Halkbilim

Halkbilim Sözlüğü, Folklor Sözlüğü DİN-DZ

Aşağıdaki  Halkbilim Sözlüğü, Folklor Sözlüğü adlı kısa çalışmada efsane, hikaye, gelenek, şarkı, bilmece, söz düzeni hatta yıldızlara ait inanma ve büyüleri bile kapsayan kültür ögeleri maddeleştirilmiş olup, aşağıda C harfi ile başlayan maddeler verilmiştir.

Din nedir?

Din İnsan kaderine hükmettiği varsayılan doğaüstü güç veya güçlere güçlü inancın (Wallace, 1966: 5) ve bu inancın çevresinde gelilen öğreti, değer yargıları, gelenekler ve tüm kurumsal yapıların adı olup, tarih boyunca çeşitli kültürlerde farklı formlarda gelişmiştir. Dinlerin tümünde kutsal gerçekliğin Tanrı olarak tanımlanması zorunlu değildir hatta bizzat tanrı kavramını dışlayan dinler de bulunmaktadır.

İnsan zekâ ve iradesinin doğa karşısında çaresizliği sonucu geliştirilmiş, tabiat olaylarını açıklama ve kabullenme düşüncesi ile birey ve toplumun davranış kalıpları oluşturmasına yardım eden kurum dindir. Fiziksel olayları metafizikle açıklama çabası olarak da açıklayabileceğimiz din kavramı ile insanoğlu tabiattaki her türlü nesneyi ‘kutsal olan’ ve ‘olmayan’ olmak üzere ikiye ayırmıştır. Ölü ataların ruhlarına ya da onlardan kalan eşyalara tapınma, animizm ve totemizm zamanla modern ‘Tanrı’ kavramının oluşmasını sağlamıştır

Dînâr Bir miskal (4.8 gram) ağırlığında altın paranın adıdır.

Dingbell Gremlinlerin dişi formlarına verilen isimdir.

Dinge Evli kadınların altın para veya boncuklarla süslenmiş taç formundaki kasnaklar üzerine puşi bağlamalarıyla elde edilen geleneksel başlığın adıdır (Kars)

Dip Katalan halkının inanışında siyah bir köpek kılığında dolaşıp kurbanlarının kanını emen bir iblisin adıdır.

Dipat Yunanca ‘iki ayak’ anlamına gelen ve Karadeniz Rumları tarafından oynanan bir horon çeşidi olup Doğu Karadeniz Türkleri tarafından ‘İki Ayak Horonu’ adıyla bilinip aynı şekilde oynanılmaktadır. Bayburt, Gümüşhane, Erzurum, Erzincan gibi Doğu Anadolu illerinde ise küçük figür değişiklerle ‘İki Ayak Barı’ adıyla oynanılmaktadır.

Dirhem İslam öncesi ve sonrasında kullanılan çeşitli ağırlıktaki gümüş paraların adıdır.

Dirhem kuşak Bele bağlanan ipek kareli kuşağın adı olup geleneksel erkek kıyafetinin bir parçasıdır (Ordu)

Diril Çizgili kumaştan dikilen uzun kollu yakasız geleneksel erkek gömleğinin adıdır (Tekirdağ)

Dirlan Çekme, Dillan Çekme Halay adlı halk dansının diğer adıdır (Malatya)

Dirndl Alp Dağları köylerinin geleneksel kadın giysisinin adı olup dar korseli, düşük boyunlu, uzun etekli, dantelli bluz ve önlükten oluşmaktadır. I. Dünya savaşının ardından yaygınlaşmış günlük bir kıyafet olup Alpli Alman kadınının sembolüdür.

Diş Buğdayı Bkz. Diş bulguru (İstanbul)

Diş Bulguru Bebeğin ilk dişi çıktığında akraba ve komşular çağrılır ve konuklara bulgur yemeği ikram edilir. Bu arada anne, bebeğinin başından aşağı bir avuç bulguru ‘Allah gelinliğini/güveyliğini de göstersin’ dileğiyle bebeğin başından aşağı döker. Misafirler çocuğun dişlerinin bakır gibi sağlam ve uzun ömürlü olması için anneye hediye olarak bakır sahanler getirilir (Ankara)

Diş Hediği Bebeğin ilk dişi çıktığında düzenlenen törenin adı olup, çocuğa hediye geitren misafirlere haşlanmış buğday ikram edilirken, çocuğun da boynuna bir tele geçirilmiş 32 haşlanmış buğday tanesinden oluşan bir gerdanlık takılmaktadır (Çorum)

Diş Perisi ABD’de Tooth Fairy olarak adlandırılan diş perisi az miktarda para karşılığında çocukların dişlerinin değişmesini sağlamaktadır. Bu yüzden diş değiştirme zamanı gelen çocukların yastıklarının altına ebeveynleri tarafından çocuk uyurken biraz bozuk para konulmakta, çocuk uyandığında parayı perinin getirdiğini sanmaktadır.

Divan Halk ozanlarının fâilâtun-fâilâtün-fâilâtüm ölçüsüyle yazdıkları manzumelerin adıdır.

Divan Kurma Gelinin büyükleri ve misafirliğe gelen akrabaları yemek yerken kapıya yakın bir yerde elinde bir tepsiyle ayakta beklemesi geleneğinin adı olup sadece kayınpederinin izin verdiği takdirde oturabilirdi (Niğde)

Divji Devojke Slovenya’da dağlık alanlarda yaşayan, ölümlülerden çirkin çocukalr doğuran ve fırtınalara sebep olan orman perilerine verilen isimdir.

Divji Moz Slovenya’da kimi zaman insanlara yardım edip kimi zaman yolculara saldırarak ölümlerine sebep olan orman ruhlarına verilen isimdir.

Dizlik 1. Bol ve düşük paçalı donun adıdır. İstanbul’da ilk yangın tulumbacılığı teşkilatı kurulmasının ardından tulumbacıların giydiği beyaz dimi dona dizlik adı verilmiştir.

  1. Dar kesimli kadın şalvarının adıdır (Konya)

Djall Arnavutça ‘şeytan’ anlamına gelen iki kelimeden birisidir (Diğeri dreqi; Latince dragon)

Dobbie, Dobby Bir brownie varyantı olan ev ruhunun adıdır.

Dobhar-çu, Dobarcu İrlanda’da bir göl kenarında yaşadığına inanılan, kürkle kaplı bir gövdeye sahip bir köpeğin adı olup daha çok kriptozoolojinin ilgi alanına girmektedir.

Kinlough taşının Dobharçu tarafından öldürülmüş bir kadına ait olduğuna inanılmaktadır.

Dobrinya Nikitiç Rus manzum destanlarında bahsi geçen Kazan’dan gelen savaşçı bir kahramanın adı olup, İlya Muromets ve Alyoşa Popoviç’le birlikte bahadırların temel üçlüsünü oluşturur. Dobrinya asillerin, Alyoşa rahiplerin, İlya köylülerin temsilcisidir. Dobrinya, güzel şarkı söyleyen, satranç oynayabilen, okuma yazma bilen entelektüel bir kahraman olup Kievli büyücü Morinka’yı yener ve bir ejderhayı öldürerek Prens Vladimir’in yeğeni kurtarır. Karısını ayartmaya çalışan Alyoşa’nın foyasını ortaya çıkartıp, Moğol ordusunun yok edilmesinde baş rol oynayan Dobrinya, katıksız bir Rus savaşçısı olmakla birlikte İlya Muromets kadar popüler değildir.

Dodo  Ocak ayının 25’inde çobanlar tarafından köyün evlerinin tek tek gezilerek seyirlik oyunlar eşliğinde un erzak topladıkları saya gezmesi geleneğinin Ağrı ilindeki adı olup ‘dodoy’ olarak da bilinmektedir.

Bir genç sakal takılarak yaşlandırılır, sırtına öteberi sokularak kamburlaştırılır, bir elinde bastonu diğer elinde ise geleneğe adını veren dodoyu taşımaktadır. Dodoy, ahşap bir kepçenin çukur bölgesine ayna yerleştirilip, sap kısmına mavi boncuklar bağlanıp, tüyler yapıştırıldıktan sonra kepçenin baş kısmına da bir başörtüsü bağlanarak bebek formuna sokulmasıyla elde edilir. Yaşlı adam, yanında kadın kıyafeti giydirilen bir delikanlı ‘gelin’, evlerden toplanacak erzakları taşıyacak olan torbacı ve ellerinde sopa taşıyan üçkoruyucu gençle birlikte (genellikle köyün çocukları ile birlikte) evleri dolaşırlar. Koruyuculardan birisi evin kapısını çalar ve ev sahibine:

“-Koyunun yüzü heyirli ola, heyirle kuziliyalar” der, ve:

“-Ömrünüz uzun ola. Sağolasınız” cevabını hediyelerle birlikte alır.

Bu sırada seyirlik oyun başlar, ihtiyar gelini yanlışlıkla öldürürse de koruyuculardan birisi geline iğne batırarakdiriltmeyi başarır.

Bu sırada hep birlikte dodo türküsü söylenir:

“Dodo dodoyu gördün mü?

Dodoya selam verdin mi?

Dodo kapıdan geçende

Kırmızı günü gördün mü?

Yağ verenin yağı olsun

Yarma verenin kızı olsun

Ben gidirim sen de gel” (Taner, 1980: 11).

  1. Güney Afrika’da yaşayan Buşmen halkının inanışında bir iblis ya da cadının adıdır.

Dògai Torres Boğazı civarındaki adalarda insanlara eşek şakaları yapan dişi bir ruhun adıdır. Uzun boylu, sıska bacaklı ve koca kulaklı olup sıradan kadınlar gibi giyinir. İnsanlara oyunlar oynamasına rağmen kolaylıkla alt edilen Dògai adını ebeveynler çocuklarını korkutmak için kullanırlar.

Dogaira Torres Boğazı civarındaki adalarda kötü yürekli bir tanrının adıdır. Aynı zamanda savaş tanrısı olan Dogaira’yı pasifize etmek için maske takılarak özel bir dans yapılır ya da kokmuş balık/çürümüş Hindistan cevizi kullanılır.

Doge MS 8-18 yüzyıllar arasında Venedik Cumhuriyetinin en yüksek resmi yönetici unvanının adıdır.

< Latince dux, duc ‘lider’

Dogo Dominik ve St. Vincent adalarında yaşayan Garifuna halkının inanışında bir şaman (buiai) tarafından özel bir ata evinde düzenlenen, toplu danslar, atalara deniz ürünleri ve kuşları sunmayı içeren dini törenin adıdır.

Dogoda [Slav Mitolojisi] Hafifçe esen batı rüzgârının tanrısıdır.

Dogu Japonya’da Jomon döneminde (MÖ 10.000-300) arasında pişmiş kilden üretilen üretilmiş hamile kadın heykellerinin adı olup, bereket sembolü olarak kullanıldıkları sanılmaktadır.

Doğum Kordonu, Plasenta Anne ve cenine ait dolaşım sistemlerini birbirinden ayıran kordon bazı kültürlerde büyülü güçlere sahip bir koruyucu ruh olarak kabul edilmektedir. Afrika’da Baganda halkı plasentayı çocuğun ikizi kabul edip bir ağacın dibinde yakmakta, kabile dışından birisinin o ağacın meyvelerini yemesi durumunda ağaçtaki ruhun uzaklaşacağını ve ikizi kabul edilen kişinin öleceğine inanılmaktadır. Yahudiler,  doğum kordonunu yaktıktan sonra küllerini çiçekler veya süt ile karıştırarak cadıların büyülerine karşı koruyucu madde olarak Çinliler ise kurutarak ilaç yapımında kullanmaktaydı.

Aborojinler, koi-i adını verdikleri kordonun ruhun bir parçası olduğuna inanmakta, toprağa dömdükleri yeri bir dal parçasıyla işaretleyerek, bereket ruhu Anjea’nın yeni bir çocuk getirmesine yardım ettiklerine inanmaktaydı.

Doina Romanyalı çobanların geleneksel ağır ritimli müziğinin adı olup Moldova’da da yaygındır.

Dolağa Dümbelek eşliğinde kadınlar tarafından sert ayak vuruşlarıyla maniler söylenerek oynanan bir halk dansının adıdır (Hatay)

Dolak Kış aylarında erkeklerin pantolonlarının üzerine geçirdikleri keçi kılından örülmüş geleneksel dizliğin adıdır (Zonguldak)

Dolma Zeytinyağlı veya etli malzemeyle içi doldurulan sebze yemeklerinin genel adıdır.

Dolunay Anadolu’da ayın dolunay formunda göründüğü gece doğan çocukların geleceğinin parlak olduğuna, dolunaylı gecelerde doğan kız çocuklarının güzel olacağına inanılmaktadır.

Domovikha Rus halkının inanışında evin koruyucu ruhu olan Domovoi’nin karısı olup birlikte evin kilerinde yaşarlar. Gönlü hoş tutulmazsa geceleri uyuyan çocukları uyandırıp ağlatarak evde huzursuzluk çıkarmaktadır.

Domovoi, Domovoy, Domovik ‘Efendi’ ve ‘büyükbaba’ adlarıyla da bilinen evin koruyucu ruhunun adıdır. Yüzü beyaz sakallarla kaplı, 1-3 ayak boyunda yaşlı küçük bir adam görünümünde olup, bazı anlatılarda tüm vücudu kıllarla kaplı olarak tasvir edilen bir çeşit brownie/ tomte/ ev iyesi varyantıdır.

Kapı eşiği ya da soba altında yaşadığına inanılan domovoi, evin bereketinin artması ve koruyuculuğu karşılığında ev sahibi tarafından (geceleri) beslenilmekteydi. Herhangi bir sebepten dolayı mutsuz olan domovoi ev sahiplerine eşek şakaları yaparak rahatsızlık verirdi.

Büyükbaba domovoinin görevi ahırdaki atları tımar etmektir. Ahıra yeni eklenen atlar domovoiye takdim edilmezse atın yemi eksilecek ve yelesi hep dağınık olacaktır.

Slav dillerinde domovoi terminolojisi:

  • Bulgaristan: Stopan
  • Çek: Dedek, Djadek
  • Polonya: Domowoj
  • Rusya: Domovoy
  • Sırbistan: Domaci
  • Slovenya: Domovoj
  • Ukrayna: Domoik

Don Juan Çapkınlığıyla ün yapmış efsanevi İspanyol karakterin adı olup, Tirso de Molina tarafından yazılan ‘El burlador de Sevilla’ adlı oyunla (1630) edebiyat dün-yasına da girmiştir.

Donanma yapmak Gelin alayının etrafında toplanan silahlı gençlerin tulum veya kemençe eşliğinde horon edip havaya ateş açmaları adetinin adıdır (Trabzon, Rize)

Dones d’aigua İspanya’nın kuzeydoğusunda yer alan Katalonya (Cataluña) bölgesinde su kaynakları, göller, çeşmeler gibi içme suyu kaynaklarının civarında rastlanan su perilerine verilen isimdir. Katalan masallarında genellikle bir hazineyi koruduklarına inanılan, insanlara iyi davranan yaratıklar olarak bahisleri geçmektedir.

Doppelgänger Almanca ‘çift yürüyen’ anlamına gelen, insana eşlik ettiğine inanılan bir gölge veya hayaletin adıdır. Onu sadece gölgenin sahibi, kediler ve köpekler onu görebilir. İnsanları her zaman dinlemeye hazır olduğu gibi öğüt de verir ama kızdırıldıklarında zararlı olabilirler.

Dorr-karing İsveç halkının inanışında odaların kapı arkasında yaşayıp odaya birisi girdiğinde mumu söndüren bir ruhun adıdır. Lapon halkı tarafından Upsakka olarak adlandırılmaktadır.

Dougherty 1893 yılında Yeni Zelanda’lı kaptan White’ın rapor ettiği Avustralya civarında hayali bir adanın adı olup bir daha varlığına rastlanmamıştır.

Dover cini ABD Massachusetts’de Dover kasabasında 21-22 Nisan 1977 tarihinde üç ayrı yerde görüldüğü rapor edilen bir yaratığın adıdır.

Döne 1. Üç kız, dört erkek tarafından oynanan gittikçe hızlanan tempoda yürüme, sekme, çökme ve sıçrama figürleri içeren türkü eşliğinde oynanan bir halk oyununun adıdır (Kars)

‘Yar döne, döne döne

N’oldu sevdiği sene’ (Yurt, 4553)

  1. Üst üste birkaç defa kız çocuk doğuran kadınların bir sonraki çocuklarının erkek doğması amacıyla son doğan kız bebeklerine taktıkları isimdir.

Döşek Aşı, Döşek Kurbanı Cenaze çıkan ev sahibinin ekonomik durumunun müsait olması durumunda bir kuzunun kurban edilmesi geleneğidir (Tahtacılar)

Döşgarı Düğün gecesi kesilen koyunun adıdır (Kars).

Döven Anadolu’da tahılları ve diğer tohumlu bitkileri sap ve samanından ayırmak amacıyla kullanılan tarım aletinin adıdır.

Dövme İnsan cildi içerisine pigment içeren boyalar vererek çeşitli motifler çizme sanatının adıdır. Batı dillerine (tattoo), Tahiti, Tonga ve Samoa adaları dillerinde kullanılan tatau ‘çizmek’ (Markiz adalarında tatu) kelimesinden girmiştir. Bununla birlikte Eski Mısır’da kamış ve yaprak boyaları ile yapıldığına dair kanıtlar bulunmakta, Eski Roma’da suçlu ve köleleri ayırt etmek için kullanıldığı bilinmektedir. Osmanlı dünyasına Cezayirli gemiciler sayesinde giren dövme sanatı 17. yüzyıldan itibaren yeniçeriler tarafından bulundukları ortayı belirtmek amacıyla da kullanılmıştır. Yeniçeri ortalarını belirten dövmelerden bazıları şunlardır:

“Zülfikar, Ok, yay, tüfek, top, gülle, çadır, bayrak, balta, cami, minare, cami merdiveni, merdiven, aslan, fil, deve, kurt, köpek, kartal, şahin, balıkçıl kuşu, kadırga, gemi çapası, güneş kursu, hilal, hurma ağacı, selvi ağacı, makas, ibrik, süpürge, tekerlek…”

Tarihin çeşitli dönemlerinde ilkel ve uygar toplumlar tarafından kişinin toplum içindeki statüsünü belirtmek, bir kişiye, din ya da inanışa sadakati vurgulamak, kötü ruhların istenmeyen etkilerinden (nazar) korunmak amacıyla kullanılmıştır.

Bkz. Dek, Dövün

Dövün Gaziantep ilinin Barak bölgesinde yaşayan Türkmen kadın ve erkeklerinin el ve yüzlerine, genç kızların ise sağ yanaklarına, tek bir ben formunda yaptırdıkları geleneksel dövmelerin adıdır.

Kadıoğlu, Güneydoğu Anadolu bölgesinde rastlanılan dövme geleneğinin nedenlerini gruplandırmıştır:

– Dinsel-büyüsel Kökene

– Bir aşirete olan bağlılığa yani bir anlamda damga niteliği oluşuna

– Süslenme olgusu taşımasına

– Hastalık ve nazardan korunma

– Uğur ve tılsım niteliği bulunma

Dövün işini gurbet adı verilen gezici topluluklar uygulamaktadır:

“Dövün yapılmadan önce, dövmeyi yaptıracak kişi veya ‘gurbet’ tarafından belirlenen şekiller, yanmış kibrit çöpü yardımı ile vücut üzerine çizilir. Üç ya da dokuz adet halinde (bu rakamların mistik özelliği bilinmektedir) bir araya getirilerek sıkıca bağlanan iğnelerle deri dövülür; koyun ödü ve kazanların altından toplanan isle hazırlanan karışım, bu dövülme sırasında alt deriye yerleştirilir. Kabuk bağlayan bu yara zamanla iyileşir ve desen belirir.” (Kadıoğlu 1996)

Dövme Dondurma Sütün kıvamını arttırmak için toplanıp dövülen salep otlarının karıştırıldığı süte şekerle birlikte karıştırılıp dondurmanın yapımı sırasında dövülerek macun kıvamına getirilmesiyle elde edilen yöresel bir yiyecektir (Kahramanmaraş)

Dracae Su cinlerine verilen isimdir. Şekil değiştirebilen su cinleri ahşap tabak çanak formuna girer ve nehir kenarındaki kadınların kendilerini görmesini sağlarlar. Kadın tabağı almak için geldiğinde onu yakalar ve çocuklarına bakıcılık yaptırırlar.

Dragon Büyülü veya ruhani özelliklere sahip olan efsanevi dev yılanların adı olup, folklorik açıdan farklı bölgelerde farklı orijinlerden doğmuştur ve neredeyse tüm dünya kültürlerinde varyantları mevcuttur. Bu yüzden Çin dragonları yardımseverken, Hint-Avrupa halklarının folklor ve mitolojisinde dragonlar tıpkı yılanlar gibi kötü ve tehlikelidir.

Pek kültürde mitolojik bir canavar olarak değil de gerçekten yaşadığına inanılan bir canlı olarak bahsi geçmektedir. Bu durumda ister istemez dinozorların nesli tükenmeden önce insanoğlu ile karşı karşıya geldiği ve birbiriyle ilintisiz çok sayıda kültürde masal ve efsaneler aracılığıyla anılarının yaşatıldığını düşündürmektedir. Bir diğer teori ise insanların inşaat kazısı ya da başka sebelerle toprak altında dinazor fosilleriyle karşılaştığında dev boyutlarda kemiklere sahip bu yaratıkların milyonlarca değil sanki yeni ölmüş yaratıklar olarak algılaması ve fosillerin kendi efsanelerini yaratmasıdır (Heuvelmans, 1958; Steiger, 2003; Mackal, 1987).

Tıpkı eskiçağ masal kahramanları gibi (Avrupa) Hıristiyan folklorunda Saint George ve Saint Mercurialis (İtalya-Forli kenti piskoposu) dragon öldürürken tasvir edilerek kahramanlıkları perçinlenmiştir.

Mitolojide dragonlar:

  1. Lung (Çin)
  2. Tiamat (Babil/Haldiya)
  3. Hydra (Antik Yunan)
  4. Drakon (Antik Yunan)
  5. Hahrahmani (Ermeni)
  6. Zum, Zuml (Thrak)
  7. Zmbi (Bulgar)
  8. Şable (Çerkez)
  9. Azhi Dahaka (Fars)
  10. Ejderha (Türk)

Bugün yaşayıp dragon adı taşıyan canlılar

  1. Dev bir sürüngen olan Komodo dragonu Latince ‘Varanus komodoensis’)
  2. Ortaçağ simyacıları tarafından reçinesi dragon kanı olarak tanımlanan Dragon ağacı (Latince ‘Dracaena’)

Bkz. Ejderha, Ateş ejderhası

Drude Alman halkının inanışında kaz ayaklı kadın görünümünde olan rüyalarla özdeşleştirilen doğaüstü yaratıkların adı olup bir çeşit cadıdırlar (çoğul: druden).

Drudenfusz Almanya’da cadıları uzak tutmak amacıyla kullanılan bir tılsımın adıdır.

Dubotanets Bir Ukrayna halk dansının adıdır.

Dudum Sivas yöresinde özgün türküsü eşliğinde hilal formunda oynanan bir halay çeşidi olup, ağırlama ve hoplatma bölümlerinden oluşmaktadır.

Duende İskoç brownie ve İrlanda Lepracaunlarının benzeri bir peri soyunun adı olup İspanya ve Portekiz’in yanı sıra Latin Amerika kültürüne de taşınmıştır.

Duk Duk Güney Pasifik’te Papua Yeni Gine açıklarında yer alan Rabaul adasında yaşayan Tolai halkının, gizli semboller kullanıp gizli törenler düzenleyen gizli topluluğunun, topluluğa adını veren ruhun ve ruhu temsil eden maskenin adıdır. Duk Duk topluluğu erkekleri duk-duk adlı erkek ve tubuan adlı kadın maskesi takmaktadır. Maskeler, şeker kamışı lif ve yapraklarından yapılmış olup, dairesel gözler ve hilal formunda ağızlara sahip külahlar şeklindedir. Dolunay zamanı düzenlenen Duk Duk törenlerinde geçmişte kafataslarına tapınıldığı, topluluğa ait sırların açıklanmasının ölümle cezalandırıldığı bilinmekteyse de günümüzde duk duk tören dansları turistleri eğlendirmek için gösteri amaçlı kullanılmaktadır.

Duka Brezilya yerlilerinin inanışında devasa büyüklükte bir kedigilin adıdır.

Dumah Yidiş masallarında bahsi geçen bin gözlü ölüm meleğinin adı olup Aramca ‘sessizlik’ anlamına gelmektedir.

Dumlu Fırat nehrinin olağanüstü güçlere sahip olduğuna inanılan kaynağının adıdır. Söylenceye göre bu suyu içmek kadınların doğum yapmasını kolaylaştırmakta, suya abdestsiz birisi girdiğinde gölcük bulanıp kirli sarı bir renk almaktadır.

Dunay Rus manzum destanlarında (bilina) rastlanılan trajik bir karakterin adıdır. Prens Vladimir’e gelin olacak kadını bulmak amacıyla görevlendirilir. Sonu mutlu biten varyasyonlarda Litvanya prensesi Epraksiya’yı Prense eş olarak götürürken eski aşkı bakire Nastasya ile karşılaşır ve destan çifte düğünle sona erer. Sonu kötü bitenlerde ise Dunay Kiev’de düzenlenen bir okçuluk yarışmasında Nastasya’ya yenilince kızı hamile olduğunu söylemesine aldırmayarak öldürür. Kızın karnı yarılınca Nastasya’nın doğru söylediğini anlayan Dunay oracıkta intihar eder ve kanından Tuna nehri doğar.

Danube ‘Tuna Nehri’; Rusça Dunay.

Durgun Çoruh Artvin yöresinde düz horona verilen isimdir.

Dusius Kelt halkının inanışında bir çeşit inkubusun adıdır.

Duşşak Kesme Yürümesi geciken çocukların iki ayağı arasında bulunduğuna inanılan görünmez bağın koparılması için bağlanılan bir ip parçasını mahalleden başka bir çocuğun kesmesi işidir. Boratav gerek aydaş pişirmeyi gerekse duşşak kesmeyi bir çeşit taklit büyüsü olarak tanımlamıştır (Boratav 1984: 119).

Dut Dede Çok ağlayan ve geceleri uyumayan çocuklar aileyi bekleyen bir felaketin habercisi olarak görüldüğünden Dut Dede adlı yatır’a götürülüp buradaki taşa bağlanarak bir süre bekletilirdi (Çorum)

Düello Bir anlaşmazlık ya da hakaret neticesinde ortaya çıkan onur meselesini çözümlemek amacıyla tanıklar huzurunda gerçekleştirilen önceden planlanmış dövüşün adıdır. Tacitus, Germania adlı eserinde Germenlerin aralarındaki sorunları teke tek kılıçla dövüşerek çözdüğünü yazmış, Ortaçağ ve sonrasında tüm Avrupa’da yaygınlaşan düello 1566 yılında Fransa’da yasaklanmışsa da siyasi veya askeri geleneğin bir parçası olarak neredeyse günümüze dek varlığını sürdürmeyi başarmıştır.

Düğün Evlenme dolayısıyla yapılan müzik ve yemekli törenin adıdır. Türkçe düğüm kelimesiyle düğ ‘bağlamak’ kökünden geliyor olmalıdır. Dede Korkut Kitabı’nda geçen toy düğün teriminde evlilik töreninin söz konusu olmadığı yemekli eğlenceler tanımlanmaktadır.

Yöreden yöreye değişiklikler göstermekle birlikte Anadolu’da geleneksel evlenme töreni şu sırayla yapılmaktadır (Boratav,1984: 172)

  1. Düğün öncesi
  2. Kız isteme (Görücülük, dünürcülük)
  3. Söz kesimi, şerbet, nişan
  4. Düğün okuntusu
  5. Çeyizin gidip sergilenmesi
  6. Gelin hamamı
  7. Düğün
  8. Kına geceleri (oğlan ve kız kınaları)
  9. Gelin göçürme
  10. Nikâh
  11. Gerdek
  12. Gerdek ertesi (duvak-paça)
  13. Düğün sonrası uygulanan gelenekler

Düğün Bayrağı Anadolu’da cuma günü öğle namazından çıkanların güvey evine astıkları bir sopanın ucuna bağlanmış bayrağın adıdır. Maniler eşliğinde ve köyün her tarafından görünecek şekilde bir sopanın ucuna bağlanan (genellikle Türk bayrağı) bayrak asılırken horoz kurban edilir. Güveyin bağlanmasını önlemek amacıyla kilitlenmiş bir kilit takılır ve gerdeğe dek kitli tutulur. Bayrağı diken ve kişiye bayraktar adı verilmekte olup bazı bölgelerde güvey evinin yanı sıra sağdıç evine de bayrak asılmaktadır.

Düğün Büyüğü Gelin alayının öncülüğünü yapan güvey tarafının önde gelenlerinden birisinin adıdır (Van)

Düğün Cemaati Düğüne çağrılan konuklara verilen isim olup çağrı çörek ve şeker ikramıyla gerçekleştirilir (Trabzon)

Düğün Ciridi Atlı ya da atsız oynanan bir cirit çeşidi olup, seğmen kıyafetleri giyen köy delikanlıları gelini baba evinden aldıktan sonra köy meydanında oynanılır (Ankara)

Düğün Odunu Köy gençlerinin düğün sırasında yakılacak odunları toplamak amacıyla dağa çıkması geleneğinin adı olup, dönüşlerinde törenle karşılanıp etli pilavla ödüllendirilirler (Konya)

Düğün Tatlısı Düğünden bir hafta sonra kız evinin gelinle damadı tatlı yemeğe davet etmesi geleneğinin adıdır (Tekirdağ)

Düğün Tıraşı, Damat Tıraşı Düğün günü damadın köy meydanı gibi açıklık bir alanda davul zurna eşliğinde tıraş olması geleneğinin adı olup berberin bahşişini sağdıçlar öder.

Düğün Unu Düğünden iki gün önce kız evine gönderilen bir çuval unun adı olup, gelinin kıyafetlerinden birisi bu un çuvalının üzerine konularak düğünün başladığı duyurulur (Urfa)

Düğüncü Kadın Düğün çağrısını ve düğün yemeğinin hazırlanmasını üstlenen genellikle akrabadan kadınların adıdır (Zonguldak)

Düğür Gitmek Gelin adayının evine giderek istenmesinin adıdır. Kız evi önceden isteme konusunda bilgilendirildiğinden hazırlıklıdır (Burdur)

Dük Ortaçağ Avrupa’sında kral ve prenslerin altındaki soylulara verilen unvan olup kadınlar için düşes karşılığı kullanılırdı.

< Latince dux ‘önder, büyük bir birliğin ya da bir bölgenin komutanı’

Dümbelek Ağzına deri geçirilmiş, çanak formundaki gövdesi bakır veya pişmiş topraktan yapılan darbukaya benzeyen bir vurmalı çalgının adıdır.

Dümbüllü, İsmail MS 1897-1973. Türk ortaoyunu ve tuluat geleneğinin en önemli oyuncularından birisinin adı olup Karagöz Hüseyin ve Kel Hasan’ın yanında yetişmiştir.

Dünür Gezme Evlenme zamanı gelen kızların annesi ve kadın akrabalarının kızlarına uygun buldukları damat adayının evine tanışma bahanesiyle gitmeleri adetinin adı olup, bir kaç kez tekrarlandıktan sonra söz kesimine gidilir.

 

Sivas’ta evlenme gelenekleri
 

Dünür gezmeye ait en ilgi çekici örnekleri yaşlı kadınlarımız yaşamışlar, hem yüzü, hem huyu güzel aramışlar fakat “yüzü güzele doyulur, huyu güzele doyulmaz” demişlerdir. Bu durumu en iyi belirten, seksen beş yaşındaki Sivaslı bir hanımın şu sözlerini aşağıya alıyorum:

“Oğluma çok dünür gezdim, dolaşmadığım mahalle kalmadı, gelinim çok güzel diye çok aradım, işte o günlerdi, efendi beraber bir mağazada alış veriş yaparken gözüme ilişen ve hiç görmediğim bazı şeylerin ne olduğunu sordum. Bunlar güzellik için dediler. O zaman efendiye ‘güzellik çarşıda satılıyormuş’ aradığım kızın huyu güzel olmalı, demiştim.

Dünürcü kadınlar fazla oturmayıp kalkarlar, isterlerse su verilir. İnanca göre ilk gelene ikramda bulunmak kızın kısmetini kapatırmış. Eğer bu iş olacaksa ‘kızın evinden bir tuğla çıkar, oğlan evi duvarına gidermiş’ ve ‘bunu kimse görmezmiş’… Akşam, oğlanın anası durumu kocasına anlatır, beğendiğini söyler. Kadınlar evlendirme kararında genellikle etkin olurlar. Kocalarını razı ederler… Evlilik için eğer yakın çevrede bilinen, tanınan veya akraba bir kız düşünüldü ise doğrudan istemeye gidilir, bazen de önceden, aracılarla ‘ağızları aranabilir’,’akrabadan alış veriş yapılmaması’ istenir.

Oğlan tarafı kızı ve ailesini gördükten başka ‘kimlerden olduklarını, huylarını araştırır, soruşturur. Evlenecek kişiyi kesmek yani kusurunu söylemek, çok günah sayılır.” (Üçer, 1979: 13)

 

 

Dünürcü, Dünürcüler, Görücüler Kız istemeye giden erkek tarafına verilen isimdir. Dünürcülük/görücülük görevini oğlan anası ile yakın akrabalardan oluşan bir grup üstlenir ve oğlana uygun düşecek kız evlerini tek tek dolaşarak aday kızları huy, güzellik ve geleneklere bağlılık gibi kriterlere göre değerlendirirler. Ardından ailelerin durumu soruşturulup, bir karara varıldıktan sonra kız tarafına niyet açılarak onlara da düşünme süresi verilmekte, mutabakat sağlanması durumunda dünürcülerin görevi sona ermektedir.

Dürt Dede Evlenmek isteyen kızların türbesine gidilip bir değnek soktukları bir yatırın adıdır. Kız evlenene dek değnek türbede kalacaktır (Bursa)

Dürü Gönderme Kız akrabalarının aldığı armağan, giysi ve yüzüğe dürü adı verilip, nişan töreninin ertesi günü güvey evine gönderilir.

Dürüm Yufka ekmeği arasına peynir, haşlanmış yumurta, pişmiş et veya haşlanmış patates konulup, katlanılıp yenilen yemeğin adıdır (Malatya)

Düz Bar Doğu Anadolu bölgesinde davul, zurna, mey eşliğiyle kadın erkek oynanan bir bar çeşididir.

Düz Hava Ordu yöresinde kadınlı erkekli oynanan bir horon çeşididir.

Düz Horon Doğu Karadeniz yöresinde, her yörede farklı ezgi ve figürlerle halka ya da sıra formunda kemençe, kaval, davul zurna, tulum hatta akordeon eşliğinde oynanan çok sayıda horonun genel adıdır. Artvin yöresinde durgun Çoruh ya da Nazlı Çoruh adlarıyla da bilinmektedir.

Düzgün Baba, Düzgün Bava, Aspare, Aspare Kimeti, Şah Haydar Kış mevsiminde bile dokunduğu meşe ağaçlarını yeşillendirerek otlattığı sürülerini besleyen bir ermişin adı olup, Tunceli’nin Nazimiye ilçesi, Bostanlı köyüne bağlı Zeve mezrasında yaşamış olduğuna inanılmaktadır.

Dvorovoi, Dvorovi Evin avlusunda (Slavca dvor ‘avlu’) bulunan ruhların adı olup, evin kadınını baştan çıkardıklarına ve ev içindeki koruyucu ruhlar olan domovoilerin emrinde olduklarına inanılmaktadır.

Dvende Filipin masallarında insanlara karşı yardımsever ve arkadaşça davranan küçük ruhların adı olup ev içinde yaşayan gürültücü varlıklardır. Bununla birlikte insanlara kızdıklarında küçük taşlar fırlatabilir, hastalık hatta ölüme sebebiyet verebilirler.

Dyeduska Vodyanoy Rus masallarında bahsi geçen nehir ve göllerde yaşayan, kel kafalı, göbekli, yuvarlak yanaklı, yeşil kıyafetler giyen bir su ruhunun adıdır. Suda boğulan ya da mirastan mahrum edilen kızlarla evlenerek onlardan çocuk sahibi olur.

Dziwozony Polonya masallarında bahsi geçen uzun boylu atletik yapılı kadın ırkının adıdır. Ormanda yaşayan bu vahşi kadınlar yalnız insanların üzerine saldırırlar, genç erkekleri sevgilileri olmaya zorlarlar. İnsanların güzel çocuklarını çalıp yerine ‘changeling’ adlı çirkin bebekleri bırakırlar. Joseph Campbell’in The Hero With a Thousand Faces adlı kitabında Dziwozonyler Rus folkloruna ait olarak gösterilmiştir.

Folklor Sözlüğü diğer bölümler

AA-AK,  AL -AS, AS, AZ, BA -BAŞ, BAT-BLU, BO-BY, C, Ç, DA

Kaynak

Özhan Öztürk. Folklor ve Mitoloji Sözlüğü. Phoenix Yayınları. Ankara, 2009