İstanbul'un Semtleri

Kurtuluş, Tatavla (Şişli)

Makale: Özhan Öztürk

Kurtuluş, Haliç’in kuzey sahilinde Kasımpaşa’nın üstünde, Pangaltı’nın üzerinde bulunduğu tepeden güneye doğru inen dere yatağı üzerinde yer alan semtin tarihi adı Tatavla (Ταταύλα) olup, günümüzde büyük kısmı Şişli ilçesine, Aya Dimitri Kilisesi’nin de bulunduğu Son Durak’tan aşağısı ise Beyoğlu ilçesine bağlıdır.

Kurtuluş nerede? Kurtuluş’a nasıl gidilir?

Tatavla (Kurtuluş) tarihi

Kanuni Sultan Süleyman döneminde (1520-1566) çoğu Mora yarımadası veya Ege

Tatavla Tramvayı ,1910’lar

adaları kökenli olan Osmanlı donanmasındaki Rum esirler tersanelerde çalıştırılmak bölgeye getirilmiştir. Esirlerden serbest bırakılanlar Kasımpaşa’nın üst kesimlerine sonradan Tatavla adını alacak semte yerleşmişlerdir. Bölgedeki Rum nüfus yoğunluğu sebebiyle Türklerce “Gavur Tatavla” ve “Küçük Atina” olarak da anılmıştır. Skarlatos Byzantios “Tatavla” adının Osmanlıların tavla adını verdiği Ceneviz evleriyle ilişkili olabileceğini iddia etmiş olup, bu durumda Yunanca çoğul ön ek “ta” ile birlikte tavlalar anlamına gelmektedir.

İstanbul, Tatavla (Kurtuluş) 1895

18. yüzyılda Tatavla’ya gelen seyyahlar Ayios Dimitrios kilisesinin varlığını ve

21 Ocak 1929 yangını sonrası Kurtuluş

tepenin kilisenin adıyla anıldığını kaydetmişlerdir. Aya Dimitri kilisesinin yapım tarihi bilinmemekle birlikte 16. Yüzyıldan itibaren varlığı bilinmekte olup, 19. Yüzyıla dek Rum cemaatinin tek kilisesi olmuştur. Tersanede çalışan Rumların Kasımpaşa’dan ayrılıp Tatavla’ya yerleşmeye başlamasıyla buradaki Aya Dimitrios kilisesi camiye dönüştürülmüş, Tatavla’da geçmişte Aya Athanasios’a atfedildiği sanılan yapının adı da Aya Dimitrios olarak değiştirilmiştir. 19. Yüzyıl başlarında bölgeyi gezen Alman seyyah Hammer Tatavla’dan dar sokaklarında sefil insanların yaşadığı bir semt olarak bahsetmiş, bölgedeki Papaz-Köprü, Karnavoula’nın ise adının kötüye çıktığını bildirmiştir.

Bir zamanlar Taksim Elmadağ’dan Kurtuluş’a bakış

Gerçekten de Tatavla en alt tabakanın yaşadığı adı haydutlukla anılan bir semt olup, bu dönemde yerel esnafa musallata olan bir polisi öldüren Stavris Karakatsani de 1. Dünya Savaşı sırasında yine polis katili olarak anılan Hrysanthos’da burada yaşamaktaydı. 1857’de Evangelistria ve 1868’de Aya Apostoloi kiliselerinin inşasıyla dini açıdan iki bölgeye ayrılan Tatavla, 1880’de Aya Eleutherios’e adanan yerel mezarlık ve 1885’de Aya Athanasios kilisesinin de inşasıyla dışarıdan göç almaya devam etmiş, nüfusu hızla artmıştır.

21 Ocak 1929 günü yaşanan büyük Tatavla yangını sonrasında çekilmiş bir fotoğraf

Büyük Tatavla Yangını

21 Ocak 1929 gecesi saat 22.00’de Aya Tanaş Sokağı’nda Demirci Aleko ile bakkal Yannis’in oturdukları evde çıkan yangın ahşap evlerle dolu semtte hızla yayılarak 500’den fazla evin ve Rum Kilisesinin harap olmasına yol açmıştır. Terkos Kumpanyası ve itfaiyenin beceriksizliği yangın sonrası şiddetle eleştirilmiş, Terkos şirketi iddiaları reddedince dönemin İstanbul Valisi Muhittin Üstündağ “Terkos şirketi yangına su vermeye mecbur değil de İstanbul’u yakmaya mı mezundur? İki milyonluk servet birkaç saat içinde mahvoluyor da şirket duruyor. Vazifesi nedir?” sözlerini sarf etmiştir. Yunan konsolosluğunun evsiz kalan Rumlara insani yardım sağladı iddiasını dile getiren Cumhuriyet gazetesi ise Yunan Konsoloshanesinin  Türk uyruklu Rumlara karşı gösterdiği bu yardımın sadece insani bir yardım mahiyetinde görünmediği art niyet taşıdığını dile getirmiştir. Yangından 2 ay sonra ise Tatavla’nın adı Kurtuluş oalrak değiştirilmiştir. Cumhuriyet gazetesi bu değişimi şu şekilde ifade etmiştir:

“Tatavla kasa hırsızlarını, canileri hatırlatan bir isimdir. Bu itibarla da Tatavla ismi kulaklarda fena bir tesir husule getirmektedir… Biz zamanlar canilerin, Hrisantos gibi şerirlerin ilticagahı olan Tatavla şimdi birçok Türk ailelerinin oturduğu temiz bir yer olmuştur. Bu itibarla eski bir çirkin ismin kaldırılması ve ‘Kurtuluş’ tevsiimi çok muvafıktır.”

Tatavla festivali, 1938

Tatavla Rum cemaati

Aya Dimitri kilisesinin tam karşısında 31 Mayıs 1887’de E. Notaris ve Doktor E. Zembouli’nin katkıları ve Pavlos Stefanovik-Skylitzis’in 100 altın liralık bağışıyla erkek çocuklar için 8 sınıflı ve 3 katlı bir Rum okulu açılmıştır. Cemaat ayrıca 1859 yılında bir kız okulu da açmışsa da 1937 yılında mali sorunlar yüzünden kapatılmıştır. Tatavla cemaatinin Rus Çarlığı ile iyi ilişkiler kurmuş olup, Kırım Savaşında savaşında Kasımpaşa tersanesinde soğuk bir mevsiminde ağır çalışma şartları sonucu ölen 162 Rus savaş esiri Aya Dimitri kilisesinde dini törenle gömüldükten sonra Rus konsolosluğu bölge cemaatine maddi yardımda bulunmaya başlamıştır. Christodoulos Melissinos, 1913’de bölgede 3 bin kadar 2 veya 3 katlı ahşap binada tümü Rum 20 bin kişinin yaşadığını kaydetmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında 1927 yılında Tatavla adı devlet tarafından Türkçe “Kurtuluş” olarak değiştirilmişse de bölge etnik yapısını korumaya devam etmiştir. 1929 yangınında neredeyse evlerin tümünün ahşap olduğu Tatavla semtine büyük zarar vermiştir. Patrikhane 1949 yılında Tatavla’da 1,154 Propodes Kurtuluş’ta 300, 1954’te ise Christophoros Christidis Tatavla’da 1,975, Propodes Kurtuluş 375 Rum ailenin yaşadığını kaydetmiştir. Bu dönemde semtte Rumlara ait 6 sınıflık bir ilkokul, 1 kilinik, 1 eğitim derneği,  2 spor kulübü bulunmaktaydı. 6-7 Eylül Olayları sonrası nüfusu hızla azalan semtteki Rum İlkokulu 2004’te son öğrencilerini de kaybedince kapanmıştır.

‘Baklahorani’ Tatavla Panayırına katılanlar ilginç kıyafetler giydiğinden Apukarya (Apokria) maskarası olarak da anılmıştır
Baklahorani: Tatavla Panayırı

Rumların yaşadığı semt özellikle Büyük Perhiz’den önce düzenlenen ‘Baklahorani’ Tatavla Panayırı ile ünlü olup Apukarya maskarası terimi (Bkz. Apokria) Türkçe’ye bu eğlence sayesinde geçmiştir.

‘Bu sene karnaval eğlenceleri hüzünlü bir hava içinde sona erdi. Dün akşamüstü Ayios Dimitrios Kilisesi’nin sağındaki geniş meydan hemen hemen boştu. Tramvaylar da çok az yolcu ile Kurtuluş Meydanı’na geliyorlardı. Ararat Gazinosu’nda ise karnaval eğlencelerinin 45 yıllık müşterisi Peralı öğretmen ile bol pudralı Eleniça bu yıl yoktular. Hiç kimse maske takmamıştı ve gazinoların müşterileri sayılıydı. Yaşanan tek canlılık Akarca Yokuşu, Köyiçi Ayios Athanasios Kilisesi’nin civarındaki evlere yapılan ahbap akraba ziyaretleriydi. Bu evlerin camları geleneksel olarak yine temizlikten parlamaktaydı. Kısacası dün karnaval yoktu. Karnaval artık anılarımızda kaldı’. (Apoyevmatini gazetesi, İstanbul, 17 Şubat 1942)

KAYNAKÇA

Βυζάντιος, Σ., Η Κωνσταντινούπολις. Περιγραφή Τοπογραφική, Αρχαιολογική και Ιστορική 2. Atina, 1862. s. 29.

Melisinos Hristodulu. Tatavla Tarihi. İstos Yayınları. istanbul, 2013

Μίχας, Λ.Ν., Τα Ταταύλα. Ο Ιστορικός Λόφος της Πόλης. Atina, 1970. s. 88.

Σταματόπουλος, Κ., Η Τελευταία Αναλαμπή. Atina, 1996.s. 290.

Türker, Ο., Osmanlı İstanbulu’ndan bir Köşe Tatavla. İstanbul, 1998. s. 13-18

Χριστόδουλος Μελισσηνός, Επίσκοπος Παμφίλου, Τα Ταταύλα ήτοι Ιστορία των Ταταούλων. Konstantinople, 1913. s. 13-15

Χρηστίδης, Χ., Τα Σεπτεμβριανά. Atina, 2000.s. 298

Man feeding stray dogs from Istanbul.Tatavla (Kurtuluş) Istanbul 📷 Guillaume Berggren, ca.1870
İstanbul’un meşhur sokak köpeklerini besleyen adam. Tatavla (Kurtuluş) Istanbul. Fotoğraf: Guillaume Berggren, 1870