlı insanların gerçek Atabarı’nı oynamayı sürdüğünü öne sürdü…

Nezahat Sezgin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“1936 yılında 7 Mart, eski adı Çoruh olan Artvin’in kurtuluş gününde ilimizden giden Kadir Çağıl başkanlığındaki folklor ekibi Ankara’da Karpiç restoranda oyunlarını sergiliyor. Burada Artvin ekibinden başka birkaç ekip daha bulunuyor. Giden ekibin içinde isimlerini hatırladığım ekip başkanı Hüseyin Tanto, Ahmet Çevik, İsmail Çevik, tulumcu Hasan Öztürk ve akordeon çalan babam Murat Coşkun yer alıyor. Artvin ekibinin oynayacağı oyunlar anons edilince, oynanacak olan oyunlardan Ermeni Barı’nın ismi de söyleniyor. Locasında oturan Atatürk bu ismi duyunca rahatsız oluyor. Yerinden kalkan Atatürk, Artvin ekibinin bulunduğu locaya geliyor ve burada, ‘Oyununuzu çok beğeniyorum. Ben de sizinle birlikte oynayacağım. Yalnız adı hoşuma gitmedi’ diyor. Bunun üzerine Hüseyin Tanto da, ‘Paşam müsaade ederseniz oyunun adını Atabarı yapmak istiyoruz’ diyor. Atatürk de olumlu ya da olumsuz hiçbir cevap vermiyor. Rahatsız olmasına rağmen ekiple birlikte figürleri kolay olan Atabarı’nı oynuyor.” (İHA)

 

  1. Kars ilinde oynanan üç ayrı halk oyununun adıdır.

Ermiş Halk inancında Tanrıya yakınlığından dolayı kendisine olağanüstü güçler ihsan edilen kişilerin adı olup neredeyse tüm ve din kültürlerin kendi ermişleri bulunmaktadır. Bununla birlikte sadece Katolik Kilisesi resmi olarak kişileri bir çeşit ermiş de kanul edilebilecek aziz ilan etme yetkisine sahip bulunmaktadır.

Ervah Arapça ruh kelimesinin çoğul hali olup, İslam sonrası Türk inanışında her şeye kadir ve istediklerinde şekil değiştirebilen varlıkları tanımlamak için kullanılır. Türkmence ‘Arvah’, Kazakça ‘Eruah’, Kırgızca ‘Arbak’, Tatarca ‘Arah’, Türkmen ‘Arvahjın’ adlarıyla bilinmektedir.

Erzurumlu Emrah 18. yüzyılın son çeyreğinde Erzurum’un Tanbura köyünde doğmuş, Anadolu’nun pek çok yerini gezmiş, Nakşibendi tarikatına girmiş, pek çok koşma, semai ve gazel yazmış bir halk şairinin adıdır.

“Dedim Emrah gibi var mı aşıkın

Dedi elbet benim sensin layıkım

Dedim halinden bil hali yanığım

Dedi bilmez idim anca inandım”

Esenyel Oyunu Samsun ili Havza ilçesinde davul zurna veya tef eşliğinde kadınlı erkekli oynanan bir halk oyununun adıdır.

Esperanto Ludvik Zamenhof’un 1887 yılında tüm dünyanın ortak dili olarak kullanılmak üzere kurguladığı yapay dilin adıdır.

Espumeros İspanyolca ‘köpükçüler’ anlamına gelen kelime Kuzey İspanya’da yosun rengi elbiseler giyen ve şişman çocuklara benzeyen deniz yaratıklarını tanımlamak için kullanılır. Espumeroslar deniz kabuklarına üfleyerek balıkçılara fırtınanın geleceğini haber verirler. Bkz. Triton

Estergon Macaristan’da bulunan Osmanlı kalelerinden birisinin adı olup pek çok destan ve türküde bahsi geçmektedir.

Bkz. Budin, Eğri, Uyvar

Eşek Gelin Etmek Kuraklık döneminde yağmur yağdırmak için gerçekleştirilen bir adetin adıdır. Yaşlı bir eşeğe köyün en yaşlı kadınının gelinliği giydirildikten sonra, içi kurbağa dolu bir sele yüklenip, pek çok çocuğun eşliğinde yularını bir kız çocuğu tutacak şekilde ev ev dolaştırılır. Evdekiler selenin içine bir miktar su koyarlar (Çorum)

Bu sırada çocuklar şu türküyü söylerler:

Eşek gelin olur mu, olur mu?

Yer Yağmursuz olur mu, olur mu?

Kurbağa susuz olur mu, olur mu?

Yer yarıldı yaş ister

Ufacıklar aş ister

Yağmur yağ, ekin bit…

Tarlada çamur, teknede hamur

Ver Allah’ım ver

Sellice, sulluca yağmur (Yurt)

Eşkıya Horonu Şebinkarahisar yöresinde erkeler tarafından davul zurna eşliğinde oynanan bir horonun adıdır.

Eşrefoğlu Rumî 1353-1469. İznik medresesinde öğrenim gördükten sonra, Ankara’da Hacı Bâyram-ı Veli’nin tekkesine girmiş, Bursa’da tekke kurup Eşreffiyye tarikatını yaymaya çalışmış bir halk şairinin adıdır. En önemli eseri Muzekki’n Nüfus alı düzyazısıdır.

“Eşrefoğlu Rumî’sin der

Aşk içinde mahvolagör

Ta ki sen de senlüğünden

Zerre ayar bulmayalar”

Etekcik Kadınların paça adını verdikleri keten şalvarlarıyla aynı kumaştan dikip önlerine bağladıkları geleneksel önlüğün adıdır (Sinop); etekcek (Yozgat).

Etiäinen Fin halkının inanışında şamanlar veya sıkıntı içindeki kişilere yardıma giden bir ruhun adıdır.

Etlik Kesimi Sonbahar mevsiminde kışın tüketmek amacıyla kavurma hazırlamak için yapılan hayvan kesiminin adıdır (Doğu Karadeniz)

Ev İyesi, Ev Sahibi Azeri halkının inanışında kısa boylu bir erkek olarak tasvir edilen evin koruyucu ruhunun/cininin adıdır. Eve girenler eğer bu cine selam vermezse küsüp evi terk ederler böylece evin bereketi de evi terk etmiş olur. Nogaylarda ‘Uy İyesi’ adı verilen bu yaratık insanlar düşman ve zararlı yaşlı ve zayıf bir kocakarı olarak tasvir edilir. Durup dururken bağırarak insanları korkutur. Kazan Tatarları ve Başkurdlarda iyi kalpli bir kadın olarak tasvir edilip ‘Oy İyesi’ olarak adlandırılır.

Bkz. İye

Evlek Osmanlı döneminde dönümün dörtte biri büyüklüğünde bir alan ölçü birimi olmakla birlikte Anadolu’da küçük bir ev, sebze bahçesi ve avlusu yapacak miktarda arazi anlamında kullanılmaktaydı.

Evlilik Kadın ve erkeğin (çoğul birliktelikler de olabilir) mensup oldukları toplumun kural ve uygulamaları çerçevesinde birlikte yaşama ve aile birliğini oluşturmasının onaylanması geleneğinin adıdır. Evlilik kurumu tarihöncesi toplumda bireyin mal edinebilme ve miras olarak varislerine bırakabilme hakkına sahip olmasıyla dini ve hukuki bir düzene sahip olup kurumlaşmıştır. Tüm toplumlarda evli çiftler, toplumun diğer üyeleri tarafından kabul edilen ve tanınan bir birlik halinde yaşamak zorundadır.

Geleneksel toplumlarda evliliklerde gençlerin romantik duygularından çok aile reislerinin soyun devamı, çıkar ilişkileri ve mevcut toplum düzeninin sürdürülmesi kaygıları rol oynamaktadır.

Anadolu’da evlilik sırasıyla erkek tarafının kız araması, dünürlük/düğürlük, kız isteme, nazlanma, şerbet, nişan, kına, hak alma, gerdek, semet (yöreye göre farklı) adlı geleneksel süreçlerle gerçekleşmektedir.

Eski Yunan’da Artemis’in evlilik düşmanı olduğuna inanılmakta bu tanrıçanın rahipleri de ömürleri boyunca evlenmemekteydi. Bu gelenek Hıristiyan din adamlarında geçmişin mirası olarak yaşatılmaktadır.

Hindu, Sih ve Müslüman ülkeleride görücü usulu evlilik yaygındır; hatta bazen çiftler evlenene dek birbirlerini görmemektedir.

Düğün töreninde gelin ve damadın özel giysiler giymesi neredeyse tüm kültürlerde mevcuttur. Tüm dünyada geleneksel giysilerin yerini batı kültürünün yaygınlaşmasıyla beyaz gelinlik (gelinin bekaretini sembolize eder) ve siyah takım elbise almaktadır. Doğu Ortodoksları gelin ve damada evlilik sırasında taç takmakta, Sih gelinler kırmızı elbiseler giymektedir. Müslümanlar iki şahidin önünde imam nikâhı ile evlenirken, Hıristiyanlar kilisede bir papazın önünde yüzük takıp evlilik yemini etmektedir. Musevi damatlar da aşkın kolaylıkla kırılabildiğinin sembolü olan bir cam bardağı ayaklarıyla parçalayarak sembolik bir ritüel gerçekleştirmektedir.

Evliya Mucize yaratabilen, gelecekten haber verebilen, hastalara şifa dağıtabilen hatta ölüleri dirilten kısacası keramet sahibi insanların adıdır. Türk geleneğindeki evliya kavramı Kur’ân’daki anlamıyla Allah’ın emaneti olan dinini ve hükümlerini yeryüzünde yerine getirerek korumaya çalışan ‘veli ve evliya’ tanımından biraz farklıdır. Türk folklorunda evliyalar öldükten sonra bile keramet dağıtmaya devam etmekte, türbelerine giden insanlar (kısır kadınlar, hastalar, dertliler) ondan sıkıntılarına çare bulmasını dilerler.

Eyüp Sultan İstanbul’da bulunan, özellikle Cuma, bayram arifesi ve Kadir gecesi ziyaret edilen dualar okunup, adaklar adanılan bir türbenin adıdır.

Okula başlatılacak, sünnet edilecek çocuklar, evlenmek isteyenler mezar bölümünün ayak ucundaki eteği üç kez öptürülürler. Dilek tutanlar cami avlusunda güvercinlere saçılan buğday veya mısır tanelerinden kırk tanesi toplar, dilekleri gerçekleştikten sonra taneleri aldıkları yere bırakırlardı.

Folklor Sözlüğü diğer bölümler

AA-AK,  AL -AS, AS, AZ, BA -BAŞ, BAT-BLU, BO-BY, C, Ç, DA, 

DİN-DZ

Kaynak

Özhan Öztürk. Folklor ve Mitoloji Sözlüğü. Phoenix Yayınları. Ankara, 2009