Halkbilim

Halkbilim Sözlüğü, Folklor Sözlüğü AL – AS

Aşağıdaki  Halkbilim Sözlüğü, Folklor Sözlüğü adlı kısa çalışmada efsane, hikaye, gelenek, şarkı, bilmece, söz düzeni hatta yıldızlara ait inanma ve büyüleri bile kapsayan kültür ögeleri maddeleştirilmiş olup, aşağıda A harfinin (AL-AS) arasında yer alan maddeler verilmiştir.

Al 1. İran halklarının inanışında yarı insan yarı canavar, ateş gözlü, demirden yaban domuzu dişlerine, pirinçten pençelere gür kabarık saçlı tarif edilen korkunç bir yaratığın adıdır. Bataklıklarda yaşayan Al, bebek etini sevdiği için yeni doğum yapmış hamile kadınların korkulu rüyasıdır.

Afgan folklorunda Al, ölü insan etiyle beslenen dağınık saçlı, uzun tırnaklı genç bir kadının adıdır.

Ermeni masallarında Elk adıyla da bilinen yaratık hamile kadınlara saldırarak ciğerlerini söküp, bebeklerini çalan bir ruhun adıdır. Yarı hayvan-yarı insan olarak tasvir edilen yaratığın gür saçlı, korkunç bakışlı, domuzlar gibi (demirden) kanca dişli ve bakır tırnaklı olduğuna dahası yanında bir makas taşıdığına inanılmaktadır.

Türkmen ve Orta Asya Türkleri’nin folklorunda Albastı, Alkızı, karakura, tavara, halanası adlarıyla bilinen yaratığın adlarından birisidir.

Bkz. Albastı,  Al karısı

Al Bastı, Al Basması Anadolu’da hamile ve loğusa kadınları yalnız yakaladığında üstüne çöküp nefeslerini kesen, ciğerini çıkarıp yanında götürerek daha sonra yıkayıp yemek isteyen görünmez Al adlı yaratığın sebep olduğu durumun adıdır. Al’ın bastığı hamile kadın üzerindeki ağırlığın etkisiyle nefes alamaz ve konuşamaz.

Al basmasını engellemek için:

  • Hamile/lohusa kadının odasında bıçak ve Kur’ân bulundurulur (Anadolu)
  • Lohusaya kırmızı renkli kıyafet giydirilmez, çevresine kalın ipler gerilir, kapı önğne bir kır at bağlanır, kadının saçları ağzına sokulur (Artvin)

Terminoloji: Albastı (Tatar, Türkmen), Al (Tuvan), Albıs (Tuvan), Alaslı (Nogay, Kumık, Karakalpak), Alvasti (Uygur), Albarstı (Kırgız), Olbastı (Özbek)

Al Elma, Şeve Kırma Doğu Andolu bölgesinde 10/8’lik özgün türküsü eşliğinde yan yana oturmalarına karşın kol kola girmiş kadınlar tarafından oynanan bir halk oyununun adıdır.

“Al elmayı daldan al

Daldan alma benden al

Duydum gelin oliysin

Dur ben ölem ondan al

Uy henom, henom, henom (hanım)

Eller kınalı henom

Gözler sürmeli henom”

Al karısı, Albastı, Albız, Almıs Dere kenarlarında ve kayalık dağlarda yaşayan, ayakları geriye dönük, dağınık saçlı bir çeşit peri kızı veya cadı varyasyonudur. Hamile kadınları yalnız yakaladığında onların ciğerini yediğinden hamilelerin odasına bıçak ve Kur’ân konulur. İnanışa göre Al karısının en sevdiği işlerden birisi olan ahırdaki atların kuyruğunu örerken yakalamak ve yakasına bir iğne saplayarak esir ederek ev işlerini yaptırmak mümkündür. Türk mitolojisinde Al karısı su kökenli bir varlık olup sudan gelip, insanlarla işini bitirdiğinde tekrar suya dönmektedir. Eteğine iğne batırıldığında kendiğilinden suya dönüşeceğine inanılan Al karısı yakalanıp esir edilmesinin ardından serbest bırakılırsa mensup olduğu cemaat tarafından üzerine insan kokusu sindiği için öldürülmektedir. Bu durum dere suyunun kırmızı renge dönüşmesinden anlaşılmaktadır.

Alaca Kırmızı zemin üzerine pamuklu veya ipekli kumaşın adı olup, Anadolu’da başta Erzincan ve Tire olmak üzere el tezgâhlarında dokunmaktaydı.

Alaca Bar Doğu Anadolu bölgesinde, oyun sahasının büyüklüğüne göre sayısı değişebilen erkek ve kadınlarca oynanan bir bar çeşidinin adıdır.

Alafranga Samsun yöresinde kızlı erkekli düz sıra halinde oynanan bir halk dansının adıdır. Düz bir çizgi üzerinde, eller aşağıda tutularak sağ ayakla başlanılarak dört adım atılır sonra yine dört kez sol ayak üzerinde sekilirken sağ ayak yere vurulup yukarı kaldırılarak başlangıç noktasına varılır.

Alake Bazı Afrika kabilelerinde saklaması için kafası ve yemesi için etinin bir kısmı halefine devredilen eski krala verilen isimdir.

yüzyılda Meksika’dan bağımsızlığını kazanma mücadelesi verdiği sırada içlerinde efsanevi Davy Crockett’in de bulunduğu 200 Texaslının savaşırken öldüğü, Amerikan vatanseverliği açısından sembolik öneme sahip kalenin adıdır.

Alan Filipin masallarında bahsi geçn yarı insan yarı kuş formunda, ormanda yaşayan zararlı bir yaratığın adıdır. Ayaklarında el parmağı, ellerinde ayak parmağı olan bu yaratıklar bazı efsanelerde kaybolmuş insan yavrularını (masal kahramanlarını) besleyip büyüten sevecen ebeveynler olarak geçmektedir.

Alan Havası Bozcaada’da davul-zurna veya keman, tef ve klarnet eşliğinde oynanan bir erkek oyununun adıdır.

Alan Kova Tüm Moğol kabilelerinin dolayısıyla Cengiz Han soyunun efsanevi anasının adıdır. Gökyüzünden ışık olarak gelip yeryüzünde kurt (veya aslan) formuna bürünen bir tanrıdan hamile kalarak olağanüstü güç ve yeteneklere sahip üç oğul doğurmuştur. Alangu varyantında bu çocuklar üçüz olup adları ‘Bugun Katgın, Bugu Salcı ve Buduncir’dir (Danık, 2006: 143).

Alana Oyunu Bursa ilinin Gürükle köyünde düğün ve bayramlarda iki kişi tarafından oynanan bir kadın oyunudur.

Alasnam Binbir Gece Masalları’nda sekiz değerli heykelin sahibi olup, yeryüzünün en güzel kadını olan karısını dokuzuncu heykel olarak bir kaide üzerine yerleştirmiş, bir kişi olup kadınların sadakatini kendisine bildiren sihirli bir aynaya da sahiptir.

Alaturbi Samsun’dan Rize Pazar’a kadar uzanan sahil şeridinde Mayıs Yedisi, Sürmene Mahno’da Litropi olarak bilinen ve her yıl 20 Mayıs günü kutlanılan deniz bayramının Akçaabat ve Beşikdüzü civarında daha geç bir tarihte (29 Haziran, 6 Temmuz) kutlanan bir varyasyonu olmalıdır. Çoluk çocuk herkes hatta sığırlar bile deniz suyuna sokularak kötülüklerden arınma işlemi gerçekleştirilir, denizde toplu gezintilere çıkılır, topluca yemek yenilip türkülü, danslı eğlenceler düzenlenilir.

Alaybeyi Davul-zurna eşliğinde oynanan bir erkek oyununun adıdır (Edirne).

Alaydan Alaydan Bartın yöresinde kız ve erkeklerin karşılıklı beşerlik gruplar halinde özgün tekerlemeleri eşliğinde oynadığı bir çocuk oyununun adıdır.

Alaylar oyunu Hıdrellez günü tef ve darbuka eşliğinde iki kafileye ayrılmış kadınlar tarafından oynanan türkülü bir halk oyununun adıdır (Sinop).

“Alaylar alaylar top alaylar

Ne istiyorsun, ne istiyorsun bizim alaylar

İçinde bir güzel var onu isteriz

O güzelin adı nedir bize bildirin

O güzelin adı… kadındır

Orludur, usludur, yalnız veremem

Eşimle, dostumla varır alırım”

Bu oyunun benzerleri Anadolu ve Rumeli’de çeşitli bölgelerde oynanıldığından hangisinin orijinal olduğunu tespit etmek güçtür.

Alazlama Başkurt ve Oğuz Türkleri’nin inanışında (şamanist) kırmızı bir bez parçasının yakılarak, “alaz, alaz” diye bağırarak hasta kişinin başının çevresinde dolaştırılmasıyla gerçekleştirilen tedavi yöntemidir.

Albıs Orta Asya’da yaşayan Türk halklarının inançlarında rastlanan hileci, şeytan karakterli bir varlığın adıdır.

< Yakutça albın, Moğolca albin olarak bilinir

Albıs Ham Albıstar adlı hastalığı tedavi edebilen şamanların adıdır.

Albıstar Altay ve Tuvan Türklerinin inanışında Albıs adlı ruhun insan bedenine girmesiyle ortaya çıkan akıl hastalığının adı olup erkeklerde 20-25 kadınlarda 13-18 yaşları arasında görülür ve sadece Albıs Ham adlı şamanlar tarafından tedavi edilirdi.

Aldım Param Erzurum yöresinde oynanan bir bar çeşidinin adıdır.

Alebrijeler Meksika’da Oaksaca bölgesi halkının inanışında genellikle kaplumbağa veya ejderha benzeri yaratıkların adı olup hastalık getirdiklerine inanılmaktadır. Geleneksel bir el sanatı olarak Alebrijes’lerin ahşap oyma figürleri de aynı isimle tanımlanmaktadır.

Alekpong Peru halkının atalarının ruhları ile ilişkilendirip tapındıkları kutsal taşların adıdır.

Alele Kuzey Pasifik Okyanusu’nda bulunan Marshall adalarında genellikle kabile şeflerinin değerli eşya ve yiyecekleri koymak için kullandığı özel bir sepet tipidir.

Âlemin yattığı vakit Azeri halkının inanışında kışın sonlanıp yaz mevsiminin başladığına işaret eden zaman diliminin adıdır.

Aleyler Buleyler Muğla ili Reşadiye bölgesinde 8-10 genç kızın çalgı eşliği olmaksızın halka formunda oynadığı bir sözlü oyunun adıdır.

Alın Çatkısı Osmanlı döneminde kadınların kullandığı üzeri ipekli, sırma işlemeli bir çeşit saç bağının adı olup, geysûbend olarak da bilinmekteydi.

Ali Baba Horasani Arnavut Fuşe Kruja tekkesinde gömülü Bektaşi dervişinin adı olup efsaneye göre Horasan’dan gelmiş ve 1562 yılında vefat etmiştir.

Ali Fattik Erzurum yöresinde oynanan bir seyirlik oyunun adı olup, Anadolu’da oynanan diğer deva, ayı ve karakoncolos oyunlarıyla benzerlikler göstermektedir. Oyuncu kadrosu deve (bir sopanın ucuna geçirilmiş at başını tutan üstleri örtülerle kamufle edilmiş iki kişi), deveci, eşkıya (başında içi otla doldurulmuş post geçirilmiş, yüzü unla beyaza boyanmıştır), gelin (kadın kılığına girmiş bir erkek), kâtip (kamburlaştırılmış), ayı (gövdesi, başı ve bacakları postlarla kaplanmış bir erkek) ve ayıcıdan oluşmaktadır. Eşkıya’nın devecinin karısına göz koyup adamı öldürmesi, devecinin dirilmesi, davul zurna eşliğinde bar oynama, ayının açlıktan ölmesi hamur yedirilince dirilmesi, köy evlerinin tek tek ziyaret edilerek yiyecek toplanması ve hep birlikte yenilmesi aşamalarından oluşmaktadır.

Ali Gölü Trabzon’un Maçka ilçesinde Pazarçiftlik ile Örenler yaylası üzerindeki kayalıkta bulunan bir gölün adıdır. İnanışa göre bu Hz. Ali yöre halkına korku salan bir ejderhayı öldürerek gölün dibine bağlamıştır. Ejderha ölüdren dini lider motifi biraz St. George etkisi taşıyor olabilir.

Ali Günü Müslüman Arnavutlar tarafından her yıl 2 Ağustos sabahı kutlanılan yaz festivalinin adı olup, Ortodoks Hıristiyanlar tarafından aynı gün öğleden sonra St. Elias adına kutlanmaktadır.

Ali İzzet Özkan 1900 yılında Sivas ili, Şarkışla ilçesi, Höyük köyünde doğmuş bir halk ozanının adıdır.

Ali Kayası Kahramanmaraş ilçe merkezinden 20 km uzaklıkta bulunan oyuk bir kayanın adı olup üzerindeki küçük oyuklar Hz. Ali’nin atının toynaklarına mal edilmektedir.

Ali Kırbıyık 1874 yılında Kayseri ili, Tomarza ilçesi Bostanlık köyünde doğmuş, medrese eğitimi görmesine karşın çiftçilikle uğraşmış, 1937 yılında vefat edene dek pek çok semaî yazmış bir halk şairinin adıdır.

Ali Kırbıyık 1874 yılında Kayseri ili, Tomarza ilçesi Bostanlık köyünde doğmuş, medrese eğitimi görmesine karşın çiftçilikle uğraşmış, 1937 yılında vefat edene dek pek çok semaî yazmış bir halk şairinin adıdır.

Aljan Kuzey Nijerya ve güneydoğu Nijer’de yaşayan Hausa halkının cinlere verdiği isimdir.

Alkonost Rus masal ve efsanelerinde bahsi geçen insan yüzüne sahip bir cennet kuşunun adıdır. Alkonost deniz kenarına yumurtlar ve yumurtalarını suya koyar. Sakin denizde 6-7 kaldıktan sonra yumurtadan çıkan civcivler fırtına varlıklarına dönüşürler. Oldukça güzel bir sese sahip olan Alkonost kelimesi Yunan yarı tanrısı Alkyone ile ilgili olmalıdır. Bkz. Sirin

Allantide İngiltere’nin güneybatısında yaşayan Kelt kökenli Korn halkının 31 Ekim’de kutladıkları geleneksel bir festivalin adıdır.

Allerleirauh Grimm Kardeşler tarafından kaydedilen bir masalın adı olup 1815 baskısının 65. masalıdır.

Allılar Çankaya yöresinde kadın ve erkeklerin ayrı meclislerde oynadığı bir halk oyununun adıdır.

Almas, Almıs Kötü ruhlu bir iblisin adı olup, çeşitli Türk-Moğol halklara arasında bazen öteki dünyanın efendisi Erliğin hizmetkârı bazen de Alkarısı olarak tasvir edilen değişkenlik arzetmektedir.

Moğol mitolojisinde ise Pamir Dağları ve güney Moğolistan’da Altay Dağları’nda yaşayan elleri ve yüzü dışında tüm vücudu kıllarla kaplı insan benzeyen bir yaratığın adıdır.

İlk olarak (MS 1420) Bavyeralı seyyah Hans Schiltberger Tien Shan dağlarından Moğollara esir düştüğünde dağlarda yaşayan tüm vücudu kıllarla kaplı vahşi insanlardan bahset-miştir. İngiliz antropolog Myra Shackley, çocuk doktoru İvan İvlov’un belgelerinde 1963 yılında bir Almas ailesiyle karşılaştığını Moğol çocuklar ile çocuk Almasların birbirinden korkmadığını açıklamıştır.

Bkz. Albastı

Almeh Arapların dans edip şarkı söylemeyi meslek haline getirmiş, güzel şiir okuma becerisine sahip kadınlara verdiği isimdir. İbranice al-meh ‘bakire’ kelimesiyle ilişkili olup, Arapçaya alemah ‘bilgili kadın’ anlamıyla geçmiştir.

Alnaskhar 1001 Gece Masalları’nda zengin olmak isteyen berberin sınır tanımayan hırsından bıkan kardeşinin adıdır.

Alp Karabasan olarak da bilinen, insanlara geceleri musallat olan bir iblisin Almanya’daki adı olup, kurbanlarını genellikle kadınlardan seçmektedir. Bir çeşit vampir olup insanların meme uçlarından kan emmekte ve gece kâbuslar görmelerine sebep olmaktadır.

Alp borusu, Alphorn, Alpenhorn İsviçre dağ köylülerinin çaldığı ağız kısmı kupa gövdesi uzun ahşap bir boru formundaki geleneksel enstrümanın adıdır. En tanınmış geleneksel melodi, Fransız kantonunda ‘Ranz des Vaches’ adıyla bilinen ve ineklerden süt alınıp peynir yapma zamanını anlatan ezgi olup Rossini tarafından ‘William Tell’ operasında kullanılmıştır.

Alpaka Güney Amerika’da devegillerden alpaka adlı hayvanın yünlerini pamuk ve ipekle karıştırarak elde edilen kumaşın adıdır.

Alrune, Alruna Alman halkının inanışında 30 cm boyunda, evin dolaplarında yaşayan evin koruyucu ruhudur. Ev halkı tarafından süt ve bisküitle ödüllendirilmektedir.

Altın Beşik Trabzon Sümela manastırında bulunduğuna inanılan sihirli bir beşiğin adı olup yeni evli kadınlar hamile kalıp kalamayacaklarını anlamak amacıyla manastırı ziyaret eder, beşiğin yanına gittiklerinde beşiğin sallanmasını hamile kalacaklarına yorarlardı.

Altın Kalbur Bitlis’in Zeydan mahallesinde bulunan bir su kaynağının adı olup oluşumu bir efsaneye dayanmaktadır. Koyunlarının yağı ve sütüyle geçinen yaşlı bir kadının uzak bir dereden getirdiği suyla hamur yoğururken etrafta su kaynağı olmadığı için koyunlarının suya imrenerek baktığını görünce içi burkulmuş ve Tanrıya ‘Şu koyunların ateşini söndürüversen, yaşlı nineyi düşünüp şu un kalburunu da altına döndürsen’ diye seslenmiştir. Dileği kabul olup karşı yamaçtan buz gibi su fışkırmaya başlayıp, önündeki un kalburu da altına dönüşünce kadın bu sefer ‘keşke taşın, toprağın da altına dönüşmesini isteseydim’ diye dövünmeye başlamıştır. Bunun üzerine kalburu, teknesi ve koyunları taşa dönüşmüşlerdir (Yurt, 1429: Bitlis).

Altıparmak Alaca kumaşın bir türü olup, kırmızı zemin üzerine sarı, siyah, beyaz, mavi, yeşil ve mor altı çubuktan oluşmaktadır

Am, Phi Am Tayland halkının inanışında gece uyuyan insanların gösüne çıkarak nefes almalarına engel olan bir hayalet adıdır.

< Tayca phi ‘hayalet’

Amadan İrlanda halkının inanışında dokunulunca insanları felç eden perilerin adıdır. Gece ay ışığında yürüyen insanlar (özellikle Haziran ayında) için büyük tehlike arz etmektedir.

Amani Oyunu Safranbolu yöresinde özgün türküsü eşliğinde oynanan bir çengi oyununun adıdır.

‘(Amani) Evlerine evlerine yol gider (Aman aman oy aman of)

Nazlı yarı aramağa kol gider (Aman aman)

Gadunum gozelim

Ben yârimle gezerim

Gozelleri sezerim…’

Âmin alayı Osmanlı döneminde okula başlama yaşı gelen çocukların, süslü kıyafetler giydirilerek, boyunlarında hamayil ve cüz kesesi asılarak, başlarına fes takılı vaziyette katıldıkları geleneksel törenin adıydı.

Çocuğun gideceği mektepteki öğrenciler başlarında bir kalfa ile çocuğun evine gider, ev kapısında bir hoca dua okuduktan sonra, tüm davetlilere yemek verilirdi. Yemekten sonra alay çocuğu alarak ilahiler okuyarak önce mahalleyi dolaşır ardından okula gidilip çocuğun hocasının elini öpmesi ve ilk elifba dersini alması sağlanırdı.

Ana Yolluğu Nişan günü kız anasına gönderilen hediyelik bir top kumaşın adıdır. Bir kutu şekerle birlikte gönderilen bu hediye ‘şeker örtüsü’ olarak da adlandırılmaktadır (Erzincan).

Analı Kız Van kalesi yakınlarında bulunan, Urartu krallarının adak kanlarının aktılması için yaptırdığı taş oluğun adı olup günümüzde bile adak yeri olarak kullanılmaktadır (Van).

Anamas Beyşehir Gölü civarında bulunan bir dağın adı olup, söylenceye göre bu dağda yakalanan bir eşkıyanın cellada, “beni asmayın, çocukken hırsızlık yapmama göz yuman ve doğru yoldan ayrılmama göz yuman anamı asın” demesine atfen ‘anamı asın’ kelimesinden türetilmiştir.

Anata kolefisi, Anata Kolotu Yedi ayrı evden tuz, un, yağ, yedi ayrı pınardan su toplandıktan sonra, yedi ayrı çitten toplanmış tahta parçaları vasıtasıyla pişirilerek, çok tuzlu bir çörek yapılır, bu tuzlu çöreği yiyen genç kızlar o gece rüyalarında evlenecekleri erkeği göreceklerine inanırlardı (Trabzon, Rize, Artvin)

Anavarza Ceyhan yakınlarında bulunan bir kalenin adı olup bir efsaneye göre bu kalede yaşayan kral, kızıyla evlenmek isteyen iki prens arasında seçim yapmadan kalesine akarsu getirene vereceğini bildirmiş, kızın evlenmek istemediği aday sağlam ve güzel bir kanal açıp kaleye en yakın dereden su taşıyarak evliliğe hak kazanmışsa da kız kendini kale burçlarından atarak intihar etmiştir.

Anavarza Kalesi Destanı*
 

Sana derler Anavarza kalası

Sana konup göçenlerin nic’oldu

Doğru söyle garip başın belası

Şahbaz atlı o kovanlar nic’oldu

 

Vahşi kuşlar ötüşüyor şu yüzde

Binaların harap olmuş hep düzde

Yedi arşın loğ taşını omuzda

Of demeden getirenler nic’oldu

 

Memnun musun seni gelip gezenden

Usanman mı bu yapıdan düzenden

Şah kızını almak için Kozan’dan

Taş üstünden su verenler nic’oldu

 

Yumuşların bir itfaiye buyuran

Yoksulunu fakirini doyuran

Kılıç vurup orta yerden ayıran

Nara atan aslanların nic’oldu

 

Der Mustafa’m yoktur sözün hilesi

Asırlardır dolmamıştır çilesi

Ayas, Payas, Misis, Tumlu kalesi

Beş kalaya hükmedenler nic’oldu

 

*Adanalı Kul Mustafa (Yener, 1989: 217)

Ancomah Trabzon ili, Of ilçesinin Baltacı Deresi mevkiinde, denizden tahminen 50 km içeride dağ eteğinde bulunan, ilk olarak Hasan Umur’un bahsettiği mitolojik bir mevkinin adıdır. Anlatıya göre, İstanbul Boğazı açılmadan evvel Ancomah mamur bir şehir iken, boğazın açılması üzerine suların çekilmesiyle denizle ilişkisi kesilince harap olmuştur.

Andersen, Hans Christian Danimarkalı ünlü masal yazarının adı olup ‘Çirkin Ördek yavrusu’ ve ‘karlar Kraliçesi’ adlı masallarıyla tüm dünyada tanınmıştır (1805-1875)

Angau Galler halkının inanışında ölümün kişileştirilmiş halidir.

Anhangá Amazon ormanlarında yaşayan tüm vahşi hayvanların koruyucu ruhu olduğuna inanılan bir iblisin adıdır. Geyik biçiminde ve ateş saçan gözleri vardır. Anhangá Portekizce ‘kötü ruh; erkek geyik’ anlamındadır.

Anjanalar, Las Anjanas, Onjanas Kuzey İspanya’da Cantabria bölgesi halkının inanışında yarı hayvan yarı insan küçük dişi perilerin adı olup, ağaçlık alanlarda ve dere kenarlarında yaşayan barışsever yaratıklardır.

Anka Kuşu, Zümrüd-ü Anka Kuşu, Hüma Kuşu, Simurg, Devlet Kuşu Bir fili bile havaya kaldırabilecek güç ve büyüklükte, güneşle özdeşleştirilecek güzellikte efsanevi bir kuşun adı olup Eski Mısır ve Yunan mitolojisindeki Phoenix’le benzerlik gösterir.

Anka kuşu 1700 yıllık bir ömrün ardından yeniden dirilmek için kendini ateşe atar ve yanarak ölür, ardından kendi küllerinden yeniden doğar. Arap efsanelerinde adı geçen Rok adlı dev kuş türüyle ortak kökten geliyor olmalıdır. Yüzü insana benzetilip, her hayvandan izler taşıyan yaratık erkek olup eşi yoktur. Masal kahramanlarını kanatları üzerinde taşıyan Anka kuşuna ait öykülere Mesnevi ve Şehname’de de rastlanmaktadır.

İbn Abbas
 

Peygamber bir gün bize, dünyanın ilk çağlarında Tanrı şahane güzellikte bir kuş yarattı ve bütün yetkinliklerle onu donattı. Erkeğiyle aynı görünümdeki dişisini de yaratıp bu çifte Anka adını koydu, dedi. Sonra İmran’ın oğlu Musa’ya söylenmiş şu sözleri ifşa etti:

“Eşsiz güzellikteki bir kuşa verdim, erkeğini ve dişisini yarattım. Beslensinler diye Yeruşalem’in yabani hayvanlarını onlara yem ettim. İsrail oğulları arasında sana sağladığım üstünlüğün kanıtı olsun diye seninle bu iki kuş arasında yakın ilişkiler kurulmasını istiyorum” (Alkan, 2005-s.101).

 

Anne, St. Anne Breton efsane ve masallarında St. Anne kocası tarafından kovulmuş bir düşestir. Jerussalem’e melekelerle birlikte gider ve Bakire Meryem’e oğlunu (Hz. İsa) getirir, ardından yurduna geri döner.

Anneberg Alman halkının inanışında madenlerde yaşayan bir ruhun adı olup, at formunda tasvir edilmektedir.

Anneki, Annensi Batı Hint adaları halkının inanışında dolandırıcı, hilebaz bir örümcek kahramanın adı olup, Afrika mitleriyle benzerlik göstermektedir.

Antikrystos Yüz yüze dans anlamına gelen Anadolu kökenli bir dans olup çiftler tarafından icra edilen karşılama’nın Yunanca adıdır. Bkz. Karşılama

Antillia, Septe Cidades, Sanbrandan, St Brendan Atlantik Okyanusu’nda İspanya’nın batısında bir hayalet adanın adıdır. Portekiz efsanelerinde MS 714 veya 734 yılında İspanya’nın Müslüman Araplar’ın istilasına uğradığı dönemde Porto başpiskoposu yanında 6 papaz ve kilise cemaatiyle birlikte burada bir şehir kurmuştur. İlk olarak 1424 tarihli haritalarda görülmektedir. Kristof Kolomb (1451-1506) Hindistan seyahatinde bu adada konaklamayı planlamıştır. Adanın haritalarda son görüldüğü 1587 tarihinden sonra sulara gömüldüğü sanılmaktadır.

Anting-anting Filipin efsanelerinde bahsi geçen büyülü bir tılsımın adıdır.

Apokria, Apukurya, Tatavla karnavalı İstanbul Rumları’nın mahalli takvimlerinde Apokria dedikleri zamana denk gelen (Şubat veya Mart) üç haftalık bir zaman diliminde gerçekleştirilen bir karnavalın adı olup, Tatavla (bugünkü Kurtuluş Caddesi) caddesinde kutlanılmaktaydı. Özellikle Pazartesi gününe denk getirilen Kathara Deftera günü eğlencenin doze doruğa ulaşmakta yüzlerine tanınmamak için çeşitli maskeler takıp, karnaval kıyafeti giyen topluluklar laternalar eşliğinde Dolapdere’den Akarca yokuşunu tırmanarak Tatavla’ya akın eder akşam vakti de Panorama, Ararat, Akropolis, Lemonia, Paris gazinolarında eğlenmeye giderlerdi.

Apokria, Roma döneminden kalma paganist bir adet olup başta Venedik olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinde gerçekleştirilen karnaval geleneğinin bir varyasyonudur.

‘Rumların Apukuryası üç hafta sürüyor. Birinci haftasında ‘Tirini’ yani peynirliyi, ikinci haftasında ‘Kreatini’ yani etliyi geçtikten sonra ‘İstiridye panayırı’ olunca perhize giriyorlar; kırk gün sonra büyük paskalya…

Bizlerin yüzlük veya maskareta, Rumların muçuna dedikleri bu kâğıttan nesnelerin çeşit çeşidi, renk rengi, boy boyu; inek, keçi, kuş yünleri: pamuk ipliğinden, ince telden örmeleri ve başka teferruat: İğreti saçlar, bıyıklar, sakallar, mukavva külâhlar, şapkalar, borular…

Büyük perhizden önceki Baklahorani günü gelince, İstanbul’un her köşesinden Rumlar, şarkılar, türküler söyleyerek Tatavla’da toplanır. Genç kız grupları şarkılar söylerken, Tatavla’nın delikanlıları, o zamanların çok sevilen müzik aleti laterna eşliğinde, sirto ve kasapiko gibi İstanbul Rumlarına has dans ve oyunlar sergilerler. Laternalardan, o zamanların moda şarkılarının neşeli nağmeleri işitilir:

Karoçeri Trava, na pame sta Tatavla

Posa Talira yirevis, ya na pas ke na mas feris

(Çek arabacı Tatavla’ya gidelim

Bizi oraya götürmek için kaç beşlik istersin?)’

(Sermet Muhtar Alus, Resimli tarih mecmuası Sayı 72 (1955); Çakır, 2003: 32-35)

Bkz. Maslenitsa

Appleseed, Johnny Appleseed Massachusetts’te doğup, nikah gününden itibaren tüm batıya (Ohio, Indiana, Minnesota, Iowa, Michigan) elma ağaçları diken bir kişinin adı olarak geçmektedir. Kahramanın gerçek adının John Chapman olduğu ve 1774-1820 yılları arasında yaşadığı bilinmektedir. Johnny Apleseed’in diktiği ağaçlardan oluşan meyve bahçeleri günümüzde bile kullanılmaktadır.

Apsak Koca Atların piri olarak kabul edilen bir evliyanın adı olup mezarının yeri belli değildir. Narlıdere Tahtacıları’nın atları hastalandığında Apsak Koca’ya çorba adamaktadırlar.

Ara Tiotio Polinezya adalarında kasırga (tornado) tanrısının adı olup, denizcilerin korkulu rüyasıdır.

Arakçin Külâh ve kavuğun terden kirlenmemesi için altına giyilen pamuklu bezden dikilmiş takkenin adıdır. Bkz. Arakiyye

Arakiyye Tiftikten yapılmış derviş külâhının adı olup, arakçinden farkı üzerine kavuk giyilmemesidir.

Arap Zonguldak kömür ocaklarında çalışan maden işçilerinin ocakta bulunduğuna ve madenin sahibi olduğuna inandıkları bir varlığın bir çeşit ev sahibinin, ‘iyi sıhhatte olsunlar’ın adıdır. Yeraltında çalışırken rastladığı maden işçilerine “bu ocak kimin?” sorusunu yöneltmekte “filanca şirketin” ve benzeri cevaplar alması durumunda işçiyi boğarak veya göçük yaratıp ezerek öldürmektedir. “Ocak senin” cevabını alırsa öldürmek bir yana işçiye daha çok kömür çıkarması için yardım edermiş (Boratav 1984: 69).

Arap Kızı Masal kahramanlarının bazen peri kızı yerine evlendikleri genç kız karakteridir.

Arap Oyunu Düğünlerde erkek oyunculardan birisinin yüzünü siyaha dil ve dudaklarını kırmızıya boyaması, gözlerinin çevresine un sürüp kendisini Arap’a benzetmesinin ardından elinde tef eşliğinde şarkılar söyleyerek dans etmesiyle gerçekleştirilen, kizir, zenne, çocuk, zağar, efeler, zenneler, kadı, imam, göde gibi karakterlerin de yer aldığı seyirlik bir köy oyunun adıdır.

Arap oyunu türkülerinden birisi:

“Ya Araboğlu Araboğlu

Git Şam’a doğru Şam’a doğru

Damdan düştü bir kedi

Pişmiş tavuğu yedi

Arabı da şak şak, arabı da şak şak

Ya araboğlu kırkında

Taşakları sırtında

Ya Hacı Mahmut evlendi

Evlendi de halt etti

Arabıda fış fış fış”

Avrupa’da pek çok seyirlik oyunda yüzünü siyaha boyamış Arap Morisko olarak adlandırılmakta, ateşten kaynağını alan cinlerle özdeşleştirilmekte ve bolluk getireceğine inanılmaktaydı. Anadolu dahil pek çok bölgede yüze sürülecek isin kaynağı olan baca kültü bollukla özdeşleştirilmiştir. Dolayısıyla yılın belli dönemlerinde evlerin bacalarından sepet sarkıtıp yiyecek isteme ya da Noel babanın bacadan ev halkına hediye dağıtması adetleri aynı inançla ilgilidir.

Arapsaçı Bir daire oluşturacak şekilde oturan üç ya da daha çok oyuncunun bir yün yumağını bir ucunu ellerinde tutmak suretiye birbirlerine fırlatmalarıyla oynanan bir çocuk oyununun adıdır.

Arba, Arva, Arbav, Arbış, Arbağ Kırgız ve Kazak Türklerinde çoğunlukla şamanlar tarafından gerçekleştirilen büyü ve efsunlara verilen isimdir.

Arçin Kaput bezinden dikilmiş takke biçiminde, çevresi boncuk işlemeli geleneksel erkek başlığının adıdır (Sinop)

Ardagh Kadehi MS 8. yüzyılın ilk yarısında yapıldığı sanılan, erken dönem Hıristiyan sanatının izlerini taşıyan altın, tunç ve mine işlemeli, iki kulplu gümüş bir kadehin adı olup, 1878 yılında bir tarlada bulunmuş, bugün Dublin’de İrlanda Ulusal Müzesi’nde korunmaktadır.

Areoi Fransız Polinezyası’nda yer alan Tuamotu takımadaları halkının inanışında ilk olarak Ora Tetefa ve Uru Tetefa adlı kardeş tanrılar tarafından tertiplenen dini içerikli bir savaşçı geleneğinin adıdır.

Argiduna Bask halının inanışında geceleyin ışıldayarak ortaya çıkan bir cindir.

Arka Oyunu Samsun ili merkez ilçede 4-10 erkek tarafından davul zurna eşliğinde daha çok düğünlerde oynanan bir halk oyununun adıdır.

Arkan Bir Ukrayna halk dansının adı olup, bir kamp ateşi etrafında oynanılmaktadır.

Arkan Sonney Man Adası halkının inanışında kırmızı kulaklı domuz formunda bir perinin adı olup, şekil değiştirememekle birlikte boyutlarını büyütüp küçültebilmektedir. Arkan Sonney’i görmek ve yakalamanın şans getireceğine inanılmaktadır.

Arkuetu Kuzey İspanya’da Cantabria bölgesi halkının inanışında beyaz elbiseler giymiş, uzun kırmızı saçlı yaşlı bir adam görümünde bir yaratıktır. Kumarbazlar ve ahlaksızları cezalandıran bu yaşlı adam ve yavaşça yürüyerek amaçsızca dolaşırdı. Eğer tüm mal varlığını kaybeden bir kumarbaz pişman olup dağa sığınırsa onu ziyaret eder hayatını yeniden kurabilmesi biraz altın verirdi. Kumarbaz aldığı parayı tekrar kumarda kaybederse Arkuetu onu köy köy dolaştırarak dilendirirdi.

Arkuşta Bitlis yöresinde geçmişte özgün türküsü eşliğinde oynanan bir halk oyununun adıdır. Türkü sözleri içerisinde ‘Zeybek avradın olmuş’ dizesinde zeybek kelimesinin geçmesi yöre bakımından bakıldığında hayli ilginçtir.

Arlecchino 16. yüzyıl İtalyan tiyatrosunun temel karakterlerinden birisi olup, evin hazırcevap, parasız ve beyin kızına aşık uşağıdır. Fransız kültürüne Arlequin, İngilizceye ise Harlequin adıyla adapte olmuştur.

Arpazlı En erken ve bol miktarda arpa harman eden ilk köylüsünün tertip ettiği yemekli kır eğlencelerinde maharetli erkeklerce oynanan bir halk oyununun adıdır.

Arret Haiti’de nazardan korunmak amacıyla takılan bir tılsım olup özellikle kötü şans getiren ruhları uzak tutmaktadır.

Aslan Baba Hz. Muhammed’in arkadaşlarından birisi ve Ahmet Yesevi’yi yetiştiren 4 asırdan çok yaşadığına inanılan bir ermişin adıdır.

Artça Düğünden iki gün sonra kız evinden erkek evine yemek gönderilmesi ya da gelinle güveyin yemeğe çağrılması adetinin adıdır (Muğla).

Artırma Horonu Trabzon’un Sürmene ilçesinde kemençe veya davul eşliğinde halka formunda oynanan geleneksel bir horonun adıdır.

Arzbâr, Arazbâr, Razbâr Ortaoyununda giriş bölümünün ardından oynanan muhaverenin başlangıcının adı olup Kavuklu’nun Pişekar’la tanışmalarını ve seyirciye kendilerini tanıtmalarını içermektedir.

Arzı Adını bir kadının alan oyun, köçek oynatılan erkek toplantılarında oynanan sözlü bir halk oyunudur (Çorum)

“Hey zenginler zenginler

Suya düşmüş çengiler

Arzı gelin gidiyor

Ah yarim aman yarim

Ah gülüm aman gülüm

Sıkmasın üzengiler” (Yurt, 2097)

Arzu ile Kamber 1. Anadolu, Rumeli ve Azerbaycan’da yaygın olarak bilinen, birbirlerini kardeş sanan iki gencin sonu kötü biten bir aşk öyküsünün adıdır. Kardeş olmadıklarını öğrenince birbirlerine ilgi duyup evlenmek istemişler, aileler karşı çıkmış, Arzu başka bir adamla evlendirilmiş, adam ölünce tesadüfen karşılaşan aşıklar yine engellenince göğüslerinden birer güvercin çıkarak hemen oracıkta can vermişlerdir.

  1. Ankara köylerinde doğaçlama oynanan bir halk oyununun adıdır.

Asagve Tanrılara merhaba adıyla da bilinen, ‘manman’ adı büyük davulun işaretiyle başlayan bir Haiti Voodoo dansının adı olup, dairesel hareketlerle ani düşme ve yarı secde pozisyonlarından oluşmaktadır.

Asbjørnsen ile Moe Peter Chr. Asbjørnsen (1812-1885) ile Jørgen Moe (1813-1882) Norveç masallarının en önemli iki derleyicisinin adı olup çalışmalarını Norske folkeeventyr’ adıyla 1841-1844 tarihleri arasında yayınlamışlardır.

Asin Amerika Birleşik Devletleri’nin kuzeybatısı ile Kanada’nın güneybatısında Pasifik bölgesinde yaşayan Alsea halkının inanışında, çocukları kaçırarak öldüren dişi bir yaratık adı olup, uzaklarda kahkahasının duyulmasının bile yakında gerçekleşecek bir ölüme işaret ettiğine inanılmaktadır.

Askere uğurlama eğlencesi Askere gidecek gençlerin aynı gün akrabaları ve arkadaşlarıyla birlikte düzenledikleri eğlencelerin adı olup, zengin aileler kurban kesmekte, gençler konvoy halinde tüm köy ya da kasabayı dolaşmaktadır.

Askı asmak Kına gecesinin ertesi günü (genellikle Cumartesi) geline çeşitli armağanların verilmesi adetinin adıdır (Kırklareli).

Aslan Dansı, Vuşi Festivallerde aslan maketi içerisine giren Çinliler tarafından gonglar, davullar ve kestane fişekleri eşliğinde gerçekleştirilen bir dansın adı olup iyi şans getireceğine inanılır.

Bkz. Ejderha dansı

Asma kırmak Yeni gelin erkek evine geldiği zaman uğurlu olduğunu test etmek amacıyla, bir üzüm asması dalını üç yerinden kırması istenir ve kırılan parçalar toprağa dikilerek filizlenmesi beklenirdi. Asma filizlenirse gelinin aileye uğur getireceğine inanılırdı (Trabzon Çarşıbaşı).

Asmaca oyunu, cellat oyunu İki ya da daha fazla oyuncuyla bir karatahta veya kâğıt üzerinde oynanan sözcük oyununun adıdır. Ebe (cellat) olan oyuncu aklından bir kelime tutmakta, ip ucu olarak iki yerleriyle birlikte vermekte, her yanlış cevap için darağacının bir parçasını çizerek oluşturmadan doğru tahmin eden oyuncu ebe olmaktadır.

Asr Cinlerden oluşan bir halkın adıdır.

Assipattle Küçük teknesine binip ülkesine musallat olan canavarla savaşmaya giden hayalperest bir gencin adı olup, canavar tarafından yutulmuşsa da bıçağını kullanarak yaratığın karaciğerini kesmiş, midesini ateşe vererek boğmayı başarmıştır. Yaratığın dişlerinden Orkney adaları gövdesiden İzlanda oluşmuştur.

Asuman ile Zeycan Çocukları olmayan iki ailenin adak suyunda kurban kesmelerinin ardından suda beliren narı alıp yemişlerdir. Bu olaydan sonra narın sayesinde her iki ailenin de birer çocukları olmuştur. Doğu Anadolu’da anlatılan bu masalda doğumlarının ardından beşikleri kertilen ama ergen olduklarında evlenmeleri engellenen Asuman ile Zeycan’ın umutsuz aşkının sonu mutlu bitmiş, iki aşık birbirlerinden hiç ayrılmamışlardır.

Asvang Başta bebeklerin ki olmak üzere insan kalbi ve ciğeri yiyen yaratıkların adıdır. Çoğunlukla çirkin yaşlı bir kadın görünümünde olup, uzun dilli, uzun dağınık saçlı, uzun tırnaklı ve şeytani bakışlıdırlar. Koltuk altlarında taşıdıkları yağ onlara uçma gücü vermektedir. Cansız varlıklar dahil her türlü şekle girebilmektedirler. Daha çok çocuklar, hamile kadınlar ve hasta insanlardan seçtiği kurbanlarını öldürmeden önce pirinç, ağaç çubukları, çimenden oluşan bir yığından kurbanın kopyasını yapar ve evine gönderir. Ev giden kopya hastalanır ve ölür; bu sırada asvang kurbanını yemiştir. Bkz. Cadı

Kaynak

Özhan Öztürk. Folklor ve Mitoloji Sözlüğü. Phoenix Yayınları. Ankara, 2009