Osmanlı yapıları

Beyazıt Yangın Kulesi

Beyazıt Yangın Kulesi veya Beyazıt  Kulesi, Beyazıd Meydanı’nda İstanbul Üniversitesi merkez binası bahçesinin doğusunda yer alan yapı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından 1720’de yangın gözetleme amacıyla ahşaptan yaptırılmıştır. Köşklü adıyla bilinen 25 acemi oğlanının görev yaptığı kule 1774 Cibali yangını sırasında yanınca yerine yine ahşaptan yenisi inşa edilmiştir.

Beyazıt kulesi nerede? Beyazıt kulesine nasıl gidilir?

Beyazıt  Kulesi Tarihi

1826’da Yeniçeri Ocağı ile birlikte Tulumbacı Ocağı da kaldırılınca Harik (yangın) Köşkü veya kulesi adıyla bilinen yapı yıktırılmışsa da önemi anlaşılınca Mimar Kirkor Amira Balyan tarafından yeniden yaptırılmış ama Cevdet Paşa tarihine göre 21 Haziran 1826 günü isyancı Yeniçeriler tarafından yeniden yakılmıştır. 1828’de bu sefer Serasker 1. Hüseyin Paşa tarafından, Mimar Senekerim Balyan’a kagir yapı

İstanbul Beyazıt  Meydanı ve Beyazıt Yangın Kulesi, 1950

olarak yeniden inşa edilmiş, Hüsrev Paşa’nın seraskerliği döneminde bitirilen yapı Serasker Kulesi olarak da adlandırılmıştır. Kulenin Beyazıt meydanına bakan yüzünde Yesarizade Mustafa İzzet Efendi tarafından yazılmış Sultan II. Mahmud tuğralı kitabe bulunmaktadır 1849’da kulenin tepesine sekizgen planlı yuvarlak formda dörder pencereli 3 kat eklenip bugünkü görünümüne kavuşan yapıya 1909’de yıldırım düşmüştür.  1849 yılında 256 ahşap basamakla çıkılan 85 m yüksekliğinde olan yapının boyu yapılan ilavelerle 118 metreyi bulmuştur. Yangınlar gündüz kuleden sarkıtılan sepetlerle, geceleri ise fener yakılarak haber verilmekte durumu gören İcadiye Kulesi haberdar edilmekte orası da top atışı yaparak yangını tüm kente duyurmaktaydı. Bu dönemde Beyazıt Kulesi tarihi yarımadayı, Galata Kulesi Galata, Beyoğlu ve Eyüp taraflarını, İcadiye Kulesi ise Vaniköy ve Bebek’ten sonrasındaki yangınları gözetlemek için kullanılmaktaydı.1894 depreminde zarar görmüşse de aslına göre onarılmıştır. 1923’e dek 20 itfaiyecinin görev yaptığı kule geceleri çeşitli renklerde ışıklarla aydınlatılarak (mavi: açık hava, yeşil: yağmurlu hava, sarı: sisli hava, kırmızı: kar) 1995 yılına dek ertesi günkü hava durumunu halka haber vermek için kullanılmıştır. Yine Cumhuriyet döneminde bir süre Galata ve Unkapanı köprülerinin açık ya da kapalı olduğu da Beyazıt Kulesinde yakılan ışıklar vasıtasıyla bildirilmekte, 04.00 ile 06.00 arasında yeşil ışık Haliç’teki gemilerin Marmara denizine geçtiğini, kırmızı ışık Marmara denizindeki gemilerin Haliç’e geçtiğini, çift kırmızı yandığında ise köprülerin kapalı olduğu anlaşılmaktaydı.

KAYNAKÇA

(1959). İstanbul İtfaiyesi 1714-1959, İstanbul Belediyesi

Batur, Afife (1994). Beyazıt Yangın Kulesi. Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı. İstanbul II: 190